AHMET COŞKUNAYDIN >> Sadece ben değil dünyada çoğunluk genel olarak Rusların dış politika uygulamalarına gıpta ile bakar. Dış politikada Ruslar çok nadir konuşur, görüş belirtir ve açıklama yaparlar. Bu yönüyle Rus dış politikası adeta çok zor yön değiştiren bir transatlantik görünümü verir. Bu oluşumda satranç büyük rol oynar. Çünkü Rusların adeta ata sporu nerdeyse “satranç”tır. Bir hamle yapmadan önce atacakları adımın yüz basamak sonrasını göz önüne alırlar. İlk kez 6. yüzyılda Hindistan?da ortaya çıktığı sanılan ve o dönemdeki adı Sanskritçe Chatarunga olan ve zamanla dönüşüp değişerek satrança dönüşen oyun binli (1000) yıllarda Bizans üzerinden Avrupa?ya geçti. Satranç Avrupa?ya geçmeden daha önceleri Rusya?yı mekan tuttu. Bu ülkede kimi zaman devlet ve din adamları tarafından yasaklanan Rusça adıyla şahmatı bu toprakların ve de özellikle aristokratlar ile üst düzey yetkililerin, prenslerin ve hatta Çarların en büyük tutkusuna dönüştü. İnsanların, devlet yöneticilerinin zekasını geliştirmekte önemli katkılarının olduğu belirlenen oyun saha sonraları adeta bir eğitim aracına dönüştü. Rusların Çarlık döneminde büyük ilgi duydukları satranç (şahmatı), Sovyetlerin ardından günümüzün de gözde sporu olmaya devam ediyor. Bugün dünyanın en büyük ve en çok satranç şampiyonu Rusya?dan yetişmiş bulunuyor.

Bu kafa sporunun artık ülkemizde de yaygınlaşması ve büyük ilgi görmeye başlaması umut verici bir girişim olarak değerlendirilmeli.

Toplumun bir bütün halinde düşünce ve karar verme yeteneğini yükseltici bu spora ülkemizde en büyük destek de Türkiye İş Bankası?ndan geliyor. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, satrancın toplumun gelişmesine yarattığı olumlu katkılara içtenlikle inananlardan biri. Bu nedenle kurumunun satranca yüzde yüz destek vermesini destekliyor. İş Bankası Türkiye?nin bir çok ilinde 3 bin 500 Satranç Dershanesi açma yanında, Satranç Federasyonu?nun da arkasında ki ciddi itici gücü olarak dikkat çekiyor.

Ülkemizde giderek kendine iyi bir ilgi alanı yaratan satranç için artık 8 yaş altı minikler içinde turnuvalar düzenlenebiliyor.

Gelişmelerde başka umut verici noktalardan bazısı da satrancı seçmeli ders olarak seçen Türk öğrenci sayısı. Bu sayı son üç yılda 17 kat artış göstererek 100 binden 1 milyon 700 bine ulaştı. Satranç sporcusu sayımız 30 binen 155 bine ulaşırken, satranç kulübü sayısı da 600 den 1234?e ulaştı.

Bütün bunlar bize gelecekte yönetici olacak gençlerin karar verme aşamasında beyin güçlerini daha sağlıklı kullanacaklarını gösteriyor. Bu gelişmenin de gerek iç politika?da ve gerekse dış politika yanında, bilimsel ve sosyal konulara da olumlu yansıyacağı müjdesini veriyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın