Başta uçak sanayi olmak üzere 10’dan fazla sektörde kullanılan kompozitler, geleceğin malzemeleri olarak nitelendiriliyor. Cam ve karbon elyaf reçinenin birleşiminden oluşan kompozitlerin en büyük özelliği ise seçilen malzemenin niteliğine göre sonsuz yeni malzemeler elde ediliyor olması. Dünyada 8 milyon 300 bin ton olan kompozit üretimi, değer olarak 62 milyar 800 milyon Euro’ya ulaşmış durumda. En fazla tüketimin olduğu ülkelere bakıldığında ise ilk sırada yüzde 37’lik pay ile Asya Pasifik ülkelerinin yer aldığı görülüyor. Amerika yüzde 35, Avrupa yüzde 21 ve diğer ülkeler yüzde 7 oranında kompozit tüketimine sahip.

Hafifliğinin yanı sıra sıcağa ve basınca dayanıklı, ses yutucu ve aşınmaya dirençli olmasıyla alternatiflerinin önüne geçen kompozitler, dünyadaki gelişim ve büyümesine paralel olarak ülkemizde de ortalamanın üzerinde bir büyüme performansı sergiliyor. Bu büyüme yaklaşık yüzde 8-12 arasında bir rakama karşılık geliyor. Ancak tüm sektörlerde olduğu gibi 2015 yılı kompozit sektörünün de büyümesini yavaşlattı ve büyüme oranı yüzde 2’de kaldı.

Türkiye kompozit malzeme sektörü değer olarak 1 milyar 225 milyon Euro ve miktar olarak 245 bin tonluk bir hacme sahip. Kompozit malzemelerin kullanıldığı sektörlerin ilk sırasında yüzde 45’lik payla boru, tank ve altyapılar bulunuyor. İkinci sırada 22’lik pay ile yapı sektörü yer alıyor. Bunları yüzde 20 ile taşıma, yüzde 5 ile rüzgar enerjisi ve yüzde 3 ile elektrik-elektronik sektörleri takip ediyor. Yaklaşık 200 şirketin faaliyet gösterdiği sektör, 5 bin 200 civarında çalışana sahip.

Türkiye’nin kompozit malzemeler alanında önemli bir üretici konumunda olduğunu vurgulayanİstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, “Bugün dünyada yüzde 86 cam elyafı ve yüzde 12 karbon elyafı kullanılıyor. Türkiye, cam elyafı ve stratejik bir ürün olan karbon elyafında önemli bir üretici konumunda. Reçine, takviye eden ve edilen malzemeler de ülkemizde mevcut. Eksik kaldığımız nokta ise talep. Bunu yaratmamız gerekiyor. Teknolojik açıdan yeniliğe en açık malzeme kompozit ve bunu iyi kullanamazsak sektör gelişim hızını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak” dedi.

Kompozit sektörünün yaklaşık 235 milyon Euro civarında ihracatı olduğunu kaydeden Akyüz,kompozit malzemenin NACE kodu ve GTİP numaralarının tanımlanması halinde sektörün gerçek potansiyelinin daha net ortaya çıkacağını belirtti ve şunları söyledi: “İhracatın önemli bir payı CTP Boru Üreticilerine, cam elyafı ve polyester reçine üreticilerine, teknik tekstil üreticilerine ve RTM üreticilerine ait. Avrupa ülkeleri, Rusya, Türki Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın sektörün en önemli ihracat pazarları arasında bulunuyor. İKMİB olarak, kimyanın alt sektörlerindeki tüm gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kompozit sektörüne yeni pazarlar kazandırmak amacıyla da çalışmalarımız sürüyor”.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın