Boğazda kuruluk, tahriş, kaşıntı ve yanma şikayetlerinin son günlerde arttığına dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt, kronik hale gelmemiş hafif şikayetlerin boğazın dinlendirilmesi, ortamın nemlendirilmesi, su tüketiminin dengelenmesi, ıhlamur, salep, limonlu çay ve çorba gibi sıcak içeceklerle boğazın yumuşatılması yoluyla giderilebileceğini önerdi.

Hafif seyirli ve seyrek görülen boğaz kuruluklarının giderilmesi için tuzlu su ile gargara yapılmasının hem boğazın nemli kalmasına yardımcı olacağını, hem de tahrişi azaltacağını ifade eden Dr. Akkurt, “Gargara boğazdaki kan akışını hızlandırır, bakteri ve virüslerle savaşır ve iyileşme sürecini hızlandırır” dedi. Gargara suyunun yutulmaması gerektiğine dikkat çekti. Dr. Akkurt ayrıca “Bir çay bardağı suda karıştırılacak bir limon suyu ve bir tatlı kaşığı bal da boğazınızı yatıştırabilir. Bu karışıma zencefil-zerdeçal ekleyerek antiseptik ve antibakteriyel özelliğini güçlendirebilirsiniz” dedi.

Özellikle sigara içilmemesini, içilen ortamlarda bulunulmamasını vurgulayan Dr. Akkurt, alkolün de boğazdaki nemi emen bir özeliği olduğuna bu nedenle tüketiminin sakıncalı olduğuna değindi.

Boğaz kaslarının da dinlenmeye ihtiyacı var
Boğaz kuruluğuna bağlı olarak yutkunma ve konuşma güçlüğü oluşabileceğini, boğazın bu yönde zorlanmayarak dinlendirilmesini tavsiye etti. Dr. Sinan Akkurt, “Çok fazla konuşmayarak, yutkunmak için kendimizi zorlamayarak ses telleri ve boğaz kaslarımızın dinlenmesine izin vermeliyiz” dedi. Çok baharatlı, acı ve yağlı yiyeceklerden bu dönemde uzak durulmasının faydalı olacağını söyledi.

Bu önlemlere karşın bir haftayı aşan boğaz kuruluklarının enfeksiyonlar, alerjiler, tümörler, kanserler, reflü gibi farklı hastalıkların belirtisi olabileceğine işaret ederek doktor kontrolunun şart olduğunu dile getirdi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın