Başkan Zeytinoğlu, bugün çeşitli sorunlar yaşasa da Avrupa bütünleşmesinin bir başarı hikayesi olduğunu belirtti ve Avrupa Birliği’nin hem üye hem de aday ülkeler için ilham alınacak bir model oluşturmanın yanında çıkarılması gereken dersler de sunduğunu vurguladı:

“Her yıl 9 Mayıs tarihinde Avrupa Günü’nü kutluyoruz. İKV ve AB Bilgi Merkezi olarak bu sene de 9 Mayıs haftasında konferans, konser ve dinleti gibi etkinliklerle Avrupa’yı gündeme getirmeyi ve “Avrupa fikri”ni yaşatmayı hedefledik. Bugünün AB’si ekonomik, kurumsal ve siyasi krizlerin yorduğu ve reform ihtiyacının iyice hissedildiği bir Birlik. Ancak 9 Mayıs Avrupa Günü’nün çıkış noktasını oluşturan 1950 yılındaki Monnet Bildirisi’nden bugüne AB’nin geçmişine şöyle bir bakarsak, bir başarı hikayesi olduğunu görürüz. Bu başarıyı bir cümlede özetlemek gerekirse, iki dünya savaşının harap ettiği kıtada, barış ve demokrasiyi tesis etmek ve devletlerarası ilişkileri karşılıklı çatışmadan uyum ve işbirliğine dönüştürmek olarak tanımlamak mümkün. Bu değerli kazanımları korumak ve güçlendirmek için AB’nin yeni adımlar atması ve reformlara hız vermesi gerekiyor.”

Başkan Zeytinoğlu, 7 Mayıs tarihinde ikinci turu yapılan Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değindi ve liberal aday Emmanuel Macron’un %65’lik oy oranı ile seçimden galip çıkmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi:

“AB’nin lider ülkelerinden olan Fransa’da bir süredir aşırı sağ tehlikesi gündemdeydi. Aşırı sağ aday Marine Le Pen’in seçimlerde olası bir başarısı sadece Fransa’yı değil AB’yi de sarsma riskini barındırıyordu. Dün yapılan seçimlerin yaklaşık %65 oyla liberal aday Emmanuel Macron’un başarısı ile sonuçlanması ümit verici bir gelişme oldu. Almanya’da Eylül ayında yapılması öngörülen seçimlerin sonuçlarına da bağlı olarak, Fransa’da Macron’un zaferi AB’nin gerekli reformlarla güçlenmesi için önümüzde 5 yıllık bir sürenin olduğunu gösteriyor. Eğer bu süre verimli kullanılamazsa, popülizm daha da tehlikeli bir hal alabilir. AB’nin ekonomik büyüme, mali birlik, demokratik meşruiyet, AB üye devletleri arasında dayanışma ve uyumun sağlanması gibi birçok konuda somut adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, AB karşıtı popülist akımlar daha da güçlenebilir. Her halükarda, Macron’un seçimden galip çıkması, AB bütünleşmesi yanlısı, ilerici güçler için önemli bir kazanım oldu.”

Son olarak, Başkan Zeytinoğlu, AB’nin geleceği ve Türkiye konusunda değerlendirmelerde bulundu:

“Ülkemiz 1959 yılındaki ilk başvurusundan beri, Avrupa bütünleşmesinin bir parçası olma hedefini benimsedi. Bu hedefe ulaşmada Ortaklık Anlaşması, gümrük birliği, adaylık ve tam üyelik müzakerelerinin başlaması önemli kilometre taşları oldu. İnişli çıkışlı bir seyir izleyen AB ile ilişkiler bugün geldiğimiz noktada, önemli bir yol ayrımına gelmiş durumda. Bu yol ayrımında, AB ile müzakerelerin geleceği belirsiz olsa da, çevreden sosyal haklara kadar birçok hayati konuda AB norm ve standartlarına uyum yoluyla yaşam standartlarının yükseltilmesi açısından AB çıpası önemini koruyor. AB ile ticaret hacmimiz ve doğrudan dış yatırımlarda AB’nin rolü de dikkate alınırsa, ilişkilerimizin karşılıklı fayda ekseninde yeniden rayına oturtulması gereği ortaya çıkıyor”.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın