Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilan ettiği “Çalışma Hayatında Milli Seferberlik” çalışmaları kapsamında il il dolaşarak esnafla ve ilgililerle bir araya gelen Bağlı, çalışmaları ve sosyal güvenlik reformuna ilişkin değerlendirmede bulundu.
Esnafın kendilerine verilen teşvikler, son yapılan düzenlemelerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sunduğu hizmetlerden gayet memnun olduğunu belirten Bağlı, çalışma yaptıkları illerde esnafların görüş, öneri ve taleplerini dinlediklerini, bunları gerçekleştirme yönünde gayret göstereceklerini dile getirdi.
Çalışma Hayatında Milli Seferberlikle bu yıl 1,5 milyon vatandaşa iş, istihdam sağlamanın amaçlandığını anımsatan Bağlı, ilk 3 ayda hedeflerinin 3’te birini yakaladıklarını, 400 binden fazla istihdam sağlandığını kaydetti. Çalışmalarının sürdüğünü aktaran Bağlı, “Çalışma Hayatında Milli Seferberlik Programı devam edecek ve inşallah yıl sonuna geldiğinde işsizlik yüzde 10’ların altına inmiş olacak. 1,5 milyon-2 milyona yakın vatandaşa istihdam sağlamış olacağız.” diye konuştu.
Seferberlik kapsamında Çalışma ve İş Kurumunun (İŞKUR) önemli çalışmalar yürüttüğünü anlatan Bağlı, İŞKUR’un sadece teşviklerle değil, aynı zamanda sanayicinin, esnafın ihtiyaç duyduğu yeterlilikte ve beceride iş gücünü eğitmek ve temin etmek için yoğun olarak sahada çalışmalar yürüttüğünü belirtti.

Emeklilik yaşı  
Sosyal güvenlik alanında gerçekleştirilen reformlara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bağlı, “Sosyal güvenlik reformları öncesi müktesep haklar korunduğu ve şu anda emekli ettiklerimiz de genelde 2008 öncesi işe başlayanlar oldukları için eski mevzuata göre emekli ediyoruz. Ortalama emeklilik yaşı 51-52 olan bir ülkeyiz. Sosyal güvenlik reformunun öngördüğü 58-60 yaş aralığı var. 2037’den sonra 65 hedefi öngörülüyor.” ifadelerini kullandı.
Fransa’da emeklilikte 62 hatta 65 yaşın tartışıldığını hatırlatan Bağlı, şöyle devam etti:
“Biz 51-52 yaşında zaten emekli ediyoruz. Neden? Eski düzenleme müktesep hakkını koruduğumuz için. Sosyal güvenlik reformunun temel amacı insanları daha fazla sistemin içinde tutabilmek, çalışabilir durumda olan vatandaşın çalışmasının önünü açmak. Dolayısıyla hükümetin en hassas olduğu konu. Emeklilik sistemiyle oynamamak ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sürdürülebilir bir düzeyde hizmet üretimini sağlamak. Yoksa insanları 31, 32, 33 yaşında emekli ederseniz belki ilk başta bir memnuniyet kazanırsınız ama 2-3 yıl sonra emeklilik maaşı ödeyemez duruma gelince sistem tamamen çöker. Onun için hükümetimiz bu konuda çok hassas.”
“Dünyanın mali bünyesi en iyi olan kurumlarından biri”      
Selim Bağlı, emeklilik için 1998 öncesi, 1998-2008 arasında ve 2008 sonrası işe başlayanlar şeklinde 3 temel unsur bulunduğunu belirterek, “2008 sonrası işe başlayanlar asıl bizim sosyal güvenlik reformu kapsamında olanlar. Bunlar bütün düzenlemelerimize muhatap ama diğer grupların müktesep haklarını, yani işe başlarken sahip oldukları hakları kanunen almak doğru olmadığı için ister istemez farklı emeklilik sistemleri ortaya çıkıyor. Sosyal güvenlik reformu tam anlamıyla 2030’lardan sonra artık oturacak çünkü sosyal güvenlik reformunundan sonra işe başlayanlar artık emekli olacak. O zaman daha iyi emekli maaşı alacaklar ve daha iyi imkanlara sahip olacaklardır” diye konuştu.
Türkiye’de şu anda çalışan ve emekli dengesi açısından hiçbir sıkıntı görünmediğini vurgulayan Bağlı, “2008 yılında yapılan sosyal güvenlik reformuyla atılan temellerle Sosyal Güvenlik Kurumu 2071 yılına kadar herhangi ciddi bir açık vermeden emeklilik maaşı ödeyebilir, sağlık harcamalarını finanse edebilir bir kurum. Dünyanın mali bünyesi en iyi olan kurumlarından biri olarak görünüyor” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın