Siemens Finansal Hizmetler (SFS) yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan “sonuca göre ödeme” iş modelini mercek altına alan yeni bir araştırmanın sonuçlarını yayınladı. Giderek daha fazla küreselleşen ticaret, kar oranları üzerinde baskı yapmaya devam ederken, şirketleri de maliyetlerini ve verimliliklerini sıkı bir şekilde gözden geçirmeye zorluyor. Bu modelde finansman, sadece son teknoloji ekipmanlara erişimi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yatırımdan elde edilecek üretkenlik ve verimlilik sonuçlarına göre değerlendiriliyor.

Söz konusu çalışma sırasında 13 ülkedeki iş dünyası örgütlerinin görüşleri alındı. Araştırma, 2020’ye yaklaştığımız şu günlerde bu iş modellerinin mevcut durumda nerelerde uygulandığını, “kullandıkça öde” finansman modelinin devam eden büyümesini ve muhtemel gelişme trendlerini inceliyor. Dünya genelinde farklı ülkeler “sonuca göre ödeme” modelini farklı seviyelerde hayata geçirmiş durumda. SFS’nin araştırması ABD’deki ve Batı Avrupa’daki kuruluşların, Doğu Avrupa ve Asya’dakilere kıyasla daha çeşitli finansman yöntemlerine sahip olduklarını gösteriyor.

Araştırma, böyle olmakla birlikte, kuruluşların alınan iş sonuçlarına göre ödeme yaptıkları çözümlerin son birkaç yıl içinde kayda değer bir oranda yaygınlaştığını ve ilgi gördüğünü gösteriyor. Söz konusu bu “istenen” sonuçlar imalatta verimlilik artışı, daha az enerji tüketimi, işlem başına daha düşük maliyet, daha hızlı hasta döngüsü veya daha az çevre kirliliği gibi geniş kapsamlı konuları içeriyor.

Çalışma, kuruluşların kurulu makinelerinin, ekipmanlarının veya kullandıkları teknolojinin kendilerine önümüzdeki on yıl boyunca rekabet avantajı sağlayacağını beklemediklerinin altını çiziyor. Bunun bir sonucu olarak, finansal kiralama (leasing) gibi tekniklerin kullanıldığı “kullandıkça öde” düzenlemeleri de son 20 yıl içinde yaygınlaşmaya başladı. Bu tür uygulamaların önümüzdeki dönemde de yaygınlaşmaya ve gelişmeye devam etmesi bekleniyor. Bu düzenlemeler, teknoloji piyasalarındaki trendleri barındıran ve kucaklayan bir niteliğe doğru evrim geçirmeye devam ediyor.

Teknolojinin kendisine değil ama teknolojinin kullanılması nedeniyle alınacak sonuca  göre ödeme yapılarak maliyetler daha şeffaf bir nitelik kazanıyor ve böylece teknolojinin güncelliğini kaybetmesi veya belli miktarda bir sermayenin bağlı tutulması gibi sorunlar bertaraf ediliyor. Bu iş modelleri de bu gibi faydaları nedeniyle son kullanıcıya hitap eden kuruluşların rekabet güçlerini korumalarına ve müşterilerine yaratıcı çözümler ve hizmetler sunmalarına yardımcı oluyor.

Siemens Finansal Kiralama A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Aydın Yusufoğlu bu model hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor: “İmalat, hizmet, altyapı ve sağlık hizmetleri alanlarında elde edilen sonuçlara göre ödeme yapılabilmesi, finansman temelli iş modellerindeki yeni bir gelişme olarak ortaya çıkıyor. Hızla artan teknolojik yenileme gereksinimlerinin yatırım riskini artırdığı bir dünyada bu model önemli bir avantaj sunuyor.”

İmalat, altyapı ve sağlık kuruluşlarında çalışan 40’ı aşkın üst düzey finans yöneticisi ile Eylül-Ekim 2016 tarihleri arasında telefon görüşmeleri yapıldı. Bu kişilere “kullandıkça öde” ve “sonuca göre ödeme” iş modelleri ve bunların potansiyel büyüme davranışları hakkındaki görüşleri soruldu. Aynı sorular temsil gücü bulunan ticari birliklere de yöneltildi.

Röportaj yapılan başlıca ülkeler: Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Kuzey Avrupa, Polonya, Rusya, İspanya, Türkiye, İngiltere ve ABD. Çalışma sırasında 100’ü aşkın başka röportajdan derlenen bilgiler de kullanıldı ki bu röportajlar, 2015-2016 döneminde imalat, sağlık ve altyapı dijitalizasyonu alanlarında faaliyet gösteren şirket, hastane ve şehir yetkilileriyle yapıldı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın