Ankara’da düzenlenen 2. Tarım Zirvesi?nin ?Tarımın Finanşörleri? konulu ikinci oturumunda konuşan Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, geçen yıl sonu itibariyle bankanın toplam kredi hacminin 36 milyar liraya ulaştığını, bu yıl için de yüzde 15 artış öngördüklerini bildirdi. Çağlar, tarım kredilerinde de geçen yıl sonu itibariyle 7,7 milyar liraya ulaştıklarını, bu yıl 9 milyar liraya çıkmayı hedeflediklerini açıkladı.
Tarım sektörüne yönelik 146 yıldır kredi kullandırdıklarını, 2003 yılında, kredi portföyünün “yüzde 25’inin tarım, yüzde 50’sinin bireysel, yüzde 25’inin de ticari” olması yönünde bir strateji belirlediklerini hatırlatan Çağlar, halen bu stratejiyi sürdürdüklerini kaydetti. Diğer bankaların da tarımın finansmanına girmesini, rekabet yaratması açısından “körükleyici ve sevindirici” bulduklarını ifade eden Çağlar, diğer bankaların tarım desteklerine ve sübvansiyonlu kredilere de aracılık etmesinden memnuniyet duyacaklarını, ancak bu konuda siyasi iradenin karar vermesi gerektiğini söyledi.
İşletmelerin “ölçek ekonomisi” boyutunda olmamasının ve çok küçük olmasının tarımsal kredilerin kullandırımında önemli sorun oluşturduğuna işaret eden Çağlar, halen Ziraat Bankası’nın tarımsal kredi kullandırdığı işletmelerin yüzde 89’unun 100 bin liranın altında kredi kullandığına dikkati çekerek, işletmelerin büyütülmesi, kooperatifleşmenin özendirilmesi için “Her Köy Bir Çiftçilik” ve “Küçük İşletme Kalmasın” projeleri uyguladıklarını, ayrıca, küçük ve orta boy tarımsal işletmeler ile kurumsal işletmelere yönelik “TOBİ” şubeleri devreye soktuklarını anlattı.
Önceden sadece tarımsal girdilerin finansmanı için kredi kullandırılırken, artık tohumun atılmasından ürünün pazarlanmasına kadar her aşama için kredi kullandırıldığını anlatan Çağlar, 2002’de toplam tarımsal kredilerin yüzde 5’i yatırım yüzde 30’u işletme kredisi iken, artık, yüzde 70 yatırım, yüzde 30 işletme kredisi hedeflediklerini açıkladı.
Geçen yıl sonu itibariyle 7,7 milyar liralık tarımsal kredi kullandırdıklarını, haftada 155 milyon lira kredi verdiklerini belirten Çağlar, şöyle konuştu: “2002’de tarımda kullandırılan kredilerin yüzde 62’si geri dönmezken; şimdi bu oran yüzde 2,4’e düştü. Sektör ortalaması olan yüzde 5,4’ün de altında. Bu, dikkatli kredi kullandırmanın sonucu. 30 yıl sonra ilk kez tarım sektörüne tek haneli faizle kredi kullandırıyoruz. Kredilerde vade 2 yılı ödemesiz 7 yıla çıktı. Bu yıl sonu itibariyle tarımsal kredi hacminde 9 milyar lirayı hedefliyoruz. Geçen yıl tarım kredilerinin sübvansiyonu için 445 milyon lira bütçe ödeneği konulurken, bu yıl bu miktar 530 milyon liraya çıktı.”
“Finansal enstrümanların hepsi kötü değil”
Çiftçilerin “Kredi Garanti Fonu” ve tarımsal sigorta konusunda bilinçlendirilmesinin önemine işaret eden Çağlar, AB’den gelecek 3 yılda tarım için sağlanacak 1,3 milyar dolarlık kaynağın kullanımı açısından finans sektörüne, özellikle çiftçinin eğitimi konusunda önemli rol düştüğünü söyledi.
Tarım sektöründe de yeni finansman yöntemleri ve yeni finansman kuruluşları gerektiğini belirten Çağlar, şunları söyledi: “Ekonomik kriz nedeniyle sorun olarak görülen pek çok finansman aracının aslında birçok iyi yönü var. Almanya’da 1,2 trilyon Euro kaynağa karşın finansman boyutu 7,5 trilyon Euro düzeyinde. Aradaki fark, bu tür finansman araçları sayesinde karşılandı. Bütün finansman enstrümanları kötü değil. Finansman enstrümanlarının iyi yönleri değerlendirilerek, lisanslı depoculuk, ürünlerin menkul kıymetleştirilmesi gibi, tarım sektörü yeni finansman enstrümanları ile tanıştırılmalı. Sigorta bilinci geliştirilmeli.”
Çiftçi kartı
DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, toplantıda yaptığı konuşmada, geçen yıl sonu itibariyle tarımsal kredilerde 1,5 milyar liraya ulaştıklarını, toplam tarımsal kredilerde bankanın payının yüzde 10 olduğunu, 260 bin çiftçiyle de “çiftçi kartı” yoluyla hizmet götürdüklerini söyledi.
Türkiye’de halen 3 milyon çiftçinin 1 milyonunun banka ile tanışıklığının bulunmadığına, toplam krediler içinde tarımsal kredilerin payının yüzde 3,6 olduğuna işaret eden Ateş, işletmelerin küçüklüğünün, çiftçilerin kredi kullanmasını da önlediğini kaydetti. ABD’de tarım sektörüne 30 yıl vadeli kredi kredi kullandırılırken, Türkiye’de daha konut kredilerinde bile bu vadeye çıkılamadığını hatırlatan Ateş, banka olarak tarıma özel önem verdiklerini, 450 şubenin 215’inde tarım sektörüne hizmet sunulduğunu ve 200 ziraat mühendisi çalıştırdıklarını anlattı.
Bu yılki hedefleri hakkında da bilgi veren Ateş, halen çiftçilerin 8’de 1’ine ulaştıklarını, bu yıl bu oranı 4’te 1’e çıkarmayı, 500 bin çiftçiye ulaşmayı hedeflediklerini açıklarken, halen kredi portföyünün yüzde 9’unu tarıma ayırdıklarını, diğer kredilerde yüzde 20-25 büyüme öngörürken, tarım kredilerinde daha fazla büyüme öngördüklerini ve 2 milyar liraya ulaşmayı planladıklarını bildirdi.
Eximbank’ın ihracat kredilerini özel bankalar aracılığıyla kullandırdığını hatırlatan Ateş, ayrıca tarım desteklerine ve sübvansiyonlu kredilere de özel bankaların aracılık etmesinin sağlanmasını, tarım sektörünün yapısı nedeniyle, BDDK’nın, bu sektöre yönelik kredilerde ve kredi takibinde belli esneklikler sağlanmasını istediklerini söyledi.
Ateş, BDDK tarafından yeni düzenleme yapılması istenilen “çiftçi kartları” ile çok sayıda çiftçiyi bankacılık sektörü ile tanıştırdıklarını kaydetti.
“Tarım kredilerinde risk paylaşılmalı”
Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin de çiftçilerin, ABD?de yüzde 18’inin, Almanya’da yüzde 20’sinin, Hollanda’da yüzde 22’sinin dış finansman kullandığını, ancak Türkiye’de bu oranın yüzde 6’da kaldığını belirtirken, “Çiftçilerin dış finansmana çok ihtiyacı var. Bunun için ortak strateji gerekli” dedi.
Hollanda’da tarımsal kredilere yönelik Tarım Garanti Fonu bulunduğunu, sektöre yönelik kredilerdeki riskin devlet ve bankalar arasında paylaştırıldığını anlatan Uluşahin, Türkiye’de de bu uygulamaların teşvik edilmesini önerdi.
Banka olarak Anadolu?ya ağırlık verdiklerini, tarım kredilerinde, İstanbul hariç, Anadolu’da en fazla kredi kullandıran banka olduklarını ifade eden Meriç Uluşahin, “Kaynaklarımızın yüzde 7’sini tarıma ayırdık. Son 2 yılda, yurtdışından sağladığımız 100 milyon Euro kaynağın tarım sektöründe kullanılmasına sağladık. Tarıma yönelik uzun vadeli kredilerin verilmesi açısından yurtdışı kaynaklar çok önemli. Bundan sonra da bu konuda aktif olacağız. Ayrıca, teminatlandırmada, yörelere ve ürünlere yönelik farklılaştırma yapacağız. Mobil üniteler ve çiftçi kulüpleri ile daha fazla çiftçiye ulaşmayı öngörüyoruz” dedi.
Doğru ödeme planı yapılırsa tarımsal kredilerde geri dönmeme oranının daha düşük olduğuna işaret eden Uluşahin, sektörün şartları nedeniyle, krediler konusunda sektöre yönelik özel düzenleme yapılabileceğini kaydetti; ayrıca, sektöre yönelik teşvikler ve sübvansiyonlu kredilere özel bankaların da aracılık edebileceğini söyledi.
3 milyar lira kredi hedefi
Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım, ABD’de 90 milyar dolar, AB’de 60 milyar Euro olan tarım sektörüne yönelik destek bütçesinin Türkiye’de yetersiz olduğunu, ABD’de 15 bin dolar, AB’de 2500 dolar olan çiftçi başına desteğin ise Türkiye’de 189 dolarda kaldığını kaydetti. Tarım kredi kooperatiflerinin 1.850 noktada 1,5 milyon çiftçiye ulaştığını, 2003-2009 döneminde 9,3 milyar lira tutarında kredi kullandırdığını, bunun yüzde 80’inin özkaynak olduğunu anlatan Yıldırım, artık ortakların ürünlerinin değerlendirilmesine de önem verdiklerini, bu amaçla büyük perakende mağazalar zincirleri ile de görüştüklerini açıkladı.
Yıldırım, 2009 yılı itibarıyla 2,5 milyar lira olan kredi hacmini, 2010 yılında 3 milyar liraya çıkarmayı öngördüklerini ve çiftçilerin her türlü girdi ihtiyacını karşılamayı hedeflediklerini bildirdi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın