MEHMET U. SOYER >> ?The Time Paradox? adlı kitaplarında Philip Zimbardo ve John Boyd, daha kitabın başında, ‘para’ ile ‘zaman’ konularının karşılaştırmasını yapıyor. Beğendiğim cümlelerinden birinde “keşke, finansal danışmanların amacımıza göre yatırımlarımızı planlamada yardımcı oldukları gibi, birileri de zaman yatırımlarımızı planlamada bize yardımcı olsaydı” diyorlar. ?Para? ile ?zaman? arasındaki en büyük fark, paranızı fiziksel olarak saklayabilmeniz, zamanın ise depolanamaması, devamlı olarak akıp gitmesi. Dikkat çektikleri nokta ise hayatınızın aslında sınırlı kesin bir zamana sahip olması. Nasıl parasal yatırımlarınızda bir alternatif maliyet söz konusu ise aynı şey aslında zaman yatırımlarınız için de geçerli.
Grup olarak 20 küsur senedir şirketlerine ortak arayan iş sahiplerine bu arayışın nedenlerini sorduğumuzda, en sık aldığımız cevaplardan biri, zamana olan ihtiyaçları idi. Bir KOBİ sahibi olarak işe ayırdıkları zaman diliminde gerçekleşen başka çeşitli olaylardan uzak kalıyorlardı. Ailelerine, hobilerine, arkadaşlarına vb. konulara zaman ayıramıyorlardı. İş dolayısı ile gidilemeyen bir toplu seyahat, seyahat dönüşü arkadaşlarının çektiği resimleri izlerken kaçırılmış bir mutluluk haftası olarak algılanabiliyor. O seyahati aynı şekilde tekrar yaşamak imkansız. Başka bir deyişle işe harcanan zamanın alternatif maliyeti yüksek olabiliyor. Hele yaşınız ilerlemeye başlamış ve yolun yarısının geçildiğine inanıyorsanız…
İşiniz tabii ki çok önemli… Yatırımlarınız da… Ama hiç biri sınırlı sayıda saatten oluşan hayatınız kadar değerli olamaz. Yazarların da dediği gibi, paralarınızı bankaya koyup saklayabilirsiniz ama yaşamınızın saatlerini aynı hızda tüketmeye devam edeceksiniz. Siz iyisi mi o saatleri sizi en fazla mutlu edecek şekilde değerlendirmeye bakın. Gerektiğinde şirketinize ortak almak bu yolda doğru seçim olabilir. Hem para hem de zaman kazanmış olursunuz.
http://www.bcmsaka.com/soyer%5Fblog/tr/
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.