“Türkiye geleceğini tarım üzerine kurmalı”

Türkiye?nin geleceğini tarım üzerine kurmasının gerektiğini belirten Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Gençoğlu, ?Bir gün otomotiv de tekstil de bitebilir; ancak tarımın bitmesine imkân yoktur. Makineleri, fabrikaları başka ülkelere taşıyabilirsiniz ama toprağı taşıyamazsınız? diye konuştu.

Ekonomide tarım ile sanayinin bütünleşmesinin önemine de değinen Gençoğlu, ?Hiçbir ülkede tarımsal faaliyetlerin sanayiden bağımsız olarak modern yöntemlerle sürdürülmesi mümkün değildir. Ekonomik gelişme sürecinde tarım ve sanayi sektörleri arasında bir paralellik sağlanamaz ise yalnız başına hiçbir sektör, en azından dünya piyasalarındaki konjonktürlerin karşısında bir anlam ifade edemez? dedi.

Tarım alanında son dönemlerde yaşanan sorunlar bu sektörü sürekli gündemde tutarken,  Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Gençoğlu, Türkiye?nin geleceğinin tarım üzerine kurulması gerektiğini vurguladı. Uygulanacak doğru politikalarla tarım ihracatının önemli bir noktaya ulaşabileceğinin altını çizen Gençoğlu, ?Ülkenin ihracatında diğer sektörlere kıyasla daha az bir yer tutması, tarımın önemini asla azaltmamalıdır. Makineleri, fabrikaları başka ülkelere taşıyabilirsiniz ama toprağı taşıyamazsınız? diye konuştu.

Gençoğlu, tarımın ülkeler için stratejik ve hayati konumu bakımından her zaman vazgeçilemez bir öneme sahip olduğunu hatırlatarak tarım ve tarıma dayalı sanayinin Türkiye?nin kalkınmasının ve geleceğinin teminatı olacağını vurguladı. Türkiye?nin tarım alanında dünyanın 13. büyük tarım arazisine sahip olduğunu, elverişli iklim koşulları, verimli toprakları ve su kaynakları sayesinde de ürün çeşitliliği ve üretim potansiyeli ile avantajlarının bulunduğunu aktardı.

?Hiçbir ülkede tarımsal faaliyetlerin sanayiden bağımsız olarak modern yöntemlerle sürdürülmesi mümkün değildir. Ekonomik gelişme sürecinde tarım ve sanayi sektörleri arasında bir paralellik sağlanamaz ise yalnız başına hiçbir sektör, en azından dünya piyasalarındaki konjonktürlerin karşısında bir anlam ifade edemez? diye konuşan Gençoğlu, ekonomide bütünleşmenin önemine değindi.

Ekonomide bütünleşme sağlanmalı

Ekonomik bütünleşme ile pazarın genişleyerek ticaret hacminin, üretimde verimliliğin, ürünlerin dış piyasadaki rekabet olanaklarının, yabancı sermaye yatırımlarının artırılması ve yeni iş alanlarının açılması gibi birçok avantaj yakalanabileceğini vurgulayan Gençoğlu, ?Ekonomide bütünleşme kendiliğinden ortaya çıkmamakta, bu sürecin organize edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, tarım-sanayi bütünleşmesinde en önemli işlevi tarımsal ticaret (agribusiness), kırsal sanayiler, kooperatifler ve sözleşmeli tarım yöntemleri yerine getirmektedir? dedi.

Gençoğlu, Türkiye?nin tarım alanında son 10-15 yıldır tarımda ulusal bir politika izlenememesi, rakiplerin birçoğunun AB üyesi olması ve buradaki teşviklerinden önemli ölçüde yararlanmaları ve kendini gösteren yüksek faiz düşük kur para politikaları nedeniyle sektördeki firmaların yurtdışı pazarlarını kaybetme sürecine girdiğine dikkat çekti. Kur politikalarından dolayı ithalatın çok cazip hale gelerek ABD’den pamuk, Rusya’dan buğday, Fransa’dan arpa, Mısır’dan pirinç, Ukrayna’dan mısır, Sri Lanka’dan çay, İtalya’dan bakla, Çin’den sarımsak, Panama’dan muz, Meksika’dan nohut, Kanada’dan mercimek ithal edilir hale gelindiğini hatırlatan Gençoğlu, ?Almanya?dan dondurulmuş bezelyeyi yüzde 25 gümrüğünü, Yunanistan?dan şeftali püresini yüzde 50 gümrüğünü ödeyip Türkiye?den daha ucuza mal edebiliyorsak yetkililerin acilen düşünüp stratejik olarak çözüm bulmaları gerekmektedir? şeklinde konuştu.

Türkiye tarım ülkesidir ve bundan dolayı geleceğini tarım üzerine kurulmasının altını çizen Gençoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

Cari açığı tarım kapatabilir

?Türkiye?nin ihracatı ağırlıklı olarak otomotiv ve tekstilin üzerindedir. Ancak uygulanacak doğru politikalarla tarım ihracatı da en az tekstil ve otomotiv kadar ihracatımızda önemli bir noktaya ulaşabilir. Türkiye?nin tarıma ağırlık vermesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Türkiye?de tarımla uğraşan kesim nüfusun yüzde 35?idir. Ülkenin ihracatında diğer sektörlere kıyasla daha az bir yer tutması, tarımın önemini asla azaltmamalıdır. Eğer tarım ve tarıma dayalı sanayiye gereken önem ve yeterli teşvikler verilmeye başlanırsa, sektör Türkiye?nin global krizden karlı olarak çıkışında da önemli rol oynayabilir. En önemlisi ise; tarım ve tarıma dayalı sanayinin ihracatının artması net döviz girdisi sağlaması nedeniyle Türkiye?nin cari açığının kapatılması ve dış ticaret fazlası vermesi anlamına gelecektir.?