Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Kimya Sektör Meclisi Başkanı Timur Erk, kimya sektörünün, ithal ettiği ürünlere 2013 yılında 38,4 milyar dolar ödediğini belirtirken, cari açığın azaltılmasına katkıda bulunmak için özellikle sektörü yönlendiren temel ürünleri ithal etmek yerine, bu kalemlerin Türkiye’de üretilmesini sağlamak gerektiğine vurgu yaptı.
TOBB Türkiye Kimya Sektör Meclisi sektörün sorunlarını görüşmek üzere TOBB Birlik Merkezi’nde bir araya geldi. Toplantıda konuşan TOBB Türkiye Kimya Sektör Meclisi Başkanı Timur Erk, Türkiye’de yapılan ithalatın yüzde 75’inin imalat sanayi tarafından gerçekleştirildiğinin altını çizerken, kimya sektöründe 2 bin 768 kalem ithal ürünün mevcut olduğunu ve bu ürünlere 38,4 milyar dolarlık bir ödeme yapıldığını kaydetti.
Kimya sektörü temsilcilerini buluşturan toplantıda kimya sanayinin 2013 yılı makro analizi ile sektörün GSMH içindeki payının arttırılmasına yönelik girişimler ve bu yöndeki hedefler görüşüldü.
Toplantıda öncelikle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkililerince, kimya sektörünün temel göstergelerinin, imalat sanayinin temel göstergeleriyle değerlendirdiği TÜİK verilerine dayanan bir sunum yapıldı. Ardından sektörün önde gelen firmalarının CEO’ları konuya ilişkin görüşlerini dile getirdi. Meclis Başkanı Timur Erk ise gündeme dair değerlendirmesinde, bütünsel kalkınmaya vurgu yaparak “Sektörümüz için pozitif bir enerji lazım. Olayı bir paket olarak ele almak gerekir” dedi. Orta ölçekli teknolojili ürünler yerine ileri teknoloji kullanılmasının önemine dikkat çeken Erk, katma değeri yüksek ürünlerin üretiminin de ancak geliştirilmiş entelektüel sermaye ile mümkün olabileceğini ifade etti.
Kimya Meclisi, enerjiyle ilgili vergilerin azaltılmasını istedi
Timur Erk rekabet gücünün azaldığını dile getirirken, enerjiyle ilgili yüksek vergileri orta vadede mutlaka azaltmak gerektiğini kaydetti. Sermaye piyasasının geliştirilmesi konusunun da ele alındığı toplantıda, yatırım ortamına yönelik iyileştirmelerin de önemi vurgulandı. Erk “Ülke politikası gereği tasarruflarımızı arttırmalıyız. Toplam GSMH’nın ancak yüzde 20’si yatırıma dönüşüyor” dedi. Kimya sektörünün ülke ekonomisi içindeki ekonomik büyüklüğünün halen tam tespit edilemediği ifade edilirken, sağlıklı bir sanayi envanterinin olmamasının yarattığı sıkıntılar dile getirildi.
Tehlike çanları imalat sanayi için çalıyor
Meclis Başkanı Timur Erk Almanya ve Amerika’dan örnekler vererek “Hizmet sektörüyle ben bir yere gelemem tekrar üretime döneceğim sanayimi geliştireceğim mantalitesi ile her iki ülkede net ithalatçı konumundan, net ihracatçı konumuna yükseldi. Bizim de ülke politikamızda bu radikal kararları gözden geçirmemiz lazım” diye konuştu.
Sektör temsilcilerinin görüşleri
Toplantıda söz alan PETKİM Genel Müdürü Saadettin Korkut ise “Son 10 yılımıza baktığımızda 2003-2013 yılları arasında ekonomik büyümemiz %61. Bunu analiz ettiğimizde, bunun sanayi kısmı %28, hizmet sektöründeki büyümemiz %61. Komşumuz Yunanistan niye battı? İşte bundan battı, hepimiz buna vakıfız” dedi. Korkut, 2023 hedeflerine ulaşmak adına yapılması gerekenlere de değinirken “Gelecek 10 yıla göre yeniden pozisyon alınması lazım. Bu yeniden pozisyon almada dünyadaki gelişen dinamikleri, ülkemizin dinamiklerini, konjonktürel değişimleri, coğrafyadaki değişimleri çok iyi algılamamız gerekir” diye konuştu.
Akdeniz Kimya Genel Müdürü Tahsin Özbek, “Hedefleri yakalayabilmek adına şirketler olarak çalışma şekillerimizi değiştirmemiz lazım. Dikkate alınması gereken 3 ayaklı bir konu; Birincisi bulunduğunuz pazar, pazar koşulları veya gitmek istediğiniz hedef ülkeler, büyümekte olan noktalar. İkincisi, sizin mevcut üretim kapasiteniz, şirketin değerleri ve koyduğunuz hedef. Üçüncüsü, hedefi koyuyorsunuz ama kendimizi o hedefe götürecek bir yapılanma içerisinde veya çalışma içerisinde de çok fazla değilsiniz. Dolayısıyla bu üçayağın aslında birbiriyle çok uyumlu olması lazım” ifadesini kullandı.
Eroğlu; “Serbest ticaret anlaşmalarının önü açılmalı”
PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ise konuyu plastik sanayiye indirgeyerek, hedefler için yapılması gerekenler konusunda, önerilerini bildirdi. Eroğlu Türkiye’nin plastik işleme kapasitesinden de bahsederek “Makro ölçekte 2023 hedefleri için Türkiye’nin öncelikle serbest ticaret anlaşması işlerini çok hızlandırması lazım. Plastik işleme sektörünün makro ölçekte hızlı iş yapabilmesinin birinci noktası budur” dedi. Eroğlu katma değerli ürün üretmek için, katma değerli ürüne ihtiyaç duyan üst segmentlerin de olmasının gerekliliğine vurgu yaptı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.