510-1

Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın yeni raporunda, son 40 yılda, memeliler, kuşlar, sürüngenler, amfibiler ve balıkların sayısının yaklaşık yüzde 52 oranında düştüğü belirtildi.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) 2014 Yaşayan Gezegen Raporu’nda, vahşi yaşamda yok olan canlı türlerinin sayısının tahmin edilenin çok üzerinde olduğuna dikkat çekti.
Dünyadaki kaynak tüketimi karşısında doğal varlıkların güncel durumunu ortaya koymak üzere hazırlanan ve iki yılda bir yayınlanan raporda, biyolojik çeşitlilikte bugüne kadar kaydedilen en büyük düşüş yaşandığı vurgulandı.
Londra Zooloji Derneği ve Küresel Ayak İzi Ağı işbirliğiyle hazırlanan rapor1970–2010 arasında, doğanın yenilenebilir kaynak kapasitesindeki ve insanlığın bu kaynaklara olan talebindeki değişimi hesaplıyor. Bu yılki rapor, biyolojik çeşitliliğin bu süre zarfında yüzde 52 oranında azaldığını ortaya koydu.
Azalmanın nedeni doğal yaşam alanlarının yok olması ve bozulması olarak gösteriliyor.
Tatlısu canlıları yüzde 76 azaldı
İnsanlığın doğal kaynaklara yönelik talebinin büyüklüğünü ifade eden Ekolojik Ayak İzi konusunda yapılan hesaplamalar ise, mevcut yaşam tarzımız ve tüketim alışkanlıklarımıza göre 1,5 gezegene ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor.
Raporda belirtilen noktalardan bazıları şöyle:
* Toplam 2.5 milyar insanın yaşadığı 200 nehir havzasında en az bir ay su kıtlığı yaşanıyor, yaklaşık bir milyar insan da açlık sınırında.
* İnsanların ağaçları henüz gelişmeden erken kesiyor; balıkları okyanus döngüsü içinde yeniden üremeden avlıyor; nehirlerden su pompalayıp yağmur daha doldurmadan suları taşıyor.
* Karbon salımı okyanusun ve ormanların emebildiği oranlardan daha çok.
* Gana’daki aslan nüfusu son 40 yıl içinde yüzde 90 azaldı.
* Batı Afrika’da ormanların kesilmesi, fillerin sayısını yüzde 6-7 oranında düşürdü.
* Nepal’de yaşam alanlarının zarar görmesi ve avlanma nedeniyle, yüzyıl önce 100 bin olan kaplanların sayısı 3000’e düştü.
“Harekete geçilmeli”
WWF’nin Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak raporun dünyada yaşamın devamlılığını sağlayan doğal sistemlerimizin ve kaynaklarımızın hiç olmadığı kadar kötü durumda olduğunu gösterdiğini söyledi.
“Oysa ki toplumların ve ekonomilerin gelişmesi dünyanın sağlıklı bir şekilde işlemesine bağlıdır.
“152 ülkenin Ekolojik Ayak İzi’nin incelendiği raporda, Türkiye 63. sırada yer alıyor. Ortalama bir Türkiye vatandaşı 1,5 gezegene eşdeğer doğal kaynak kullanıyor.
“Ekolojik Ayak İzi’mizi azaltmak için dünya genelinde düşük karbon ekonomisine geçişe katkıda bulunmalı ve fosil yakıt yatırımlarından vazgeçmeliyiz. Çünkü, ekolojik ayak izinin en büyük bileşeni karbon.
“WWF’in önerdiği Tek Dünya Yaklaşımı, doğal sermayemizi daha iyi korumak, daha verimli üretmek ve daha akılcı tüketmek için gerekli stratejilerin geliştirilmesinde bir rehber niteliğindedir. Bu olumsuz gidişatı tersine çevirecek çözümler yok değil; artık yapmamız gereken harekete geçmek” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın