Organize sanayi bölgeleri (OSB) ile ilgili sorunlar; Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nun (OSBÜK) Kocaeli’nin Çayırova İlçesi’ndeki Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Organize Sanayi Bölgesi’nde (TOSB) düzenlenen ”4. Marmara Bölge Toplantısı”nda tartışıldı. OSB’lerle ilgili, uygulamada sağlıklı bir yolun bulunması, karşılıklı bilgi alışverişi yapılması konularının konuşulduğu toplantıda katılımcılara seslenen OSBÜK Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Yılmaz, ülkenin değişik yörelerindeki OSB’lerini yakından görmek, yöneticileriyle tanışmak, bölgesel ve özel sorunlar hakkında bilgi alıp çözümü için çalışmak amacıyla yılda bir kaç kez değişik illerde bölge toplantıları düzenlediklerini belirterek, ”OSB yöneticileri olarak hepimizin hedefi, daha çok üretim, istihdam ve ihracat ile daha hızlı kalkınma, daha sağlıklı çevre, daha mutlu millet ve daha güçlü devlet için katkıda bulunmaktır” dedi.
148 OSB’de sanayi üretimi yapılıyor
Ülke genelinde Bakanlık Sicil Numarası alarak tüzel kişilik kazanmış 262 OSB’nin mevcut olduğunu söyleyen Mahmut Yılmaz, bu OSB’lerden 148’inde sanayi üretimi yapıldığını kaydetti. Yılmaz şöyle konuştu:
”114 OSB’nin 43’ünde altyapı çalışması, 71’inde de çalışmalar çeşitli seviyelerde devam etmektedir. Toplam yüzölçümü 69 bin hektar olup, ülkemiz genelinde ortalama kişi başına 10 metreküp OSB arsası düşmektedir. OSB’lerde 50 bine yakın sanayi tesisi faaliyet göstermekte ve ülke genelinde ortalama doluluk oranı yüzde 76 seviyesindedir. Global kriz döneminde 700 bine kadar düşen toplam istihdamın son günlerde 1 milyon kişiyi geçtiği tespit edilmiştir. Temennimiz ve beklentimiz, istihdamın daha da artacağı yönündedir. Ülkemizde sanayi sektöründe tüketilen elektrik ve doğal gazın yüzde 50’si OSB’ler tarafından tüketilmektedir.”
OSBÜK’ün 2004, 2007 ve 2009 yıllarında daha önce 3 kez Marmara Bölgesinde toplandığını anımsatan Yılmaz, Marmara Bölgesi’nin ülke ekonomisi ve OSBÜK için çok önemli olduğunu söyledi.
Marmara Bölgesi ve komşu illerdeki 74 OSB’nin değerlerine bakıldığında, ülke genelinde işletmede olan 148 OSB’nin 51’inin yani yüzde 35’inin bu bölgede olduğunun görüldüğüne dikkati çeken Yılmaz, ”70 bin hektarlık toplam OSB alanının 16 bin 358 hektarı, 50 bin sanayi tesisinin 35 bin 8’i, 38 OSB ortak arıtma tesisinin 14’ü bu bölgededir. Toplam istihdamın ise yüzde 44’ü yani 442 bin 778’i bu bölgede sağlanmıştır” diye konuştu.
OSB’lerin borçları yeniden yapılandırılsın
OSBÜK Başkanı Yılmaz şöyle devam etti:
”Bu yolda sizlerin yasal üst kuruluşu olarak OSB’lerin hayalimizdeki konumuna ulaşmalarına kadar, çıkmadığımız merdiven, çalmadığımız kapı bırakmadan çalışmayı hedeflemekteyiz. Hükümetin, son 3 yılda ülkemiz ekonomisini de etkileyen global kriz nedeniyle Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı alacak yapılandırmasına gideceğini öğrenmemizin ardından, kanunen ‘Özel Hukuk Tüzel Kişiliği’ olmasına rağmen, pek çok kamu hizmetini yapan OSB’lerin de krizden etkilendiğini belirterek, OSB’lerin borç ve alacaklarının da bu kanun kapsamına alınmasını talep ettik. Aksi halde, OSB dışındaki firmaların faydalandığı bir kolaylıktan OSB firmalarının faydalanmaması OSB’lerde yatırım yapmayı tercih edenler için ceza gibi olacaktı. Tasarının bu haliyle yasalaşması halinde bu durum önlenmiş, ancak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın 15 Kasım’da yaptığı kapsamlı açıklamadan ‘Bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanun tasarısı’nda OSB’lerin elektrik, su, doğalgaz ve aidat alacaklarının yeniden yapılanma kapsamına alındığını, buna karşılık TEDAŞ, TEİAŞ, BOTAŞ ve Halk Bankasına olan borçlarının kapsama dahil edilmediğini öğrendik. Sayın Bakanımız söz konusu düzenlemenin gerekçesini, 2009 yılının küresel ekonomik kriz nedeniyle ‘2009 yılında tüm dünyayı ve nispeten Türkiye’de de ekonomik açıdan zor bir yıl olması ve bu sebeple iyi niyetli ve ödeme arzusu olmasına rağmen ödemesini yapamamış vatandaş veya şirketlerin birikmiş ve oldukça yüksek gecikme cezaları ve faizlerle karşı karşıya kalmaları’ şeklinde açıklamıştır. Ancak bu durum OSB tüzel kişilikleri için önemli bir mağduriyete sebep olacaktır.”
“Borçlar tekrar yapılandırma kapsamına alınsın”
OSB’lerin üyelerinden aldığını ilgili kurum ve kuruluşlara ödeyen, kapalı devre bir ekonomik yapıya sahip olduğunu, başka bir gelir kaynağı bulunmadığını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
”Madem ki krizden etkilenen müteşebbisler ödemelerini yapamadı, OSB’ler de buna paralel olarak bahsi geçen kurum ve kuruluşlara olan mükellefiyetlerini yerine getirememiştir. Bu sebeple, OSB’lerin alacaklarının yeniden yapılanması halinde borçlarının da aynı şekilde yapılandırılması gerekli ve zorunludur. Aksi halde, bu şekilde yasalaşacak bir düzenleme OSB’leri büyük sıkıntıya düşürecek ve alacaklarını 24 ayda tahsil edecek OSB’leri adı geçen kurum ve kuruluşlara borç ödemesini geciktirecek ve üyesinden alamadığı gecikme cezası ve faizini öz kaynaklarından karşılamak gibi bir dar boğaza sebep olacaktır. Bu sebeple sayın Başbakanımız, Başbakan Yardımcımız ve Maliye Bakanımızdan, OSB tüzel kişiliklerinin Halk Bankası, TEDAŞ, TEİAŞ ve BOTAŞ’a karşı olan borçlarının da yapılanma kapsamına alınmasını tekrar talep ve arz ediyoruz.”
Firmaların varlığını korumak, rekabet gücüne bağlı
OSBÜK 4. Marmara Bölge toplantısına katılan Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) İhracat Genel Müdürü İbrahim Şenel de ”Sanayileşmek için, sanayi potansiyelini harekete geçirmek için günümüzde üretmek artık o kadar önemli değil önemli olan rekabetçi olabilmek” dedi.İhracatın, ülkenin makro ekonomik büyüklüklerinin gerçekleşmesinde en önemli fonksiyonu icra eden gösterge olduğunu belirten Şenel, büyümenin, istihdamın, sanayileşmenin, rekabetin merkezinde ihracat bulunduğunu ifade etti. Şenel, 1960’lı, 1980’li yıllarda üretmenin bir maharet olduğuna dikkati çekerek, ”Sanayileşmek için, sanayi potansiyelini harekete geçirmek için günümüzde üretmek artık o kadar önemli değil önemli olan rekabetçi olabilmek” dedi.
Firmaların varlığını koruyabilmesinin rekabet gücüne bağlı olduğunu savunan Şenel, şöyle konuştu:
”İhracatımızın mevcut durumunun analizini yaptık, Türkiye’de 48 bin ihracatçı var ama bu ihracatı ard arda 3 yıl yapan 14 bin firma var. Sürdürülebilir bir ihracat yapımız yok. İhracatçı olmak ard arda ihracat yapma kabiliyeti ve sürekliliğiyle ilgilidir. Biz ihracatçılarımızı nasıl sürekli ihracatçı yapabiliriz, sorunu nasıl çözeriz? konusunda çalışma yaptık. Sorunu ancak rekabetçi olarak, rekabet gücünü geliştirerek çözeriz. İhracatta rekabetçi olmak adına tüm enerjimizi tüm toplum kesimi olarak birleştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Sanayi Odaları, ihracatçı birlikleri, sektörel dernekler, OSB’ler ne kadar ekonomiyle ilgili sivil toplum kuruluşu varsa hepsinin aynı hedefe odaklanması ve hedeflemesi gerekiyor.”
Temel öngörü bürokrasiyi olabildiğince azaltmak
”Temelde öngördüğümüz şey, bürokrasinin olabildiğince azaltılması” diyen Şenel, kümelenme konusunun önemli olduğuna, aynı değer zincirinde yer alan kuruluşların bir alanda faaliyet göstermesinin rekabet güçlerine değer katacağına değindi. Şenel, şöyle devam etti:
”Eskiden devlet yardımları büyük ölçüde konfeksiyon işiydi. Biz elbise yapıyorduk uyanlar giyiyordu, uymayanlar kendine uydurmaya çalışıyordu. Adeta terzi işi bir devlet yardımı programları getirdik. OSB’ler, sanayi ve ticaret odaları, ihracat birlikleri, sektörel dernekler veya 20-30 sanayici bir araya gelip kurdukları kooperatif, dernek ve şirketler, bizim için işbirliği kuruluşudur. Bu kuruluşların proje ile bize gelmeleri ve ihtiyaç analizi yapılması, ihtiyaçların tespiti öncelikle ihracatçı olmak için ne tür eksikleri var, yol haritasını belirlemek ve bu haritaya göre bu ihtiyaçların giderilmesi için başta üniversiteler olmak üzere eğitim veren kuruluşlar ve teknik danışmanlık hizmeti veren kuruluşlardan bu ihtiyacın giderilmesi sağlanmalıdır. Eğitim süreci sonunda her şirketin ihracat yol haritasının hazırlanması, ihracatçıların hedef pazarların belirlenmesi, ticaret müşavirleri ile nokta atışı yapmak. Çünkü sanayicinin kaybedecek vakti yok. Yurt dışında hedef işadamı, hedef kitle ile görüşmesi sağlanmalı. Eğitim sürecini tamamlayan işadamı ile birebir eşleşme sağlanmalı. Hedef ülkelerden alım heyetleri getirmek, iş adamlarımızla birebir görüşmesini sağlamak.”
Bu süreçte en fazla ihtiyaç duydukları iş birliğinin ise sanayici-üniversite işbirliği olduğunu vurgulayan Şenel, şunları kaydetti:
”Bunu hep dile getiriyoruz. Bunun da köprüsünü bir oranda kurmuş oluyoruz. Program kapsamında desteklenmesini öngörüyoruz. Her sanayicimizin bireysel danışmanlık hizmeti satın almalarını sağlıyoruz. 3 yıllık program sonunda asgari 5 pazara mal satan, 1 milyon doların üzerine çıkan ihracatçıların sayısını artırmak temel hedefimizdir. Üreten ve değer katan insanlara saygımız sonsuz. Üretmek problem değil önemli olan rekabetçi olmak. Bunu başarmak zorundayız. Kararımızın temel amacı, mevcut ihracatçıları, sürdürülebilir ihracatçı haline getirmek ve ihracat potansiyeli olan üreticileri de ihracatçı yapmaktır. Bu açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
OSB sorunları Kocaeli’nin önceliği
4. Marmara Bölge Toplantısı”na katılan Kocaeli Valisi Ercan Topaca, toplantının OSB’lerle ilgili sorunların tartışılması, uygulamada sağlıklı bir yolun bulunması, karşılıklı bilgi alışverişi yapılması açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.Toplantı için seçilen ilin Kocaeli olmasının da ayrı bir önemi olduğunu ifade eden Topaca, en çok OSB’nin bulunduğu, sorunları en fazla yaşayan ve en çok mücadele eden illerden birinin Kocaeli olduğunu söyledi. Vali Topaca, Başbakanlık İdari Geliştirme Başkanlığı görevi sırasında sanayicilerin OSB’lerin yaşadığı sorunlarla ilgili sıklıkla kapısını çaldığını, ruhsat almaktan, imar planlarının yapılmasına kadar yerel yönetimlerle yaşanan sıkıntıların kendilerine bildirildiğini anımsatarak, girişimleriyle OSB’lere ciddi yetki aktarımında bulunduklarını kaydetti. ”İtiraf etmem gerekir, aslında ben o an ne kadar büyük bir yetki aktardığımızın farkında değildim” diyen Topaca, şöyle devam etti:
”Düzce Valiliği görevimde 2 OSB’ye yeni yeni fabrikalar kuruluyor. Müteşebbis heyeti başkanıyım, yatırımcılar geliyor ‘şöyle sıkıntımız var, ruhsat alacağız, tapu alacağız’ diyorlar, yer talebi var. Müteşebbis heyeti ile görüştük 3 günde sanayiciye yer tahsisi yapıyorduk. Anladım ki yapılan iş sanayicinin, yatırımcının önünü açma anlamında büyük önem taşıyormuş. Bürokratım ama ticarete ve sanayiciye yakın bir bürokratım. Bürokrasiyi azaltma taraftarı olan bir kişiyim. Bu özelliklerim önde olsa da bir sanayici gibi düşünemeyeceğimizi, çektiğiniz sıkıntıları hissettiğiniz oranda fark edemediğimizi Düzce’de gördüm. Burada da 13 OSB var. İlimizde Kandıra Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi hariç hepsi faaliyete geçti ya da geçiyor. Kısmi geçenler var, birkaç tane fabrika yapılıp inşası devam edenler var. Gördük ki sanayinin sorunları çok, sadece OSB havale etmekle bu işin çözülemeyeceğini Kocaeli’de daha iyi anladım. Elektrik sorunundan tutun, yol sorununa kadar… Otoban bağlantısı, enerji, atık su bedeli, çok değişik ortamlarda gündeme geliyor. Hepsinde haklılar, GOSB’dan otobana ulaşmak için 1-1,5 saat kaybederek giriyorsunuz. Tabii bu maliyetleri artırıyor rekabet gücümüzü zayıflatıyor bunun bilincindeyiz.”
OSB’ler yükü devletin üstünden alıyor
Yaptıkları tüm çalışmaları, yükü sadece OSB’ler ya da devletin sırtına bırakmadan yapmaya çalıştıklarına dikkat ettiklerini dile getiren Topaca, 1996 yılında Dilovası’nda başlayan kavşak çalışmasıyla ilgili ise şunları söyledi:
”Dilovası’ndaki OSB’lerin limanlara ve otoyola ulaşması konusunda ciddi sorunlarımız var. İstanbul’a, Körfez’e ve limanlara yakınız ama sanayicilerimizin o noktalara ulaşma konusunda sıkıntıları var. Biz orada ortak bir yol bulduk, 3 OSB’nin otoyol ve D-100 Karayoluna, daha sonra da limanlarla bağlantısını sağlayacak bir kavşak. Burada 50 milyon liralık bir kamulaştırma gerekiyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, OSB’ler ve diğer kamu kaynaklarıyla sorun çözülerek kavşak inşası başladı. Tabii yetmiyor aynı şekilde yapılması gereken ulaşım yolları var. Devletin normal programına bıraktığımızda 4-5 senelik yapılacak yollar ama sanayicinin beklemeye tahammülü yok. TIR dönmüyor, eğimi çok yüksek inip çıkamıyor bu sebeple örnek olması için söylüyorum kavşak yapımındaki usulü bazı yol çalışmalarında da işletmeye çalışıyoruz. Yine Şekerpınar kavşağı sorunlu kavşaklardan birisi, onunla ilgili de 5 milyon liralık yatırım benzer yöntemlerle yapılarak işleri çabuklaştırmaya çalışıyoruz. Tek hedefimiz ulusal gelirimizi artırmak, sanayicimizin rekabet şartlarını iyileştirmek. Çünkü uluslararası ticarette ciddi ve öldürücü bir rekabet olduğunu biliyoruz. Bu tür rekabeti ve rekabet gücünü azaltıcı altyapı sorunlarını da süratle çözerek sizin rekabet gücünüzü artırmak ve 2023 için koyduğumuz 500 milyar dolar ihracat hedefini yakalamada üzerimize düşeni yapmayı arzuluyoruz.”
Vali Topaca, sanayicilerden beklentilerini ise şöyle sıraladı:
”Sanayicilerimiz elbette kazansın, üretsin ama aynı zamanda doğal güzelliklerin bizden sonraki nesillere aynı şekilde aktarılması konusunda desteğini ve ilgisini kentten esirgemesin. Bu konuda daha fazla sorumluluk bekliyoruz. Sanayicimiz çalışsın, kazansın. Çalışmak dinimizde önemli yeri olan, teşvik edilen bir husus. Bir hadisi şerif, ‘rızkın onda dokuzu ticarettedir’ der. Ayrıca ticaretle ilgili çok güzel sözler ve başka hadisler var. Nasıl kazanmak, çevreyi koruyarak, insanlara hizmet ederek kazanmak, istihdam ederek kazanmak, çalıştırdığı kişinin alın terinin karşılığını, teri soğumadan vererek kazanmak kutsaldır.”
TAYSAD, 7 bin 100 kişiye istihdam sağlıyor
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ahmet Bayraktar ise toplantının bölgelerinde yapılmasının kendileri için onur olduğunu söyledi.
OSB’yi maddi ihtiyaçlarını kendileri temin ederek, 2001 yılında ilk 2 fabrikanın temelini attıklarını ifade eden Bayraktar, şunları söyledi:
”Alt yapı yatırımlarını yaparken, yağmur ve tüm yüzey sularını toplamayı hedefledik. OSB’yi faaliyete geçirdikten sonra yaklaşık 5 yıl daha hiç bir yerden su almadan sadece yüzey sularıyla sanayicilerimizi destekledik. Bugün de hiç bir yüzey suyumuzu boşa akıtmıyor, dinlendirerek, çökerterek tekrar sanayicinin yararlanmasını sağlıyoruz. Bu alt yapıya ciddi yatırımlar yaptık. Çevre bilinciyle hareket ettik, 1999 yılında ormanımızı oluşturduk.”
Otoyol, demiryolu, hava limanı ve limanlara yakınlığı bakımından doğru bir konumda bulunduklarını dile getiren Bayraktar, Kocaeli ve Bursa’daki otomotiv fabrikalarına ulaşım bakımından önemli bir yerde olmalarının en önemli kazanımlarından birisi olduğunu savundu. Bayraktar, 16’sı yabancı sermayeli 81 üyeleri bulunduğunu bildirerek, TAYSAD OSB hakkında şöyle konuştu:
”Yakın zamanda 81 firmadan 63’ü faaliyette olacak. OSB’miz bu gün 7 bin 100 kişiye istihdam sağlıyor, hedeflediğimiz istihdam ise 14 bin civarında. Umarım, otomotiv sanayimizde Türkiye’de daha fazla araç üretimi olur, daha fazla ihracatla rekabet gücümüz artar. Rekabet gücümüz arttıkça, istihdam da paralel olarak artacaktır.”
Bayraktar, OSB’de otel yapılması yönünde bir yatırımcıyla sözleşme yaptıklarını, gerekli yeri kiraya verdiklerini, 2 yıl içinde açılması planlanan otelde 150 oda, toplantı salonları ve sosyal alanlar olacağını sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından tamamen TAYSAD OSB’nin katkısıyla yapılan bir kavşak hizmete açıldı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.