Bebek ve çocuklar için yaygın olarak kullanılan mama sandalyeleri ile uyumlu ve standardize edilmiş olarak iki parçalı set halinde tasarlanan MAMAPED mama sandalyesi oturak ve masa kılıfları, sağlığa zararlı olmayan kumaştan (bebek bezi ile aynı muhteviyatta) ve desen baskısında gıda boyası kullanılarak sağlıklı malzemelerden üretildi.

Tüm mama sandalyelerinde sırt- oturak ve ön masa/ tablasında kullanılmak üzere, ‘tek kullanımlık’ veya ‘yıkanabilir’ özellikte bir çok defa kullanılabilir olarak üretilen koruma kılıf ve örtüleri, mama sandalyelerine uygun bağlantı aparatları ile her mama sandalyesine uyumlu hale getirilerek kullanılabiliyor.

0- 4 yaş arasındaki çocuklar için dış ortamlarda kullanılan mama sandalyelerinin, bebek ve çocuk sağlığı açısından risk taşıdığı, yeteri hijyene sahip olmadığı ve çocuklar için tehlike oluşturduğu gerçeğinden hareketle Mamaped’in ortaya çıktığını belirten Mamaped Kurucusu Fidan Duman, ürünün annelerin dış ortamlarda ortak kullanılan mama sandalyelerindeki hijyen ihtiyacını karşılayacağını vurgulayarak şunları söyledi:

‘Mamaped’in her bebek ve çocuğa özgü ve kişisel kullanıma tahsis edilebilir olması, günlük hayatta, ister evde, ister café- restaurant- fast food alanları- anaokulu/ kreş/ okul- hotel- avm- hastane- uçak- mesire alanları- hava alanlarında kullanılabilir olması, pratik, ekonomik, kolay monte edilebilen, çevre dostu, bebek ve çocuk dostu, aile dostu gibi özellikleri ile ürün, anne, bebek ve çocuklara hitap etmektedir. Ayrıca istenirse çeşitli aktivite (boyama, bulmaca vs.) ve görseller, doğum günü ve parti organizasyonları için özel baskı ve desenler ile de bu kılıflar üzerinde çalışmalar yapılarak çeşitlenebilir ve zenginleştirilebilir. Web sitesi üzerinden satışımız başladı. Mamaped yakında bebek markalarının internet satış kanallarında ve bebek mağazalarında da yaygın olarak satışa sunulacak.”

Bebeklerin 6. aydan itibaren beslenme alışkanlıklarını kazandığını belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Demet Matben, çocukların sofra yerinin belirlenmesi, uygun ve rahat bir ergonomide yemek yiyebilmeleri ve oturma alışkanlığının elde edilmesinde mama sandalyelerinin rolünün oldukça büyük olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Bir çocuk ya da bebek ne kucakta ne de anne kucağında olmamalı ve nerede yemek yiyeceğini idrak ederek, beslenme alışkanlığını düzgün kazanmalıdır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar ve çalışmalar göstermiştir ki, BLW yöntemi denilen çocuğun kendi kendine yemeğe teşvik edilmesi, kendini besleme alışkanlığı kazanması çocuk gelişiminde ve beslenmesinde oldukça önemli bir yöntemdir. Yemek yeme süreci hızlı olmamalı, bebek ve çocuğun yemek yeme haklarına saygı duyulmalı ve onları bu konuda teşvik ederek özgürleştirmeye çalışılmalıdır. Telaş ve hijyen sıkıntılarının bu kılıflar sayesinde bu açıkları kapatması, anne ile bebeğin hijyen ve mutluluğunu ön plana çıkarması, yemek yemenin sorunsuz hale getirilmesi, bebeğin kendi haklarına da saygı duyulması ve özgüven artışının da sağlanmasında oldukça önemli rol oynamaktadır”  dedi.

Katı gıdalara, ek mamalara geçiş sürecinde, çocuğun sosyalleşme döneminin başladığını ve çocuğun mama sandalyesinde oturuyor olmasının onun toplumun bir parçası olmaya başlaması anlamına geldiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Aytül Serpel ise, çocuğun mama sandalyesinde yemek yiyor olmasının çocuğun psikolojik gelişimi açısından, sosyal beceri ve ince motor gelişimi açısından da çok önemli olduğunun altını çizdi.

Mama sandalyesinde yemek yemenin, çocukların duyu ve doku keşfi için gerekli olan zamanı sağladığını ifade eden Serpel, “Çocuğun meyveyi alması, koklaması, ezmesi, elinde ufalaması, ağzına atıp çıkarması, eline aldığı gıdayı yavaş yavaş keşfetmesi ancak ona imkan ve zaman tanırsak mümkün oluyor. Gıdaya dokunmak ‘ince motor gelişimi’nin tamamlanması demek. Etrafa dökülme saçılma kaygısı olmadan çocuğun gıdalara dokunması ve keşfetmesi de artacaktır. Bunları yaparken matematik zekadan analitik düşünceye kadar pek çok farklı beyin bölümünü ateşlemiş oluyoruz. 0- 2 yaş arasındaki çocuğa yaptırılabilecek en iyi hareket tutma hareketidir. İlerideki bir çok zeka bölümünün gelişimini sağlayan hareket buradan başlıyor” dedi.

Serpel, ağzına yemek tıkıştırılmayan, bedenine saygı duyulan çocuğun sağlıklı bir yeme alışkanlığı geliştirdiğini vurgulayarak 0- 2 yaş arasındaki çocukların ihtiyacına nasıl cevap verildiğinin, ileride çocuğun kendi ihtiyaçlarına nasıl sahip çıkacağını belirlediğini aktardı. Serpel, “Telaşla, ağzına tıkıştırarak yemek yediriyorsak, ileride çocuk keyif alacağı şeyleri de telaşla yapıyor ve bunlarla ilgili kaygılanmayı öğreniyor olacak. Çocuk için devamlılık, istikrar ve ritüeller beslenme alışkanlıkları için oldukça önemli öğelerdir. Aynı mama sandalyesini, koltuğu görmek, aynı saatte uykuya dalıyor olmak ve bu ritüellerin oluşturulması, onların gelişimi için oldukça önemlidir. Çocuk aynı kılıfı hem ev ortamında hem de dış ortamda sürekli gördüğünde ‘burası benim yemek alanım, burası benim aşina olduğum, güven içinde olduğum bir yer, yemek ritüelim başlıyor, ben burada yemek ihtiyacımı güven içinde gerçekleştirebilirim’ hissiyatını geliştiriyor” ifadelerini kullandı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın