12 bini aşan üyesi bulunan TÜMSİAD bugüne kadar ülke ekonomisini güçlendirmesi, uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesi, üretim ve verimliliğin artırılmasına yönelik çalışmalarda bulunarak birçok başarılı çalışmaya imza attı. Her sene düzenlediği Genel İstişare Kurul’larında her sektörden üyelerini biraraya toplayarak ticaret hacmini geliştirmek ve ülke ekonomisine katkı sağlamak amacıyla stratejiler üreten TÜMSİAD, 2017 toplantısını yoğun bir katılımla Antalya’da gerçekleştirdi.
B2B Görüşmeleri ile ticaret hacmini artırıyorlar
Türkiye’nin 81 ilinden ve her sektörden üyenin katıldığı TÜMSİAD Genel İstişare Kurulu’nun kapanış programında karma ve ayrı ayrı olmak üzere B2B görüşmeleri de organize edildi. Otomotiv, sağlık – medikal, tekstil, enerji ve kimyevi madde ve makine-metal sektörlerinde faaliyet gösteren üyeler karma toplantıda bir araya gelirken inşaat, gıda ve hizmet sektörü üyeleri de kendi aralarında ticari toplantılar gerçekleştirdiler. Kurulda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi için yatırım, teşvik ve destek paketi ile ilgili özel bir sunum yapıldı.
70 Ünite Kan Bağışı Yapıldı
Üyelerini bir araya getirerek faaliyet değerlendirmeleri yapan ve gelecek planlarını şekillendiren TÜMSİAD, aynı zamanda önemli bir sosyal sorumluluk projesine de imza attı. Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’ın yaptığı kan bağışı çağrısı doğrultusunda kurul toplantısını gerçekleştirdiği otelde özel ve steril bir ortam hazırlayan TÜMSİAD, gün sonunda 70 ünite kan bağışı gerçekleştirdi. TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan kan bağışı yaparken projeyle ilgili görüşlerini paylaştı. Doğan, “Bugün kısa zamanda önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attık. Üyelerimiz yoğun toplantı programına rağmen fırsat buldukça gruplar halinde kan bağışı yapmaya geldiler. Kızılay aracılığıyla kan bağışı organizasyonunda yer almak bizler için gurur vericiydi” dedi.
‘’MÜTEVAZI BİR ŞEKİLDE YOLA ÇIKTIK, BUGÜN ULUSLARARASI BİR DERNEĞİZ”
TÜMSİAD 9.’ncu Genel İstişare Kurulu açılış konuşmasını yapan TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, çok kısa sürede büyük başarılara imza atan bir sivil toplum kuruluşu olduklarının altını çizdi. Doğan, “15 kişilik kurucu kadro ile mütevazı bir şekilde yola çıkan TÜMSİAD; bugün hepimizin gurur duyduğu herkesin bildiği kurumsal ve markalaşan bir sivil toplum kuruluşu olarak görev ifa etmektedir. Kuruluş felsefemiz olan milli ve manevi değerlerimizden taviz vermeden çoğunluğu KOBİ’lerden müteşekkil yeni ve büyük Türkiye hayalini kuran iş adamlarımızın buluşma noktası olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz” dedi.
‘’BATI DÜNYASI KÖTÜ BİR İMTİHAN VERİYOR’’
Doğan TÜMSİAD’ın yol haritasını da şöyle anlattı: ‘’Düzenlenecek çalıştaylar ile sektörlerin dinamiklerini ayrı ayrı tartışmalı, sadece problemleri değil, muhtemel çözüm önerilerini de gündeme getirmeliyiz. 7 milyar insana talip olma vizyonumuz ile teşkilat kurullarımızla çalışma başlatmalı ve ülkemizin en ücra köşelerine kadar ulaşmalıyız. Tüm sektörlerde ihracatımızı artıracak çalışmaları başlatmak zorundayız. Batı dünyası son yıllarda demokrasi, insan hak ve onurunun korunması, mağdur ve mazlumlarla dayanışma noktasında kötü bir imtihan vermekte. Bu oyunu bozacak, dünyadaki dengeleri değiştirecek, Yeni Türkiye’nin ayak sesleri her geçen gün hissedilmekte. Bu minvalde, yeni TÜMSİAD’ın rol ve önemi artmaktadır.”
“15 Temmuz’da Başarılamayan, Bugün Ekonomik Yaptırımlarla Yapılmaya Çalışılıyor”
Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye notunu değerlendiren Doğan, “15 Temmuz’da başarılamayanın, bugün ekonomik yaptırımlarla yapılmaya çalışılarak verilen notların amacının Türkiye’ye gelen yatırımların önünü kesmek olduğunu apaçık görüyoruz. Oysa Türkiye önemli yatırım ve teşvik paketleriyle ekonomik reformlar hayata geçiriliyor ve yabancı yatırımcılar ise ülkeye gelmeye devam ediyor. Örneğin geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımız Sayin Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika ziyareti vesilesiyle işadamlarımız önemli ticaret ve yatırım görüşmeleri yaptılar. Ayrıca mali disiplinden de taviz vermeyen hükümetimiz var. Not düşürülmeye anlam ve mana vermiyoruz. Yanlı ve taraflı diye düşünüyorum. Not düşürme kararına bir önem atfetmiyoruz.
“TÜRK LİRASINA DÖNMEMİZ GEREKİYOR”
Yastık altındaki paranın, altının, dövizin sermayeye katılması gerektiğini ifade eden Doğan, “Burada küresel sermayenin birtakım uygulamaları var. Bizim dövizden Türk Lirasına dönmemiz gerekiyor. Kendi iç dinamiklerimizi hayata geçirmemiz ve komşularımızla ticaretimizi milli paramızla yapmamız gerekiyor. Biz iş adamları olarak ticaret ve ithalatı milli para birimleriyle yapmayı düşünüyoruz. İlgili bakanlıklarımızda TL ile dış ticaret çalışmalarına başladı. Bu içeride daha fazla bir dinamik oluşturacak. Döviz rezervleriyle ilgili halk ilk günden beri, 15 Temmuz’dan beri çeşitli kampanyalarla duruşlarını gösterdiler, anlattılar. Hep beraber dövizimizi de bozduk. ‘Devletimizin milletimizin yanındayız’ dedik. Dolaysıyla yastık altındaki paranın ekonomiye katılması gerek.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.