Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı Uluslararası Doğal Afetleri Azaltma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada son 60 yıl içinde Türkiye?deki doğal afetlerin yol açtığı yapısal hasarların üçte ikisinin deprem nedeniyle meydana geldiğini belirtti. Yazıcı, ?Topraklarının yüzde 96?sı, nüfusunun yüzde 98?i değişen seviyelerde deprem bölgesinde bulunan Türkiye?de kurumsal ve bireysel düzeyde alınan önlemler artırılmalı? dedi.

Yazıcı, Birleşmiş Milletler?in Uluslararası Afet Azaltma Strateji Merkezi tarafından hazırlanan 2005 ? 2015 Hyogo Eylem Planı?na değinerek Türkiye?nin 2000?de kurulan DASK sayesinde afetlere yönelik sigorta uygulaması açısından bu planın önünde gittiğini şu sözlerle ifade etti:

?Zorunlu Deprem Sigortası sisteminin yürütülmesinden sorumlu DASK, deprem, deprem sonucu oluşan yangın, yer kayması ve infilakın doğrudan oluşturduğu maddi hasarlara karşı konutları raporda da öngörüldüğü şekilde düşük sigorta primleriyle güvence altına alıyor. Yine raporda yer alan sigorta ve reasüransla finansal risk paylaşımının sağlanması, kamu-özel sektör işbirliğinin kurulması, afet riskinin azaltılması çalışmalarına özel sektörün dahil edilmesi, afet riskinin yönlendirileceği alternatif ve yenilikçi finansal enstrümanlar geliştirilmesi maddeleri de DASK tarafından deprem açısından tam olarak karşılanıyor.?

Türkiye sigortalılıkta yüksek gelirli ülkelerle aynı kulvarda

IFRC?nin (The International Federation of Red Cross and Red Crescent Societies) kentsel riske odaklanan 2010 Dünya Afet Raporu?na da açıklamasında yer veren Yazıcı şöyle konuştu:

?Bu rapor afet sigortası yaptırma oranının düşük gelirli ülkelerde yüzde 1, orta gelirli ülkelerde yüzde 3 iken yüksek gelirli ülkelerde ortalama yüzde 30 olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye?ye baktığımızda ise bugün Zorunlu Deprem Sigortası kapsamına giren 13 milyon konuttan 3,3 milyonunun, yani yüzde 25?inin güvence altına alındığını görüyoruz. Türkiye bu oranla yüksek gelir seviyesine sahip ülkelere hızla yaklaşıyor. Ancak bu oranı elbette yeterli bulmuyor, 3?4 yıl içinde Zorunlu Deprem Sigortalı konut sayısını 5,5 milyona çıkarmayı hedefliyoruz.?

Dünyadaki en büyük afet sigortası havuzlarından biri olan ve tek bir hasarda ödeme gücü reasürans korumalarıyla birlikte 4,5 milyar TL?ye ulaşan DASK, yurtiçinde risk paylaşımını sağlamanın yanı sıra deprem hasarlarının neden olacağı mali yükü sigorta yoluyla uluslararası reasürans ve sermaye piyasalarına dağıtıyor. Hazine Müsteşarlığı?nın genel yönlendirmesi çerçevesinde faaliyet gösteren bir kurum olan DASK, misyonunu özel sektörle işbirliği içinde yerine getiriyor. DASK?ın tüm operasyonel işleri beş yıllık dönemler için kurumun idaresini üstlenen bir sigorta şirketi tarafından sağlanıyor.

Ekim?in ikinci Çarşamba?sı 1990 yılında beri Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (The UN General Assembly) tarafından Uluslararası Doğal Afetleri Azaltma Günü olarak anılıyor.

DASK ve Zorunlu Deprem Sigortası nedir?

Zorunlu Deprem Sigortası uygulaması, 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen Marmara depreminin ardından hayata geçirildi. Zorunlu Deprem Sigortası, depremlerin binalarda yarattığı maddi zararları teminat altına alıyor. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) ise 2000 yılında Zorunlu Deprem Sigortası hizmeti vermek üzere kuruldu. Kamu ve özel sektör işbirliği ile oluşturulan DASK, kâr amacı gütmüyor.

Zorunlu Deprem Sigortası, Türkiye?deki 29 sigorta şirketine bağlı yaklaşık 15.700 yetkili acente ve sigorta acentesi banka şubeleri tarafından yapılıyor. Sigorta şirketleri Zorunlu Deprem Sigortası yaparken aracılık görevini üstleniyor. Konutlar DASK tarafından teminat altına alınıp herhangi bir hasar durumunda tazminat DASK tarafından karşılanıyor. Zorunlu Deprem Sigortası uygulamasındaki gelişmeler yurtdışında da oldukça yüksek bir ilgiyle takip ediliyor ve kurum, benzer riske maruz ülkeler tarafından örnek alınıyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın