Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Ekonomi Şurası’nda konuşma yaptı. İş dünyasına seslenen Erdoğan, “Hep beraber gecikmeden süratle adımı atıp, eleman alımlarını başlatarak mart sonuna kadar ciddi bir dönüşümü yakalamalıyız. Yeni bir istihdam seferberliği başlatıyoruz” dedi. Faiz politikasından şikayetçi olduğunu belirten Erdoğan, “Başta kamu bankaları olmak üzere finans sektörünün patronlarını insafa davet ediyorum” diye konuştu.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun konuşması ise şöyle:

Zor bir seneyi geride bıraktık. PKK ve DAEŞ gibi terör örgütlerinden sonra FETÖ’nün hain darbe girişimi ülkemize pek çok sıkıntı yaşattı.

Cumhurbaşkanımızın liderliğinizde ve milletimizin basiretli duruşuyla bunların hepsini aşacak güce ve azme sahip olduğumuzu gösterdik.

Şimdi 2017’ye umutla bakıyoruz.

Özel sektörümüz yaşanan tüm çalkantılara rağmen son 1 yıl itibariyle;

  • 155 milyar lira makine ve teçhizat yatırımı yaptı.
  • 141 milyar dolar mal ihracatı gerçekleştirdi.
  • Turizm Denizcilik ve Müteahhitlik sektörlerimiz kanalıyla ülkemize 38 milyar dolar döviz geliri kazandırdı.

Peki sıkıntılarımız yok mu? Tabi ki var.

Türkiye ekonomisinin yüzde 80’i iç tüketimden kaynaklanıyor. Dünya ekonomisi ve küresel ticaret uzun bir süredir yavaşlamış durumda. Böyle bir ortamda iç piyasamızı canlı tutmak daha önemli hale geldi. Unutmayalım ki ekonomi bileşik kaplar gibidir. İstihdam için üretim, üretim için de iç tüketim şart. İleride daha büyük atılımlar yapabilmek için bugün eldekini muhafaza etme zamanıdır. Şimdi iç piyasayı canlı tutma zamanıdır.

Hükümetimizin beyaz eşya mobilya ve konut sektörlerindeki vergi indirimleri bu açıdan doğru bir adım olmuştur.

Öte yandan son dönemde dövizin hızla yükselmesi firmalarımızda ve piyasada sıkıntılara neden oldu.

Kredi faizlerinin makul seviyelere inmesini beklerken Merkez Bankasının likiditeyi kısması ve faizleri yükseltmesi üzerimizdeki yükü daha da artırdı.

Yaşadığımız diğer sıkıntıları da arkadaşlarım birazdan anlatacak.

Bunlara çözüm sağlamak için de başta sizin şahsınızın ve hükümetimizin icracı ve reformcu iş yapma tarzına güveniyoruz.

İçerde ve dışarda zorluklar yaşadığımız bu dönemde devletimizi yanımızda görmek istiyoruz.

Bugün sizin aramızda olmanız hem bürokrasinin çarklarını işletmek hem de sürdürdüğümüz mücadelenin önemini göstermek açısından bizim için çok önemli.

Şimdi ekonomiye odaklanmalı reform ateşini yeniden canlandırmalıyız.

Yapısal reformlara ve küresel rekabette bizi öne çıkaracak yeni adımlara ihtiyacımız var.

Zira önce Brexit sonra yeni ABD Başkanıyla birlikte dünyada ticaret yatırım ve fon akışı yavaşlıyor.

Dışarısı kötüleşirken içerde safları sıklaştırmalıyız.

Reform ateşi parlasın ki masa başından ahkâm kesen rating şirketleri de mahcup olsun utansınlar.

Son dönemde Hükümetimiz istihdamı ticareti ve sanayiyi destekleme yönünde yeni adımlar başlattı.

Bu salonda yaptığımız şûraların boşa geçmediğini burada dile getirdiğimiz pek çok önerinin hükümetimizin çıkardığı paketlerde yeraldığını gördük.

Son olarak burada hep vurguladığımız vergisini düzenli ödeyenlere yönelik bir vergi indirimi de geliyor.

İş dünyamızın moralini ve şevkini artıran tüm bu desteklerin ekonomiye ve yatırımlara yeniden ivme kazandıracağına inanıyorum.

Biz de Türk özel sektörü olarak üzerimize düşen sorumluluğun hakkını verdik veriyoruz.

En çok sıkıntı yaşanan 3 alana odaklandık.

TOBB Odalar ve Borsalar hep birlikte elimizdeki tüm kaynakları seferber ettik.

Faiz baskısı altındaki Kobilerimizin finansmana erişimini kolaylaştırdık.

Nefes Kredisi projesini başlattık.

Kobilerimize piyasadaki en düşük faiz oranıyla yüzde 9,9’la 5 milyar lira taze kredi imkânı sunduk.

İkinci adımda yatırımlara odaklandık.

Son bir kaç ayda Londra Berlin Bahreyn Katar ve Mısır’a giderek bu bölgelerde yeni ticaret ve yatırım açılımı yaptık.

Hem ülke çapındaki hem de yurtdışındaki geniş networkümüz kanalıyla şunu vurguladık.

Dün Türkiye’ye yatırım yapanlar kazandı.

Bugün Türkiye’ye yatırım yapanlar da yarın kazanacak.

Yerli ve yabancı müteşebbislerimizin yatırıma devam etmelerini istedik.

Yatırımcılar daha hızlı hizmet alsın diye tüm Odaları tek durak ofise dönüştürdük.

Şirket kuruluşlarını kolaylaştıran müthiş bir reformu hayata geçirdik.

Bu sayede Türkiye dünyadaki iş yapma kolaylığı endeksinde rekor bir iyileşmeye imza attı.

Üçüncü olarak da istihdama yöneldik.

Mesleki Eğitim ve İstihdam Seferberliği başlattık.

81 ilde Odalarımız ve Borsalarımızla bu işin merkezinde yer aldık.

Hükümetimiz burada da istihdam maliyetlerini düşüren çok ciddi avantajlar getirdi.

Nasıl ki 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında ülkemiz milli bir mücadeleye giriştiyse özel sektörümüz de 2017’de istihdam yarışı yapmalı.

Çünkü bu millet varsa bu ülke varsa biz de varız.

Buradan özel sektörümüze sesleniyorum.

“Türkiye’nin Geleceğine Sen de +1 İstihdam Sağla”.

Yani hepimiz en az 1 kişiyi işe almalıyız.

İstihdam konusunda bu camia çok daha fazlası yapmayı istemektedir.

Bu noktada sizlerin destek ve yeni müjdelerinizle inşallah daha büyük hedefleri de yakalayacağız.

Yılsonunda da istihdamı en çok artıran; illeri sektörleri ve şirketleri ödüllendirmeyi planlıyoruz.

 

Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği tüm kazanımların temelinde güven ve istikrar yatıyor.

Bunlar olmadığında nasıl krizler nasıl sıkıntılar ortaya çıktığını gördük yaşadık.

O yüzden iş dünyası olarak bizler güven ve istikrarın kıymetini iyi biliriz.

15 Temmuzda gücünü sandıktan yetkisini milletten almayan bir idareyi kabul etmeyeceğimizi gösterdik.

İstikrara ve demokrasiye sahip çıktık.

Önümüzdeki yeni bir dönemde de bu güveni ve istikrarı muhafaza etmeliyiz.

Sandığa güven ve istikrar için gitmeliyiz.

Bizlere düşen görev de Türkiye’yi yeniden geleceğe bakan coşkulu bir ülke haline getirmektir.

Bakın bugün FETÖ PKK ve DAEŞ ülkemize karşı savaş yürütüyor.

Ordumuz ve polisimiz bunlara karşı kahramanca bir mücadele veriyor.

Terör örgütlerini kullanarak saldıran odaklar şimdi de Türkiye ekonomisini zor duruma düşürmek istiyor.

Buradan çok açık söylüyorum.

Ne yaparsanız yapın nasıl saldırırsanız saldırın; başaramayacaksınız.

Biz bir oldukça el ele omuz omuza verdikçe bizi yenemeyeceksiniz.

Siz her saldırdığınızda; Türk iş dünyası olarak ülkemizin geleceği için daha çok çalışacak ve üreteceğiz.

Devletimizin yanında milletimizin emrinde olacağız.

İnanıyorum ki birlik ve beraberliğimizi muhafaza edersek bu dönemden de güçlenerek çıkacağız.

İnşallah el birliğiyle ülkemizi dünyanın en büyük ekonomileri arasına sokacağız.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın