Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Mersin Tantunisi, İzmir Lokması ve Uşak Tarhanası Coğrafi İşaret Tescil Belgelerini, 1. Ulusal Coğrafi İşaretler Buluşması’nda başvuru sahiplerine verdi.

1. Ulusal Coğrafi İşaretler Buluşması, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katılımıyla Türk Patent ve Marka Kurumu’nda (TÜRKPATENT) gerçekleştirildi.

cografi-isaret-turk-patent-gidahatti
“Tekel hakkı yok”

Toplantıda konuşan TÜRKPATENT Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, coğrafi işaret korumasının, ekonomik açıdan çok önemli olduğunu, bunun sadece ekonomiyle sınırlı kalmadığını söyledi.

Coğrafi işaretlerin anonim haklar olduğunu ve toplumun ortak değerleri sayıldığını bildiren Asan, “Herhangi bir tekel hakkı söz konusu değildir. Bunlar toplumun, hepimizin ortak değerleridir. O anlamda coğrafi işaret başvurusunu yapan belediyeler, valiliklerimiz, üretici birliklerimiz bu başvuruları bizim adımıza yapar. Sadece bu başvuru yapma prestijini kullanır. Herhangi bir tekel hak alınması söz konusu değildir” dedi.

Coğrafi işaretlerin, belirgin bir ünü, bilinirliği, özelliği, niteliği olan ve belirli coğrafi alanla sınırlı ürünleri kapsadığını aktaran Asan, coğrafi işaretlerin menşe ve mahreç olarak tescillenebildiğini anlatarak, menşe coğrafi işarete Malatya Kayısısı, Giresun Tombul Fındığını, mahreç coğrafi işarete de Antep Baklavasının örnek verilebileceğini söyledi.

AB’nin coğrafi işaret kazancı

Coğrafi işaretlere, “katma değeri yüksek tarım ürünleri” benzetmesini yapan TÜRKPATENT Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, gelişmiş ülkelerde coğrafi işaretlerden elde edilen gelirin, daha yüksek olduğuna dikkati çekti. Asan, “2013 yılında yayımlanan bir rapora göre, AB’de coğrafi işaretlerden yaklaşık 55 milyar avroluk bir katma değer yaratılıyor. Bu değerin yaklaşık yüzde 60’ı AB ülkelerinde tüketiliyor, kalan kısmı ise ihraç ediliyor. Ülkemiz açısından coğrafi işaret tescillerinin artması ve tescilli coğrafi işaretlerin katma değerinin yükselmesi için etkin çalışmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin marka başvurularında son 5 yılda Avrupa’da ilk sırada olduğunu, ancak katma değeri yüksek marka yaratma konusunda istenen noktada olunmadığını vurgulayan Asan, tescillerin artmasının çok önemli olduğunu, tüm illerle ortak çalışmaya hazır olduklarını dile getirdi.

“Coğrafi işaret tescilli ürün sayısı 204”

Konuşmasında Türkiye’de her yörenin kendine has iklim, topoğrafya, toprak özellikleri ve ürünleri bulunduğuna işaret eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, bu ürünlere sahip çıkıldığında ekonomik veya kırsal kalkınmanın yanında ülke değerlerinin de korunduğunu söyledi.

Yöresel ürünlerin coğrafi işaret olarak tescillenmesi ve korumasının çok önemli olduğunu vurgulayan Özlü, şu anda Türkiye’de 204 ürünün coğrafi işaret tescili bulunduğunu ve bu rakamı başlangıç olarak gördüklerini ifade etti. Özlü, “Bakanlığımızın bu konuda yaptığı çalışma, 2 bin 500’ün üzerinde bir coğrafi işaret potansiyeline sahip olduğumuzu gösteriyor. Unutmayalım ki korumadığınız bir değer, zamanla değerini kaybetmeye mahkumdur. Bu nedenle, bu konuyla ilgili tüm paydaşların birlikte hareket etmeleri önem taşıyor.” diye konuştu.

“Tescilli ürün yüzde 20 daha pahalı satılıyor”

Coğrafi işaretlere konu olan ürünlerin, benzerlerinden daha pahalı ve katma değeri daha yüksek olduğuna dikkati çeken Bakan Özlü, coğrafi işaret tesciline sahip bir ürünün, benzer bir ürüne nispetle yüzde 20 daha yüksek fiyatlara alıcı bulabildiğini bildirdi. Fiyat farkına rağmen coğrafi işaret korumasına sahip ürünün, tüketiciler tarafından daha çok ilgi gördüğüne değinen Özlü, “Tüketicinin bu ilgisi ve fiyat farkı nedeniyle, piyasaya bu ürünlerin sahteleri sürülebiliyor. Burada sadece aldatılan tüketiciler zarar görmüyor. Zincirleme bir şekilde o ürünün üretildiği yöre ve ülke de zamanla bu gelişmelerden olumsuz bir şekilde etkileniyor. En kötüsü de, zaman içinde ürün yok olabiliyor. Coğrafi işaret korumasına konu olabilecek ürünlerimizi iyi tespit etmeli, bunların korunmasına yönelik tedbirleri en iyi şekilde almalıyız.” ifadesini kullandı.

Coğrafi işaretlere gereken önemin verilmesi halinde, birçok fayda elde edebileceğini, tüketicilerin üstün özelliklere sahip ürünlere daha fazla yöneleceğini ve dolayısıyla da ürünlerin katma değerinin zaman içinde artacağını belirten Faruk Özlü, bunun da o yörelerin gelirini arttırdığı gibi, kırsal kesimdeki istihdamı da arttıracağını, şehirlere doğru olan göçü yavaşlatabileceğine işaret etti. Özlü, “Dünyadaki başarılı örneklere baktığımızda, coğrafi işaretli ürünlerin ihracatının ülkenin toplam ihracatında önemli bir oran tuttuğunu görebiliyoruz. Yani coğrafi işaretli ürünlerimizi değerlendirmemiz, ihracatımızı arttırmak ve cari açığımızı düşürmek açısından da önem arz ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Yöresel lezzetleri tattı 

Konuşmalardan sonra Bakan Özlü ve TÜRKPATENT Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, Uşak Tarhanası, Mersin Tantunisi ve İzmir Lokması coğrafi işaret tescillerini, başvuru sahiplerine takdim etti.

Törenin ardından 81 ilin coğrafi işaret standını gezen Özlü, il temsilcileriyle sohbet etti ve yörelere özel ikramları tattı. Etkinlik, Uşak Tarhanası, Mersin Tantunisi ve İzmir Lokmasının konuklara ikramıyla sona erdi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın