Great Place to Work® Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, kadın – erkek eşitliği sağlandığı takdirde 2025 yılına kadar küresel büyümeye 12 trilyon $ ek katkı sağlanacağını söylüyor. Stratejik kurum kültürü dizaynı alanında uzman kurum, 8 Mart Kadınlar Günü vesilesiyle konuya yönelik dikkat çekici verileri paylaştı.
Stratejik kurum kültürü dizaynı alanında uzman Great Place to Work®, 8 Mart Kadınlar Günü vesilesiyle işyerinde kadın-erkek eşitliğine yönelik verilerini paylaştı. İşgücüne kadınların entegre edilmesi gerektiğinin altını çizen Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, “Toplumsal cinsiyet eşitliği, şirketlerin kar oranlarının ve performanslarının artmasını sağlar. İhtiyaçlarının göz önünde bulundurulduğunu hisseden çalışanlar daha verimli çalışırlar ve daha üretken olurlar. McKinsey Global Institute 2015 raporu da Great Place to Work®’ün savını destekler nitelikte: Rapor, iş hayatında kadın – erkek eşitliği alanında ilerleme sağlanması halinde 2025 yılına kadar küresel büyümeye 12 trilyon $ ek katkı sağlanacağına işaret ediyor” dedi.
Toprak, 25 yılı aşkın süredir dünyada en iyi işverenleri belirleyen ve bugün 5 kıtada ve 53 ülkedeki ofisleriyle işverenlere stratejik kurum kültürü dizaynı alanında danışmanlık hizmeti veren kurumun, kendi araştırmalarından çıkan sonuçları da aktardı.
Great Place to Work®’ün Mayıs ayında açıklanacak Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2016 araştırmasında temsil edilen çalışanların arasındaki kadın-erkek oranı da Türkiye ortalamalarını sağlar nitelikte. Toplam 23 bin 845 çalışanın yanıt verdiği Trust Index© çalışan anketine baktığımızda, 16 bine yakın erkek çalışana karşılık 8 bin kadın çalışanın temsil edildiği görülüyor.
Üst kademe yönetim pozisyonlarında halen erkekler oturuyor
Great Place to Work®’ün verileri, iş hayatında kıdem derecesi yükseldikçe kadın çalışanların oranının düştüğüne işaret ediyor. Kurumun İngiltere verilerine göre, yönetici ekibi dışındaki görevlerde kadınların oranı yüzde 50 civarında iken, bu oran orta kademe yöneticilerde yüzde 40 seviyesine, üst kademe yöneticilerde ise yüzde 30’lara kadar düşünüyor.
Yaptığı işe uygun ücret aldığını düşünen kadınların oranı daha düşük
Great Place to Work®’ün 2016 Türkiye araştırmasında da, “Bu işyerinde çalışanlara yaptıkları işe uygun ücret ödenmektedir” sorusuna olumlu yanıt veren kadınların oranı erkeklerden yüzde 6 daha düşük.
Kadınların yaşı ilerledikçe, iş hayatına katılımı düşüyor
İşyerlerindeki çalışan nüfusu yaşlara göre incelendiğinde, genç kadınlar ve orta yaşlı erkeklerin öne çıktığı görülüyor. Genel olarak çalışan kadın nüfusu erkeklerden daha düşük, ancak 26-34 yaş aralığında aradaki fark açılmaya başlıyor. Kadınların hamilelik döneminde işten uzak kalması, yüksek kademe pozisyonlar için yerlerini sağlamlaştırmalarının önüne geçiyor.
İşe severek gelen erkeklerin oranı daha yüksek
Enstitü’nün Türkiye’deki çalışanlarla yaptığı anketlerde öne çıkan diğer iki konu ise, yeteneklerini değerlendirmek ve işe severek gelmekle ilgili. ‘Burada yeteneklerimi en iyi şekilde değerlendirebiliyorum’ ve ‘Çalışanlar işlerine severek gelir’ ifadelerinde olumlu yanıt veren kadınların oranı, erkeklere kıyasla yüzde 4 daha az.
Cinsiyet çeşitliliği kurumlara yüzde 15 daha fazla kazandırıyor
Great Place to Work® danışmanlık verdiği şirketlere, kadın-erkek eşitliği sağlandığı takdirde, ekonomik performanslarının da artacağını söylüyor. McKinsey’nin araştırması da bunu destekliyor: 2010-1013 arasında ABD, Birleşik Krallık, Kanada ve Latin Amerika ülkelerindeki yüzlerce kurumu dahil ettiği araştırmasına göre, cinsiyet çeşitliliği yüksek olan kurumlar, milli sanayi ortalama değerlerinin yüzde 15 üzerinde mali dönüşler alıyor.
Türkiye’deki şirketlerden kadınlara yönelik örnek çalışmalar
Great Place to Work®’ün Türkiye’nin En İyi İşverenleri araştırması neticesinde şirketlere verdiği ödüllerden bir tanesi de Fırsat Eşitliği/ Kadınların Desteklenmesi alanında. Firmaların iyi uygulamaları içerisinde, yeni açılan her pozisyon için en az bir kadının kısa listede yer alması, çeşitli derneklerle yapılan işbirlikleri çerçevesinde kadın girişimcilerle bir araya gelinerek bilgi ve deneyim paylaşımında bulunulması, mesleki-özel hayat dengeleri için çalıştaylar düzenlenmesi gibi adımlar yer alıyor. Kadın-erkek çalışan oranının birbiri ile eşit hale getirilmesi, doğum izinlerinin genişletilmesi veya doğum sonrası yarı zamanlı çalışma imkanı, çeşitli platformlar aracılığıyla kadınlara kariyer anlamında mentorluk çalışmaları gibi uygulamalar da bunlardan bazıları.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.