Projenin arkasından rant çıktı!

“Yapılacaksa cami yapılsın, ranta yol açacak ve kentin kimliğine görüntüsüne aykırı dev binayı istemiyoruz” diyen bölge halkı söz konusu inşaata TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek’in kuzeni Mehmet Çiçek’in önayak olduğunu ifade ediyor.

 DİYANET: CAMEL BEACH TESİSİNİ BİZ YAPMIYORUZ, BÜTÇE DE AYIRMADIK

Umut Oran’ın bilgi edinme başvurusunu yanıtlayan Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdür Vekili İsmail Palakoğlu 16 soruya karşılık sadece mevzuata atıf yapmakla yetindiği yarım sayfalık bir yazıyı yanıt diye gönderdi. Diyanet’ten gelen yanıtta, “Başkanlığımızın ibadet tesislerini inşa etmekle ilgili bir görevi bulunmamaktadır. Yurt genelinde cami, mescit vb. dini tesisleri yapma ve yaptırma hayır işleri kapsamında şahıslar, dernekler ve vakıflar tarafından yürütülmektedir” denilmesi dikkat çekti.

İmar Kanunu uyarınca bu tür tesislerin yapımı ile yetki ve sorumluluğun ilgili belediyelere verildiğini anımsatan Diyanet, “ancak yetkili belediyelerce gerekli ruhsat ve izinlerin iki ay içinde verilmemesi durumunda, izin ve ruhsat verme yetkisinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geçtiğine” işaret edildi.

Diyanet’in yanıtında, “Bahse konu tesise bugüne kadar Başkanlığımız bütçesinden ödenek gönderilmemiş olup, ihale işlemleri konusunda da herhangi bir çalışma yapılmamıştır” vurgusu da dikkat çekti.

UMUT ORAN: DİYANET’İN “YANITI” TAM BİR SKANDAL

Diyanet’in yanıtını “felaket” olarak niteleyen Umut Oran, “hayırseverler yaptırıyor ise neden tabelada işin sahibi Diyanet olarak görünüyor? Bölgedeki insanlar ‘biz camiye karşı değiliz ama neden kentin dokusuna aykırı, kat sınırına uymayan kot farkı nedeniyle çok büyük olan bir bina yapılıyor. Turizm zaten kan ağlıyor çok paraları varsa esnafa destek olsunlar’ diye düşünüyor. Belde belediyesi de Bodrum ilçe belediyesi de 2013’te bu izni vermemiş, belediye meclisi reddetmiş ‘hayır’ demiş hani yetki ve sorumluluk belediyede idi? Son olarak inşaatta da ihalede de Diyanet devre dışı peki kim yapıyor bu 30 milyon TL’lik işi, tam bir skandal” diye konuştu.

“PROJENİN ARKASINDA RANT VAR”

Diyanet’in bilgileri gizlemesi üzerine konuyla ilgili olarak bölgede özel bir araştırma da yapan Umut Oran, ulaştığı çarpıcı sonuçları şöyle açıkladı:

“Dünyaca ünlü Camel Beach koyuna yapılmak istenen bu devasa inşaatın arkasında büyük bir rant lobisi bulunmaktadır! Projenin hamisi de TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek’in kuzeni olan eski AKP Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek’tir. Geçmişte belediyesi kapatılmadan önce Ortakent Belde Belediyesi üzerinde de imar planı tadilatı yapmaları için çeşitli baskılar kurulmuş. Bu koyda inşaatın hemen alt kısmındaki parsellerde 60 dönüm arsa ile ilgili rayiç bedeli araştırmasını kimler yapıyor? İnşaatı daha da büyütecekler mi yoksa? Bölgenin mülki amirlerinin de güvenlik nedeniyle çok tedirgin oldukları duyumlarını aldım. Burası turizm merkezi turistler özgürce tatilini yapıyor burada, dini merkezin plajda güneşlenen turistlerin arasında ne işi var? Bodrum’da turizmciler kan ağlıyor her şey dahil 47 TL’ye Ukrayna’dan, Polonya’dan otobüsle turist getirmeye çalışıyorlar. Turizmciler, esnaf ‘Camiye kimse karşı çıkmıyor yapılacaksa adam gibi uygun bir cami yapılsın, ama bölgenin dokusuna aykırı bu devasa dini tesis yapılırsa biz bittik, güneşlenen turistin yanında dini tesisin ne işi var?’ diye soruyor. Şimdi moda referandum yapmaksa durmadan referandum yaparız diyenlere sesleniyorum, kendisine çok güveniyorsa bölge halkına sorsunlar referandum yapılsın çıkacak sonuca göre devam edilsin.”

İŞTE YANIT BEKLEYEN O SORULAR

Diyanet’in, Umut Oran’ın bilgi edinme başvurusunda yanıtsız bıraktığı sorular ise şöyle:

– Dünyaca ünlü mavi bayraklı ‘Camel Beach Koyu’na İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi inşa edilmesinin gerekçesi nedir? Söz konusu Merkezin 30 milyon TL’ye malolacağı doğru mudur? Tefrişi de dahil olmak üzere bu merkezin toplam maliyeti kaç TL olacaktır? Merkezin inşaatı kaç metrekarelik bir tabana oturacaktır? Merkezin toplam kaç metrekarelik bir kullanım alanı olacaktır?

– Mahalleye dönüştürülen Ortakent-Yahşi beldesindeki koyda Hazine’ye ait 10 dönümlük arazinin 3 bin metrekarelik kısmına (Ada: 219, Parsel: 10-11),İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi yapılmasının ilk olarak 2013 yılında gündeme geldiği, ancak Ortakent-Yahşi belediye meclisinin projeye onay vermediği doğru mudur?

– Belde belediyesinin kapanacağı kesinleşince de proje Bodrum belediyesine havale edildi. Ancak oradaki iki toplantıda da gerekli izinler verilmeyince neden ısrar ettiniz bu proje için? Bölgede oturanların ve yerel yönetimin, işin yaptırılma şekli, uzlaşma yerine dayatmayla inşa edilmek istenmesi nedeniyle karşı çıktığı bu merkezin tam da bu noktaya yapılmak istenmesinin gerekçesi nedir?

– Bodrum İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi kendi içinde bir otel, misafirhane barındırıyor mu? Söz konusu merkezin bir amacı da Diyanet İşleri Başkanlığı yöneticileri için tatil kampı yaratmak mıdır? Burada kaç yataklık konaklama merkezi, misafirhane, yurt inşa etmeyi planlıyorsunuz?

– Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın re’sen görüşüyle Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 22 Ocak 2016’da ruhsat verilirken Bodrum Belediyesi neden son durum hakkında bilgilendirilmedi?

– Karaada’yı da tepeden gören araziye ‘turistlere İslam’ı bilimsel, iyi, doğru ve düzgün dini bilgilerle tanıtmak amacıyla yapılacağı’ belirtilen dini ve kültürel tesisin inşaatı Oylum Mimarlık Müh. Müş. San Tic.Ltd şirketine kaç TL bedel üzerine verildi? Belirlenene miktarın hangi koşullarda müteahhit firmaya ödenecek, paranın ne kadarının ödemesi yapıldı?

– Merkez inşaatı için Oylum Mimarlık şirketi hangi yöntemle belirlendi, bunun için ihale yapıldı mı? İhale yapıldı ise hangi yöntemle gerçekleştirildi ve ihaleye kimler hangi tekliflerle, kaç TL’lik teklifle katıldılar?

– Bodrum Belediye Başkanı Sn. Mehmet Kocadon ise projenin iki defa kendi belediye meclisleri tarafından reddedildiğine dikkat çekerek, “Demek ki, projede bir sıkıntı var. Cami, külliye ve dini merkez yapılmasına karşı değiliz. Böylesine ciddi bir proje için Ankara’da oturup bu projeyi çizenler gelsinler, bizimle görüşsünler. Bakalım bu proje kentin kimliğine, mimari yapısına uyacak mı, kent dokusuna uyacak mı? Gerekirse inanç turizmi için öncülük edecek bu proje için yarışma açalım, en iyi külliye veya dini merkez ortaya çıkması için birlikte karar verelim isterdik. Şimdi ne olacak? Merkezden alınan, oldu bitti kararı nedeniyle yine sivil toplum kuruluşlarıyla müftülük karşı karşıya gelecek. Bodrum’a yakışan bir proje olmasını biz de çok isterdik” açıklaması karşısında neden proje için bir yarışma açmadınız?