Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Nisan ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artışla 11 milyar 866 milyon dolar oldu. Atılım yılı ilan edilen 2017 yılının ilk 4 ayında yüzde 6,7’lik ihracat artışı yakalanırken, son 12 aylık ihracat da bir önceki yıla göre yüzde 4 artışla 145 milyar 656 milyon dolara ulaştı.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede “Bu dönemde bazı aylarda takvim etkisinden ötürü ortalamanın üzerinde ya da altında ihracat artışları gördük. Nisan ayı da takvim etkisinin negatif olduğu aylardan biri oldu ve ihracat artışımız ortalamanın altında gerçekleşti. Ayrıca, Nisan ayının ilk yarısında Türkiye’nin referandum gündemine kilitlenmesi de ihracat artışımızı sınırlandıran bir başka unsur oldu.” dedi.

TİM Başkanı, referandum sonrası Türkiye’nin yönünün ekonomiye çevrileceğini belirterek “Ülke olarak önemli bir referandumu geride bıraktık. Milletimiz kendi geleceği açısından son derece önemli olan bu değişikliğe kendi iradesi ile kararını verdi. Yılbaşından bu yana gündemimizin ilk sıralarında yer alan bu halk oylamasının sona ermesi ile birlikte Türkiye olarak yönümüzü ekonomiye çevireceğiz. Belirsizliğin ortadan kalkmasının ardından ertelenen yatırım ve tüketim kararlarının da devreye girmesiyle birlikte, ekonomimizde önemli ölçüde bir canlanma yaşanmasını bekliyoruz. Hükümetimizin de gerek yatırımlara gerekse de ihracatçılara sunmuş olduğu desteklerin de etkileriyle birlikte önümüzdeki dönemde ihracatımızın çok daha güçlü bir şekilde artış yakalayacağına inanıyoruz” dedi.

Çelik, Otomotiv, Madencilik ve Mücevher Sektörleri ihracata güç kattı

Nisan ayında ihracatın sektörel yapısına bakıldığında, genel ihracat artışına en güçlü desteği çelik, otomotiv, madencilik ve mücevher sektörleri verdi. Nisan ayında çelik sektörü ihracatı hammadde fiyatlarındaki artışın da etkisiyle 326 milyon dolar artış göstererek sanayi sektörleri arasındaki oransal bazda en güçlü artışı kaydetti. Otomotiv ihracatı 253 milyon dolar, madencilik sektörü ihracatı 112 milyon dolar ve mücevher sektörü de 100 milyon dolar artış kaydetti. Tarım sektörü ihracatı ise yüzde 1,3 düşüş gösterdi. Diğer taraftan, nisan ayında Hazır Giyim sektörü ihracatının baz etkisi sebebiyle yüzde 11,1’lik kayıp yaşaması, ihracat artışını sınırlayıcı etki yarattı.

İlk dört ayda ihracata en yüksek katkı otomotivden geldi

Yılın ilk dört ayına bakıldığında, son yıllarda sürekli olarak görüldüğü üzere otomotiv sektörü, yine ihracata en yüksek katkıyı sunan sektör oldu. Bu dönemde yakalanan 4,5 milyar dolarlık ihracat artışının 1,7 milyar dolarlık kısmı tek başına otomotiv sektöründen geldi. Otomotivin ardından en yüksek ihracat artışı petrol ve hammadde fiyatlarındaki artışın etkisiyle çelik ve kimyevi maddeler ve mamülleri sektörlerinde yaşandı. Bu dönemde çelik ihracatı yüzde 43 artışla 4 milyar dolara çıkarken, kimyevi maddeler ve mamülleri sektöründeki ihracat ise yüzde 17 artışla 5,3 milyar dolar seviyesine yükseldi. Nisan ayında olduğu gibi ilk dört aylık dönemde de Hazır Giyim sektörümüzün ihracatı geriledi.

Dünyanın her köşesine ihracatımızı artırıyoruz”

Bu yılın başından bu yana dünyanın her köşesinde 252 ülkeye ihracat yapıldığını kaydeden Büyükekşi, ülke grupları bazında yapılan ihracata ilişkin şu bilgileri verdi: “Nisan ayında en önemli ticaret partnerimiz olan AB’ye ihracatımız yüzde 3,2 artış yakaladı. Yılbaşından bu yana ise AB’ye ihracatımız yaklaşık 2,1 milyar dolar artış gösterdi. Yani, bu dönemde toplam ihracat artışımızın yarısına yakını Avrupa Birliği ülkeleri kaynaklı oldu. AB’den sonra ihracat artışımıza en büyük katkıyı sunan Kuzey Amerika’ya ihracatımız yüzde 28,7 gibi çok güçlü bir artış yakaladı. Bu artışta ABD’ye olan ihracatımızın yüzde 26,7 artması etkili oldu. Nisan’da Ortadoğu ülkelerine ihracatımız ise Irak’a olan ihracatımızın toparlanmasıyla birlikte yüzde 8,5 artış kaydetti. Diğer taraftan, yılbaşından bu yana ihracatımızın azaldığı Afrika ülkelerinde Nisan ayında da yüzde 5,8 ihracat kaybı yaşadık” dedi.

Ülke bazında ise nisan ayında en dikkat çekici artışların Malta, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kanada’da yakalandığını vurgulayan Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkelere ihracat sırasıyla yüzde 351, yüzde 99 ve yüzde 50 artış kaydetti. Bu ülkelerin yanı sıra yılbaşından bu yana yüzde 50’nin üzerinde ihracat artışı yakaladığımız Çin’e ihracatımız nisan ayında da yüzde 38,3 ile artışını sürdürürken, en önemli ihracat pazarlarımızdan olan Irak’a olan ihracatımız da nisan ayında yüzde 22,8 ile güçlü bir şekilde artmaya devam etti. Diğer taraftan, Rusya’ya ihracatımız ise yüzde 5,4 ile artış kaydetti. Böylelikle, Rusya’ya ihracatımız ilk 4 ayda yüzde 29,6 artış yakalamış oldu.”

Sakarya en büyük katkıyı yapan il oldu

Nisan ayında 47 ilin ihracatı artarken, 33 ilin ihracatında ise gerileme yaşandı. Artış yaşayan iller arasında en dikkat çekici gelişme Sakarya ilinde yaşandı. Önemli otomotiv ihracatçısı illerden olan Sakarya’nın ihracatı nisan ayında yüzde 179,3 artış kaydetti. İlk dört aylık dönemde ise Sakarya’nın ihracatı 1,7 milyar dolar oldu. Sakarya, söz konusu dönemde tek başına ülke ihracat artışının yaklaşık dörtte birini gerçekleştirmiş oldu. Sakarya gibi güçlü ihracat artışı yakalayan bir diğer il ise Elazığ oldu. Elazığ’ın ihracatı nisan ayında yüzde 375,1 artarken, yılbaşından bu yana artış oranı yüzde 330,8 oldu.

TİM Başkanı Büyükekşi, “Bizleri sevindiren bir diğer gelişme ise adı terörle anılan illerimizin yakaladıkları ihracat artışları oldu. Nisan ayında Şırnak, Hakkari ve Van’ın ihracatları sırasıyla yüzde 19,8, yüzde 65,4 ve yüzde 109,5 artış kaydetti. Bölgemizde huzurun tesis edilmesiyle birlikte ekonomik aktivitenin hızlanıyor olması ve bunun ihracatımızı da artırıcı etki yaratması bizler açısından son derece önemli” diye konuştu.

Türkiye’nin dostları Türkiye’yi dünyaya anlatıyor

Büyükekşi, Türkiye’nin dostlarının Türkiye’yi dünyaya anlattığı imaj kampanyasına ilişkin olarak da şu açıklamalarda bulundu: “İmaj kampanyamıza ilişkin çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Türkiye’nin dostları Türkiye’yi dünyaya anlatıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin üst düzey temsilcileri, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Türkiye ekonomisi hakkındaki asılsız spekülasyonlara karşı kameraların karşısına geçtiler ve gerçekleri olanca açıklığıyla söylediler. Dediler ki; ‘Biz Türkiye ekonomisine inanıyor güveniyor ve kazanıyoruz. Biz burada kendi hikâyemizi yazdık, sizde gelin ve kendi hikâyenizi keşfedin.’ Bugün yedi büyük hedef pazarımızda gerçekleştirmeye başladığımız kampanya Türkiye ile hesabı olan bazı çevrelerde infial yaratmış durumda. Bizimle birlikte yola çıkan markalara saldırıyorlar. Bu saldırılar karşısında gayet sağduyulu açıklamalar yapan dostlarımızın açıklamalarını çarpıtarak haber yapıyorlar. Amaçları siyasi sonuçlar doğurmak. Ancak, hiç kimse temelleri gayet sağlam olan ekonomimiz hakkında yaratmayı arzu ettikleri gerçek dışı tedirginlikle bizleri ve dostlarımızı korkutamaz. Yaklaşık bir ay önce gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında dile getirdiğimiz gibi; bu kampanya, daha geniş kitlelere ulaşabilmek adına yeni CEO’ların da ekleneceği dinamik bir kampanya. Çekilen ya da eklenmek isteyen firmaların olması normal. Biz kampanyamıza başlarken, ülkemizde faaliyet gösteren 16 yabancı şirketin üst yöneticileri ile çekimlerimizi tamamlamıştık. Ancak, sonrasında bazı firmalar bu kampanyada biz de yer almak istiyoruz dediler. Şu an görüşmelerin devam ettiği firmalar da var. İnşallah, daha geniş bir aile olarak yabancı dostlarımızın ağzından ülkemizi ve barındırdığı potansiyeli anlatmaya devam edeceğiz.”

AB ile ilişkiler konusuna da değinen TİM Başkanı “ Avrupa Birliği ülkelerinden ve kurumlarından zaman zaman bizleri şaşırtan, bizleri üzen, beklemediğimiz yorumlar, tepkiler ve kararlar geliyor. Bunlara hiç katılmıyor ve yanlış buluyor olsak da, Avrupa Birliği bizim demokratikleşme ve hukukun üstünlüğü başta olmak üzere birçok konuda ortak gelecek planı kurduğumuz bir yapı. Türkiye’nin kalkınma çabalarında örnek aldığımız, kendimize hedef olarak belirlediğimiz bir yapı. Diğer yandan en büyük ticaret ortağımız ve en fazla yabancı yatırım aldığımız ülkeler de Avrupa Birliği ülkeleri. Dolayısıyla, kendimize çıpa olarak belirlediğimiz Avrupa, hem siyasi, hem hukuki, hem ticari olarak türkiye’nin en önemli partneridir.

Hepimizin malumu, gelişmiş ekonomilerde siyaset ile ticaret birbirine karışmıyor. Siyasi sorun yaşadığımız İsrail’e ihracatımız son yıllarda kararlı bir şekilde artarken, Rusya, Irak ve Mısır ile siyasi sorunlar yaşadığımızda ihracatımızda önemli düşüşler gördük. Gelişmekte olan ülkeler ticareti siyasi bir koz olarak kullanma eğilimde iken, gelişmiş ekonomilerde iki olgu arasında kalın bir çizgi var. Buradan hareketle, AB ülkeleri ile ticari ilişkilerimizin mevcut durumdan etkilenmeyeceğini öngörüyoruz. Kaldı ki AB nasıl ki Türkiye’nin en önemli ticari partneri ise, ülkemiz de AB ülkeleri için en önemli ihracat kapılarından biri. Bu düşüncelerle bir süredir görüşmeleri devam eden Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi konusunda da önemli adımlar atıldı. Yani AB ile yaşanan siyasi sorunların ihracatımız üzerinde olumsuz bir etki yaratmasını beklemiyoruz” dedi.

“İşçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs gününü tebrik ederim”

TİM Başkanı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne ilişkin olarak da şu açıklamada bulundu: “İşçi ve emekçi kardeşlerimizin tüm dünyada birlik ve dayanışma günü olarak kutlanan ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. İşçi ve emekçilerimiz, alın terleriyle akıl terlerini birleştirerek ülkemizin ilerlemesinde ve refah düzeyinin yükselmesinde önemli paya sahip. Bu güzel günün barış ve kardeşliğin egemen olduğu bir bayram havasında kutlanmasını diliyorum.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın