Avrupa’nın en kanlı savaşlardan birine sahne olan Bosna-Hersek’in savaşın sona ermesinden 21 yıl sonra gelen AB üyelik başvurusu, şüphesiz Batı Balkan ülkesinin AB ile bütünleşme sürecinde önemli bir adım. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini’ye göre, Bosna-Hersek’in üyelik başvurusu, AB’nin önemli sınamalarla karşı karşıya olduğu bir dönemde halen arka bahçesindeki ülkeler nezdindeki çekim gücünü koruduğunun bir göstergesi. Buna karşılık, Avrupa Komisyonunun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ın da belirttiği gibi, üyelik başvurusu zorlu bir sürecin başlangıcı ve bu süreçte Bosna-Hersek’in yapması gerekenlerin listesi bir hayli uzun. Mogherini ve Hahn tarafından Bosna-Hersek’in üyelik başvurusuna ilişkin yapılan ortak açıklamada, ülkede ekonomik büyüme, sosyal adalet, hukukun üstünlüğü ve kamu yönetimine ilişkin reformların uygulanması gerektiği belirtilirken başta AB koordinasyon mekanizması olmak üzere Bosna-Hersek kurumlarının etkin işleyişinin öncelik teşkil ettiği vurgulandı. Bunun yanında, Bosna-Hersek’ten İstikrar ve Ortaklık Anlaşması’nın (SAA), Hırvatistan’ın AB üyeliğine uyumlu hale getirilerek Hırvatistan ile ticari ilişkilerin normalleştirilmesinin ve yargı sistemini etkileyen sorunların ise diyalog ve anlayış çerçevesinde yapıcı şekilde ele alınmasının beklendiği belirtildi.
Etnik çizgilerde bölünmüş olan ve iki entiteden (Bosna-Hersek Federasyonu-FBiH ile Bosna Sırp Cumhuriyeti-RS) oluşan Bosna-Hersek’te Dayton Anlaşması’nın yarattığı karmaşık siyasi ve idari yapı, RS’nin Bosna-Hersek’ten ayrılma adımları atma tehdidi, Bosna-Hersek’i AB üyeliği yolunda oldukça zorlu ve uzun bir sürecin beklediğine işaret ediyor. Uzmanlara göre, Bosna-Hersek’in 2025 yılından önce Birliğe üye olma olasılığı oldukça düşük.
Hatırlanacağı üzere, Bosna-Hersek’in “inandırıcı” bir üyelik başvurusu yolunda önkoşul kabul edilen SAA’nın yürürlüğe girmesi için Bosna-Hersek Anayasası’nın AİHM’in Sejdic-Finci kararı doğrultusunda tadil edilmesi gerekmekteydi. Siyasetçilerin anayasa değişikliği konusunda uzlaşmaya varamaması nedeniyle süreçte yaşanan tıkanıklık, Bosna-Hersek’in AB ile bütünleşme sürecinde bölge ülkelerinin gerisinde kalması riskini beraberinde getirmekte ve AB’nin koşulluluk politikasını ciddi anlamda sınamaktaydı. İngiltere ve Almanya Dışişleri Bakanları tarafından Kasım 2014’te sunulan girişim ile AB’nin, koşulluluk politikasını gözden geçirerek öncelik sıralamasını değiştirmesi sonucu, Bosna-Hersek liderliğinin sosyoekonomik reformlar kabul etme taahhüdünde bulunması karşılığında, AB perspektifinin canlandırılması mümkün olmuş ve SAA, nihayet 1 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmişti. Avrupa Komisyonu, Kasım 2015’te açıkladığı İlerleme Raporu’nda Bosna-Hersek ile ilgili olumlu değerlendirmelere yer vermiş ve Temmuz 2015’te kabul edilen Reform Gündemi ile ülkenin nihayet reform sürecinde ilerlemeye başladığını vurgulamıştı. Buna karşın Komisyon, Bosna-Hersek’in AB yolunda ilerleyebilmesinin, ülkedeki kırılgan sosyoekonomik durumun iyileştirilmesinde ve yargı ile kamu yönetimi reformunu öngören Reform Gündemi’nin uygulanmasında kayda değer ilerleme sağlanmasına bağlı olduğunun altını çizmişti. Bu kapsamda, Bosna-Hersek’ten beklenenler ise kamu yönetiminin güçlendirilmesi, AB konularında bir koordinasyon mekanizması oluşturulması ve SAA’nın Hırvatistan’ın AB üyeliğine uyumlu hale getirilmesi olarak belirlenmişti. Komisyon, koordinasyon mekanizması ve SAA’nın güncellenmesi şartı sağlanmadığı takdirde, Bosna-Hersek’in inandırıcı bir başvuruda bulunmuş sayılmayacağı uyarısında bulunmuştu. Bosna-Hersek’te AB koordinasyon mekanizmasına ilişkin tasarının gizli bir oturumda kabul edildiğine ilişkin haberler ise tartışmaya yol açmıştı.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada, Bosna-Hersek’in AB üyelik başvurusunun memnuniyetle karşılandığı ve ülkenin bölgesel entegrasyonlara katılımının desteklendiği vurgulandı. Açıklamada, Bosna-Hersek için AB üyeliğinin siyasi, ekonomik ve toplumsal istikrarının temini olarak görüldüğü belirtildi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın