Likidite, menkul kıymet, gayrimenkul ve döviz gibi finansal ürünlerin kolayca nakde çevrilebilme durumudur. Likiditeye sahip olmayan yada az olan varlıkların nakde çevrilmesi zordur. Nakde çevrildikleri zaman değerlerinde azalma olabilir.

Para en likit varlıktır. Günlük hayatta en çok kullanılan değişim aracının para olması, hizmet ve mal alım satımı yapmak için dönüştürülmesine gerek olmaması parayı likiditesi yüksek kılar. Konut, otomobil, tahvil gibi varlıkların nakde dönüştürülmesi zordur. Bu tür varlıkların kağıt üzerinde sahip olduğu ve satıldığı fiyatlar arasındaki fark fazladır. Varlıkları likidite bakımından sıralamak gerekirse; çekler, devlet tahvilleri, şirket tahvilleri, hisse senetleri, dayanıklı tüketim malları ve taşınmazlar olarak sıralayabiliriz.

İstenilen hacimde ticari işlemlerin gerçekleştirildiği ve katılımcıların fiyat düzeyine direkt etki etmediği piyasaya likit piyasa denir. Likit piyasada varlıklar sabit bir fiyattan alınıp satılır ve varlık fiyatlarında önemli bir değişikliğe neden olmaz. Eğer bir piyasada likidite fazla ise o piyasada nakit de fazladır. Likit oranının azlığı ise o piyasada vadeli işlemlerin çoğunlukta olduğunun göstergesidir. Ülkeler ekonomik denge açısından nakit miktarını fazla tutmaya çalışırlar. Her ülke kendi piyasasına ve ekonomisine göre nakit miktarını maksimum seviyede tutmalıdır. Muhasebe likiditesi ise kişilerin ve şirketlerin ellerindeki likit varlıklarla mali yükümlülüklerini ne kadar yerine getirebildiklerini ölçer. Genelde oranlar ve vadesiz borçların yüzdeleri formundadırlar.

Likiditenin yatırımcılar için önemi nedir?

Yatırımcılar yatırım yapmadan önce varlıkların öngörülen likiditesini ve potansiyel kazançlarını ölçerler. Likiditenin yatırımcılar için bir çok önemi vardır. Örneğin, likit varlıklar yatırımcılara fiyatlar düşük olduğunda diğer varlıklara yeniden yatırım için erişilebilir araçlar verirler. Aynı zamanda likit varlıklar yatırımcıların piyasadaki hareketliliğine çabuk karşılık vermesini garantiye alarak yatırım risklerini azaltırlar. Çok çabuk nakde çevrilebildikleri için yatırımcıların kar etme olasılığı da daha yüksektir. Likit varlıkların yatırımlar üzerindeki etkilerinin yanı sıra yatırımcıların hayat standartlarında da rolü vardır. Örneğin, emekli bir kişi kendi yatırımlarından anında nakit elde etmek istediğinde likit varlıklarını dönüştürürler. Gayrimenkul yada otomobil yerine para gibi varlıklar kolay ve anında nakde dönüştürüldüğü için büyük avantaj sağlar.

Likidite tuzağı

Likidite tuzağının olduğu durumlarda geçerli faiz oranları düşük, tasarruf oranları yüksek ve para politikaları etkisizdir. Bu durumda tüketiciler faiz oranlarının yakında artacağını düşündükleri için bonolardan kaçınırlar ve fonlarında tasarrufa yönelirler. Bonolar ve faiz oranları arasında ters bir ilişki vardır. Çoğu tüketici varlığında düşüş beklenen varlıkları ellerinde tutmak istemezler.

Likidite tuzağının sinyalleri

Düşük faiz oranları likidite tuzağının en temel göstergelerinden biridir. Düşük faiz oranları bono sahiplerini etkiler. Bono sahipleri ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu da göz önünde bulundurarak bonolarını satarlar. Fakat bonolarını satarken izledikleri yok ekonomiyi kötü etkileyebilir. Aynı zamanda tipik tüketici davranışı olarak tüketiciler az riskli ve likiditesi fazla mekanizmalara yatırım yaparlar. Bu da para arzında negatif değişimlere neden olabilir. Faiz oranlarında değişim olmadıkça tüketiciler diğer yatırım seçeneklerine yönelmeye gönüllü olmazlar.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın