Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) 35’inci kuruluş yılını kutlamak amacıyla Ankara’da düzenlediği resepsiyona katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü ve büyüme hızını artırmak amacıyla “Üretimi ve İhracatı Teşvik Paketi” açıklayacaklarını söyledi.

Türkiye’ye doğrudan yatırım yapmış 200’ü aşkın uluslararası şirketin Türkiye’deki tek temsilcisi olan YASED’in 35’inci yılı, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla, 9 Mart’ta Ankara’da düzenlenen bir resepsiyon ve gala yemeği ile kutlandı.

Hükümet üyelerini, uluslararası şirketlerin üst düzey yöneticilerini, yerli ve yabancı iş dünyası kuruluşlarını, büyükelçilik ve konsolosluk temsilcilerini, sivil toplum kuruluşlarını, akademisyenleri ve bürokratları bir araya getiren resepsiyonun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik istikrarın önemine dikkat çeken Davutoğlu, “Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında en çok ihtiyaç duyduğu şey, yatırımcılar açısından bir cazibe merkezi olmaktır. Hükümetimizin en fazla önem verdiği konulardan biri budur. Türkiye ekonomisinin niteliksel dönüşümüne katkıda bulunan her yatırım, teşvik görecektir” dedi ve ekledi: “Önümüzdeki dönemde bir başka paketi, ‘üretimi ve ihracatı teşvik paketi’ şeklinde açıklayacağız. Bir sonraki paket bu olacak.”

Türkiye’ye yönelik uluslararası doğrudan yatırımların artması için hükümet olarak ne gerekiyorsa yapacaklarını vurgulayan Davutoğlu, “Türkiye’deki uluslararası yatırımcılar olarak, bizlerin gönüllü danışmanları olun. Bize öneriler getirin. Her türlü fikir ve önerinizin değerlendirileceğini bilin. Gelin, Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü ve yatırımcılar açısından cazibesini birlikte artıralım” diye konuştu.

STRATEJİK PLAN

YASED Başkanı Ahmet Erdem ise konuşmasında, uluslararası doğrudan yatırımcıların öncelikleri ile hükümetin hedeflerinin örtüşmesinden duydukları memnuniyeti vurgulayarak, Yatırım artışında gereken ivmenin sağlanması için ülke olarak izleyeceğimiz stratejik yol haritasını gösteren bir ‘Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejik Planı’ hazırlanmasını kuvvetle önermekteyiz. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalara YASED olarak destek vermeye hazırız” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

Hükümetimizin reformlar konusunda harekete geçmiş olması çok önemli. Seçim sonrasında kurulan yeni hükümetimizin yatırım ortamının iyileştirilmesine ve ekonomik kalkınmanın hızlandırılmasına odaklanan stratejik yaklaşımını, hızlı ve sonuç odaklı çalışmalarını memnuniyetle karşılıyoruz ve teşekkür ediyoruz.

TÜRKİYE’YE 50 MİLYAR DOLAR ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIM

Konuşmasında, uluslararası doğrudan yatırım akışına ilişkin bilgiler de veren Erdem, Uluslararası doğrudan yatırımlar 2015 yılında 1,7 trilyon dolar ile küresel finansal krizin yaşandığı 2008 yılından itibaren görülen en yüksek seviyesine ulaştı. Bu trende paralel olarak, 2015 yılında ülkemize yönelik doğrudan yatırım girişleri de %32 artışla 16,6 milyar dolar olarak gerçekleştidedi.

2016’da da bu olumlu trendin devam edeceğini öngördüklerini belirten Erdem,Ancak önemli olan nominal değerlerden çok, küresel uluslararası doğrudan yatırım hareketinden aldığımız yaklaşık yüzde 1’lik payın yüzde 3’e çıkarılmasıdır. Eğer yüzde 3’lük paya ulaşabilirsek yılda yaklaşık 45-50 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çekerek, bu alandaki ilk 10 ülke arasına girmiş oluruz. YASED olarak Türkiye’nin bunu başaracak potansiyele sahip olduğuna inanıyoruzdiye konuştu.

10 YILDA 84 MİLYAR DOLAR KATKI, 1.9 MİLYON İSTİHDAM

Yatırım ortamının iyileştirilmesinin “süreklilik” gerektiren bir süreç olduğunu belirten Erdem, uluslararası doğrudan yatırımların Türkiye ekonomisine katkısını vurgulayarak, “YASED olarak geçen sene yaptığımız bir çalışmada gördük ki, geçmişe dönük 10 yıllık bir perspektifte, ülkemize sıfırdan yapılan yeni uluslararası doğrudan yatırımlar, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla üzerinde yıllık 84 milyar dolar katkı yaratmıştır. Bu ekonomik katkı, aynı dönemdeki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla artışının yaklaşık %20’sini oluşturmuştur. Ayrıca, bu yatırımlar, 1,9 milyon kişiye istihdam yaratmıştır” dedi ve ekledi: “İSO 500 rakamlarına baktığımızda da, uluslararası şirketlerin şirket sayısı içindeki oranı yaklaşık %25 iken, bu şirketlerin ihracatta %41, ArGe’de %45, istihdamda %28 gibi çok yüksek oranlarda paylara sahip olduğunu görüyoruz.”

GEREKLİ REFORMLAR

Türkiye’nin, bölgesel bir yatırım cazibe merkezi olmak için uluslararası doğrudan yatırım hareketlerinin yönünü belirleyen dinamikleri, rakip ülkelerle sürekli karşılaştırarak değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Erdem, sözlerini şöyle tamamladı:

“Rekabetçi teşvikler ve mevzuat düzenlemeleri, kalifiye işgücü, Avrupa Birliği uyum süreci, serbest ticaret ve serbest rekabet ortamının tesisi, hukuk güvenliği ve öngörülebilirlik gibi konular ön plana çıkmaktadır. Yatırım ortamının iyileştirilmesi yönünde ülkemizi, tüm bu konularda, sürdürülebilir olarak rakip ülkelerden daha cazip kılacak adımlar atılmalıdır. Türkiye vurguladığım bu başlıklarda reform konusunda harekete geçmiş durumda. Mevcut politik istikrarın da katkısıyla ihtiyaç duyulan reformlar gerçekleştirildiğinde, yatırımcılardaki temkinli duruşun sona ereceğine ve yatırım akışının hızlanacağına inanıyorum.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın