Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan’ın ev sahipliğini yaptığı konferansa iş ve finans dünyasından yoğun katılım olurken, Prof. Shiller’in konuşması büyük ilgi gördü. Bankacılıkta inovasyon ve sürdürülebilir büyümenin finansmanı hakkında konuşan Prof. Shiller, dünya ülkelerinden örnekler vererek Türkiye’de sürdürülebilir bir büyüme için yapılabilecekler konusunda kapsamlı bir sunum yaptı. Başka ülkeler gibi Türkiye’de de ekonomik büyüme programı çerçevesinde finans kurum ve kuruluşlarının daha fazla yaygınlaşması ve gelişmesine ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Shiller, Şekerbank’ın sürdürülebilir kalkınma bağlamında imza attığı yeniliklere de değindi.
Türkiye’nin sürdürülebilir büyümeyi sağlaması için önümüzdeki süreçte finans sektörünün üstleneceği rolün hayati öneme sahip olduğunu belirten Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Göktan ise finans sektörünün büyüme yolculuğunda, sosyal ve çevresel faktörlerin dikkate alması gerektiğine vurgu yaptı. Şekerbank’ın 60 yıl önce kuruluşunda benimsediği sürdürülebilir kalkınma esasına dayanan misyonunu bugün de koruduğunu söyleyen Göktan, kuruluş ve sermaye yapısı itibariyle Şekerbank’ın Türkiye’de üzerinde durularak incelenmesi ve örnek alınması gereken bir model oluşturduğunu belirtti.
Kuruluşundaki kırsal kalkınma ve tasarruf esaslı iktisadi kalkınma hedefini bugün sürdürülebilir kalkınma perspektifinde geliştiren Şekerbank, önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen ‘Sürdürülebilir Kalkınmanın Finansmanı Konferansı’na Yale Üniversitesi’nde kendi alanında en iyi, sayılı profesöre verilen, en üst akademik seviyeyi ifade eden ‘sterling’ unvanlı ve 2013 Nobel Ekonomi Ödülü’nün de sahibi olan Prof. Robert J. Shiller ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek konuşmacı olarak katıldılar.
Hasan Basri Göktan: “Şekerbank’ın kuruluşu örnek bir modeldir”
“Kuruluşumuzdaki misyonu yerine getiriyoruz”
Şekerbank’ın sermaye birikiminin yetersiz olduğu bir dönemde küçük üreticiyi desteklemek, kendi kendine yeten kırsal yapıdan pazar ekonomisine geçişi sağlamak için kurulduğuna dikkat çeken Göktan şunları söyledi:
“Şekerbank, kuruluşundan bu yana geçen 60 yılda faaliyetlerini aynı amaç doğrultusunda yürütmüştür. Şekerbank, sosyal, ekolojik ve kültürel boyutlarıyla ekonomik büyümeyi desteklemekte, başka bir deyişle sürdürülebilir kalkınmayı finanse etmektedir. Bu bankacılık anlayışı, Şekerbank’ın kuruluşunda belirleyici olan kırsal gelişime dayalı iktisadi kalkınma hedefinin bugüne yansımasıdır. Biz, bugün, bu misyonu ‘Anadolu Bankacılığı’ olarak tanımlıyoruz.”
“Türkiye’de bankacılık hizmetiyle hiç tanışmamış 15 milyona yakın kişi bulunuyor”
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de bankacılık hizmetleriyle hiç tanışmamış yaklaşık 15 milyon kişinin bulunduğuna dikkat çeken Göktan, şu bilgiyi verdi: “Anadolu’da kadınlarımızın yüzde 55’i bankacılık sisteminin dışında olup bu oran büyük şehirlerde %15 civarındadır.”
“Sürdürülebilir büyüme için finans sektörünün rolü hayati öneme sahip”
Göktan, bu bağlamda, hem tasarrufun hem de kredilerin tabana yaygın dağılımının önemine değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sonuç olarak ülkemizin sürdürülebilir büyümeyi sağlaması için önümüzdeki süreçte finans sektörünün üstleneceği rol hayati öneme sahiptir. Sürdürülebilir bir büyüme hızını yakalamamız için, uygun finansman kaynaklarına her kesimin eşit ulaşımının sağlanması ve hem tasarrufun hem de kredilerin tabana yaygın dağılımı hususu önem kazanmaktadır. Bu durum, finans sektörünün derinlik ve ölçek olarak büyürken, sosyal ve çevresel faktörleri dikkate alan bir strateji benimsemesinin önemini ortaya çıkarmaktadır.”
“Uluslararası finans kuruluşları ile Anadolu’nun üretenleri arasında köprü vazifesi görüyoruz.”
Şekerbank’ın ‘Anadolu Bankacılığı’ misyonu ile 60 yıl önce benimsenen kuruluş amacını koruduğunu ifade eden Göktan, “Esnaf, çiftçi ve küçük işletmelerin daha evvel hiç bankacılıkla tanışmamış olsalar dahi finansmana ulaşması, üretimin artması, her seviyede enerji verimliliği yatırımlarıyla harcamalarını desteklemek ve tabana yaygın küçük tasarrufları özendirmek için çalışıyoruz. Operasyonel maliyeti oldukça yüksek ancak manevi getirisi de olan bu strateji ile uluslararası finans kuruluşları ile Anadolu’nun üretenleri arasında köprü vazifesi görüyoruz” diye konuştu.
Prof. Robert Shiller: ‘Türkiye’de finans sektörü yaygınlaşarak büyümeli’
Konferansın konuk konuşmacısı olan ABD’li iktisatçı Prof. Robert James Shiller, bankacılıkta inovasyon ve sürdürülebilir büyümenin finansmanı başlıklı sunumunda şöyle konuştu: “Modern finans, gelişmekte olan ülkelerde onlarca yıldır görülen hızlı ekonomik büyümenin birinci ayağı olmuştur. Finans sektöründe kullanılan teknoloji çok güçlüdür. Finansın konuları, farklı ekonomik amaçların gerçekleşmesine destek vermek, ekonominin aktörlerini teşvik etmek, kaynak sağlamak ve gerçekleşmesi onlarca yıl alan faaliyetlerin sürdürülebilir olmasını sağlamaktır. Başka ülkeler gibi Türkiye de ekonomik büyüme programı çerçevesinde modern finansal kuruluşlarının daha fazla yaygınlaşması ve gelişmesine ihtiyaç duymaktadır. Yaygınlaşma, finansal kurum ve kuruluşların demokratikleşmesi ve insanileşmesini ve böylece toplumun daha geniş kesimlerine erişebilmesini gerektirmektedir.”
“Endişeye kapılmaya gerek yok”
ABD’li iktisatçı Robert James Shiller, halen Yale Üniversitesi‘nde sterling ekonomi profesörü olarak çalışıyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.