Dünyanın lider yönetim danışmanlığı firmalarından The Boston Consulting Group (BCG) tarafından bu yıl on yedincisi yayınlanan 2017 Küresel Varlık Raporu‘na (Global Wealth Report 2017) göre, dünyada bireylerin sahip olduğu toplam finansal varlıklar, yani “küresel servet”, 2016 yılında yüzde 5,3 oranında artarak, 166,5 trilyon dolara ulaştı. Raporda 2016 yılındaki servet büyümesinin temel nedeni olarak hızlanan ekonomik büyüme ve dünyanın birçok yerinde hisse senedi piyasalarının sergilediği güçlü performans gösteriliyor.

Rapora göre;  küresel servet, 2014 yılında 151 trilyon dolar, 2015 yılında ise 158 trilyon dolar seviyesindeydi.

  • Kuzey Amerika en zengin bölge olmaya devam ederken, 2. sırada Batı Avrupa, 3. sırada ise Asya-Pasifik bölgesi geliyor.
  • 2016 yılında servet artışı %9,5 ile en fazla Asya-Pasifik bölgesinde gerçekleşti.
  • Tüm bölgelerde pozitif bir büyüme gerçekleşirken, Kuzey Amerika, Batı Avrupa, Latin Amerika, Orta Doğu ve Afrika’da servet artışı bir önceki yıl ile kıyaslandığında daha yüksek oldu.
  • Yeni servet oluşumu, mevcut varlıkların performansına oranla global büyümeye daha fazla etki etti.  Yeni servetlerin global servet artışına etkisi %59 olarak gerçekleşirken, mevcut finansal varlıkların büyümeye etkisi %41 oldu.
  • Kuzey Amerika varlık büyüklüğünde geçen yıllarda olduğu gibi zirvede yer alırken, 55,7 trilyon dolar varlık büyüklüğüne ulaştı.
  • Batı Avrupa son beş yılda yıllık %4,1 büyüyerek 40,5 trilyon dolar varlık büyüklüğüne ulaştı.
  • Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Orta Doğu ve Afrika bölgesinde varlık büyüklüğü son beş yılda yıllık %6,1 artarak 8,1 trilyon dolara yükseldi.

2021 yılında 223 trilyon dolara ulaşacak

Küresel servetin yıllık ortalama %6 artışla 2021 yılında 223 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Rapora göre;

  • Bu büyümenin yaklaşık yarısı (%40) Asya-Pasifik bölgesinden gelecek.

Asya-Pasifik bölgesi mevcut büyüme hızını sürdürürse, 2021 yılında listede Batı Avrupa’nın yerini almış olacak ve zirvedeki Kuzey Amerika ile aradaki farkı oldukça azaltacak.

  • 2016 yılında dünya varlıklarının %45’inin sahibi milyoner haneler. Milyoner hanelerin 2021 yılında dünya varlıklarının %50’sinden fazlasına sahip olması bekleniyor.
  • Dünyadaki hanelerin sadece %1’i milyoner hanelerden oluşuyor. Dünyadaki milyoner hane sayısı 2016 yılında %7 artışla 17,9 milyona yükseldi. 2015 yılında bu rakam 16,6 milyon seviyesindeydi.
  • Milyoner hane yoğunluğu en fazla olan ülkeler sırasıyla Bahreyn (%18), Lihtenştayn (%16) ve İsviçre (%13). Milyoner hane sayısı en fazla olan ülke ise Amerika Birleşik Devletleri.

BCG Türkiye Genel Müdürü ve Kıdemli Yönetici Ortağı Burak Tansan raporla ilgili yaptığı değerlendirmede, “2016 yılında küresel servet %5,3 artışla 166,5 trilyon dolara yükseldi. Bunun başlıca nedeni ise dünyanın birçok bölgesinde yaşanan ekonomik büyüme ve hisse senedi piyasalarının sergilediği performans. Bu artış geçen yıl yaşanan %4,4’lük artıştan da fazla. Bu yıl tüm bölgelerde servet artışı yaşanırken Asya-Pasifik %9,5 ile bir kez daha servetin en hızlı arttığı bölge oldu. Brexit konusunda yaşanan belirsizlik nedeniyle Batı Avrupa daha düşük bir büyüme (%3,2) sergiledi. 2017 yılı sonunda Asya-Pasifik bölgesindeki servetin Batı Avrupa’daki serveti geçeceğini tahmin ediyoruz. 2019 yılına geldiğimizde ise bu Asya-Pasifik ve Japonya’nın toplam serveti Kuzey Amerika’nın servetini geçmiş olacak” dedi.

Türkiye’de yaklaşık 28 bin milyoner hane bulunuyor

98 ülkenin verilerinin yer aldığı 2017 yılı raporuna göre dünya üzerindeki toplam varlığın %45’i, toplam hane sayısının yüzde 1’lik kesiminin elinde bulunuyor. %1’lik bu kesim bu yıl %7’lik bir artışla 17,9 milyon haneye ulaştı. Dünya zenginlerinin büyük çoğunluğu ise yine Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik ülkelerinde bulunuyor. Finansal varlığı 1 milyon doları aşan toplam hane sayısı listesinde ABD ilk sıradaki yerini koruyor.  Türkiye’de ise 2016 yılında milyoner hane sayısı %0,2 artışla 28 bine yükseldi. 2021 yılında Türkiye’deki milyoner hane sayısının 61 bine ulaşması bekleniyor.

Varlık yönetiminde dijitalin rolü ve müşteri deneyimindeki dönüşüm

Her alanda olduğu gibi, varlık yönetiminde dijital önemli bir rol oynuyor. Müşterilerin beklentileri artmaya devam ettikçe, varlık yöneticilerinin dijital yetkinliklerini çok daha fazla geliştirmeye ve bu yetkinlikleri mevcut kanallarda ve iş modellerinde kullanmaya devam etmeleri bekleniyor.

Rapora göre geleceğin varlık yöneticileri rekabette öne çıkmak için “müşteri deneyimini” baştan tasarlamalılar.

Günümüzdeki varlık yöneticileri daha çok mevcut müşterilere odaklanırken, geleceğin varlık yöneticilerinin mevcut müşterilerine ek olarak stratejik müşteri kazanımına da odaklanmaları bekleniyor.

Burak Tansan “Tüm süreçler, kanallar ve etkileşim noktaları, dijital teknolojinin kullanımı yoluyla üstün bir müşteri deneyimi sunmak için tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Ancak bu şekilde süreç verimliliğini geliştirmek, operasyonel riski azaltmak ve daha sezgisel, entegre ve kişiselleştirilmiş yeniden tanımlanmış bir müşteri deneyimi oluşturmak mümkündür” şeklinde konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın