Türk Mühendis ve Mimar Odaları (TMMOB) Birliği Kimya Mühendisleri Odası (KMO) okullar açılmasına bir hafta kalan öğrencilerin kullandığı eşyaların güvenliğine dikkat çekti.
Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada kırtasiye malzemeleri ve beslenme çantalarındaki kimyasal risklere dikkat çekti.
KMO, bu malzemeler alınırken dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:
* Tercih edilecek ürün üzerinde TSE ve CE işaretlerinden en az birinin olmasına dikkat edilmeli.
* Çocukların kullanacağı mataralar, şişeler ve beslenme çantalarının plastik olmamasına dikkat edilmeli, kokulu ve boyalı ürünlerden kaçınılmalı.
* Solvent bazlı kalemler kesinlikle satın alınmamalı, satın almada su bazlı, alkol bazlı kalemler tercih edilmeli.
* Yapıştırıcı alımında da içerinde uçucu madde olan yapıştırıcılar kesinlikle satın alınmamalı.
Okul araç gereçlerindeki tehlikeler
KMO, özellikle ilköğretim çocuklarının tercih ettiği kırtasiye ürünlerinin bilinçsiz alışverişler sonucu çocukların sağlığını bozabildiği söyledi. Okul araç gecelerinde kullanılan kimyasalları fitalatlar, azo boyalar ve bazı ağır metaller olarak sıraladı.
* Fitalatlar, plastiğin sert ve kırılgan özelliğini yumuşatmak ve bazı malzemelerde kullanılan boya ve kokuların uzun süre dayanmasını sağlamak amacıyla kullanılan toksik kimyasallardır. Tükürük ve ter yolu ile vücuda geçerek hormonal sisteme (üreme sistemi), endokronik sisteme ve karaciğere zarar verebilir.
* Azo boyar maddeler ise doğal, rejenere ve sentetik elyafların boyanmasında ve renklendirilmesinde kullanılır. İki binden fazla çeşidi var. Bu durum kullanım alanını genişletir. Azo boyar madde ile işlem görmüş malzemelerin uzun süreli ve vücut ile temas hali sonrasında insanlarda bazı kanser türlerine ve karaciğer hastalıklarına yol açtığı ve mutajenik etkilere yol açtığı bilinir.
* Antimon, arsenik, baryum, kadmiyum, nikel, krom, kurşun, civa ve selenyum gibi ağır metaller de değişik amaçlarla okul malzemelerinde kullanılır. Biyoduyarlılık sınır değerlerinde verilen limitlerin aşılması durumunda ter ve tükürük yolu ile vücuda taşınan bu maddeler vücutta birikmekte ve vücuttaki yararlı minerallerle yer değiştirir. Bu durum insanlarda bazı kanser türlerinin görülmesinde ve bazı nörolojik sorunların ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar.
Hangi ürünlerde ne tür riskler var?
* Pastel boya, suluboya, oyun hamuru, silgi ve diğer boyalar: Bu ürünlerde kanserojen olduğu için yasaklanan azo boyarmaddeler ve plastik ürün, baskı ve boyalarda yumuşatıcı olarak katılan fitalatlar kullanılabiliyor. Aynı zamanda kanserojen olan fitalatlar, insanlarda ve hayvanlarda hormon sistemine zarar verebiliyor. Ayrıca astım ve üreme bozukluğuna da neden olabilen bu kimyasal, pastel boyalarda da bulunabiliyor. Çocuklarda sinir, bağışıklık sistemini tahrip eden ağır metaller de boyalar içerisinde tespit ediliyor. Kanserojen boyarmaddeler ise deri ile temas sonucu deri tarafından direkt emilerek kana karışıyor.
* Makas, kalemtıraş, zımba: Öğrencilerin hemen her gün kullandığı bu ürünlerde, ağır metaller ve fitalatlar kullanılabiliyor. Nikel, alaşım numunelerin kaplamasında, korozyona karşı direncinin artırılmasında ve sertliklerinin artırılmasında kullanılan bir madde olarak karşımıza çıkıyor. Uzun süre nikel içeren aksesuarlarla temas halinde olmak ciltte tahrişe ve alerjiye neden oluyor.
* Çanta, beslenme çantası, kalem kutusu, matara ve kaplıklar: Bu ürünlerde de fitalatlar, azo boyarmaddeler, alerjen boyarmaddeler ve kanserojen boyarmaddeler bulunabiliyor. Kanserojen oldukları için yasaklanan poliaromatik hidrokarbonlar (PAH) ve tekstilde buruşmazlık, çekmezlik apresi, boya ve baskının korunmasında kullanılan formaldehit, çantaların önemli risklerinden. Alerji, tahriş, egzama ve akciğer kanserine neden olan bu kimyasal; önlük, pantolon ve çorap gibi tekstil ürünlerinde de bulunabiliyor.
Denetim eksikliği
KMO, bu tehlikeli maddelerin bazılarına sınırlandırma getirildiğine ancak piyasanın denetimsiz olduğu, denetimlerin sadece okul açılırken göstermelik olarak yapıldığını söyledi:
“Özellikle merdiven altı üretimlerde ve bazı dış alım yapılan ülke ürünlerinde yukarıda saydığımız tehlikeli kimyasallar limit sınırların üzerinde kullanılmaktadır. 2011 yılında GT Bakanlığının almış olduğu numuneler üzerinde yapılan deneylerin yaklaşık yüzde 50′ si olumsuz çıkmıştır.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.