Dünyanın dijital olarak gelişmiş ekonomileri, bilgi ve iletişim teknolojisine büyük yatırım yaparak sürekli olarak ilerlemelerini sürdürüyor. Aynı zamanda, dijital olarak gelişmekte olan ekonomiler de BİT kapasitelerini artırmak ve dijital dönüşüm yolculukları için yaptıkları stratejik yatırımlara bağlı olarak büyümelerini hızlandırdı. Ancak aradaki fark büyümeye devam ediyor.

Genişbant, veri merkezleri, bulut, büyük veri ve nesnelerin Interneti (IoT) gibi beş farklı teknolojiyi destekleyen 40 benzersiz göstergeyi temel alan endeks sonuçları, ülkelerin dijital dönüşümlerinde nasıl bir başarı elde ettiklerini ortaya koyuyor. Bu beş temel teknolojiye yatırım yapmak, ülkelerin ekonomilerini dijitalleştirmesine olanak tanıyor. Merkezi planlama yoluyla potansiyel bağlantılılık tamamen güçlendirilerek, BİT olanaklarıyla ulusal ekonomilerin pozitif büyümesine destek olunabilir.

GCI 2017 endeksine göre; dijital ekonomiye yönelik küresel ilerleme hız kazanıyor. Dünyanın GCI puanı, 2015’ten bu yana dört puanlık bir artış gösteriyor. Rapor, BİT’in, ekonomik büyümenin bir motoru haline geldiğini gösteriyor.

Değerlendirilen 50 ülkeden 16 tanesi öncü, 21 tanesi benimseyen, geri kalan 13 tanesi ise yeni başlayanlar olarak kabul ediliyor. Bu kümeler ülkelerin dijital dönüşümdeki ilerlemelerini yansıtıyor. Öncüler (kişi başına GSYİH ortalama 50,000 dolar civarında olan) çoğunlukla gelişmiş ülkeler ve akıllı ve verimli bir toplum yaratmak için dijital kullanıcı deneyimini sürekli güçlendiriyorlar, büyük veri ve IoT kullanıyorlar. Benimseyenler, (kişi başına GSYİH ortalama 15,000 dolar civarında olan) yüksek kalite ekonomik büyüme elde etmek ve endüstriyel dijital dönüşümü sağlamak için artan BİT talebini karşılamaya odaklanan ülkeler. Yeni başlayanlar ise (kişi başına GSYİH ortalama 3,000 dolar civarında olan) BİT altyapısı inşasında daha yolun başında olan ve sayısal dünyaya daha fazla erişim sağlanabilmesi için BİT altyapısını güçlendirmeye odaklanan ülkelerden oluşuyor.

Listenin ilk sırasında, 2015’e göre 7 puan artış elde eden ve toplam GCI puanı 77 olan ABD bulunuyor.

Türkiye 35’inci sırada

GCI sıralamasına göre 2015 yılına kıyasla Türkiye 2016 yılında 3 puanlık bir artış gösterdi. Türkiye’nin GCI sıralamasındaki yeri değişmedi ve 35’inci sıradaki pozisyonunu korudu.

Rapor planlamacıların dikkatlerini öncelikle gittikçe büyüyen eşitsizliğe vermesi gerektiğini belirterek ‘’dijital bölünme dijital uçurum haline gelir’’ uyarısında bulundu.

Raporda şu değerlendirmelere yer verildi: ‘’GCI’nin 3 yıllık verileri değerlendirildiğinde, eşitsizliğin büyüdüğünü gözlemlemekteyiz. Bu ‘Matthew Etkisinin’ – zengin daha zenginleşir, fakir daha fakirleşir düşüncesini savunan sosyolojik teori – BİT versiyonu. Bu, zamanla birikmiş bir avantaja sahip gruplar ya da bireylerin, başarılı olmasının ötesinde, rakiplerinin fersah fersah önüne geçmek için başlangıçtaki avantajlarından yararlandıklarını ileri sürmektedir. Siyasi karar vericiler, bu gittikçe genişleyen sayısal bölünmenin ekonominin ve toplumun tüm katmanlarını etkileyeceğini anlamak zorundalar. Sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlayamayan ülkeler, vatandaşlarını besleme, eğitim olanakları ve istihdam yaratmada da zorluklar yaşayabilirler.’’

Öncüler; bulut, büyük veri ve nesnelerin interneti olanaklarını artırarak 2015-2017 yılları arasında 4.7’lik bir GCI puan artışı sağladılar. Benimseyenler aynı dönemde ortalama 4.5 puanlık bir artış elde ettiler. Daha yavaş olan yeni başlayanlar ise sayısal ekonomide rekabet becerisinde sadece 2.4 puanlık bir ilerleme ile toplam GCI sıralamasında çok gerilerde kaldılar.

Mobil genişbant aboneliği, kişi başına düşen IT işgücü, GSYİH başına yapılan BİT yatırımı, kişi başına uygulama yükleme ve kişi başına IoT yüklenen birimler, kümeler arası eşitsizliğin olduğu temel alanlar arasında yeralıyor. Bilinmesi gerekir ki, GCI skorundaki her 1 puanlık artış 1) rekabette yüzde 2.1 oranında bir artışa, 2) ulusal inovasyonda yüzde 2.2 oranında bir artışa ve 3) verimlilikte de yüzde 2.3 oranında bir artışa denk düşüyor.

Huawei Kurumsal Pazarlama Başkanı Kevin Zhang ‘’Gittikçe büyüyen bu fark, dijital dönüşüm yolunda ilerleyen ve gelişmekte olan ülkeler üzerinde çok belirgin bir etki yaratmaktadır’’ dedi. Zhang, “Rekabetçi kalabilmeleri için dijitalleşmenin ilk evrelerinde olan ülkeler, yerel kaynakları devreye sokmak ve sürdürülebilir bir büyüme sağlayabilmek için özellikle ekonomik planlamada genişbant bağlantısı ve bulut edinmeyi stratejik bir seviyeye çıkartarak BİT altyapısını geliştirmeye öncelik vermelidir. Aynı zamanda, öncü statüsünden faydalanmayı hedefleyen ülkeler, büyük veri ve IoT yoluyla dönüşümün zincirleme reaksiyonunun başlatılmasında güçlü bir katalizör olarak buluta öncelik vermeyi isteyecekler.”

GCI 2017 raporunda değerlendirilen 50 ülke küresel GSYİH’nın yüzde 90’ını ve dünya nüfusunun yüzde 78’ini oluşturuyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın