soma ddk soru

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2010 yılında Kocadon kazasından hemen sonra verdiği talimat üzerine maden kazalarının nedenlerini ve sektörün eksikliklerini araştıran Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) hazırladığı raporu “gereğinin yapılması” için 8.6.2011 tarihinde Başbakanlığa gönderilmesine rağmen niçin eksikliklerin giderilmediğini TBMM’ye taşıdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın raporda ısrarla belirtilen eksikliklerin neden giderilmediğini açıklamasını isteyen Umut Oran, “DDK raporundan bir yıl sonra Başbakanlığın genelge yayınlayarak tek yetkili olması çelişki değil midir? Bu genelgeyle bürokratik süreç daha da hantal hale getirilmiş olmuyor mu? Soma faciasının tek ve asli sorumlusu sadece Soma Holding ve burayı denetleyen alt düzeydeki denetim görevlileri midir? Bakanlığınızın bu facia karşısında hiçbir sorumluluğu yok mudur, bu elim olayın siyasi sorumlusu kimdir? Rapordaki eksikliklerin tamamlanmaması ve Soma’da meydana gelen facia karşısında Başbakanlık veya bakanlık olarak istifa kurumunu işletecek misiniz?” diye sordu.

Abdullah Gül 18 Mayıs 2010’da talimat vermiş

CHP’li Umut Oran, Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde DDK’nın raporunu gündeme getirdi. Önergesinde “Cumhurbaşkanlığı Makamının 18.5.2010 tarih ve 421 sayılı talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) hazırlamaya başladığı ve 08.6.2011 tarihinde tamamladığı maden kazalarıyla ilgili 2011/3 sayılı raporunda Soma faciasına da ışık tutacak çok önemli saptamalar yer almaktadır. Bu rapor bakanlığınızca gereğinin yapılması için Başbakanlığa da gönderilmiştir” diyen Oran’ın yanıt beklediği sorular şöyle:

Raporla ilgili 3 yıldır ne yaptınız?

– Bu raporda belirtilen ve acilen tamamlanması istenilen eksikliklerin hangilerini bu tarihe kadar geçen 3 yıl içinde yaptınız? Rapor kapsamında attığınız adımlar hangileridir?

Raporda maskede var nefeslik-kaçamak yolu da…

– Raporda, maden kazalarının nedenleri için sayılan; “Risk değerlendirmesi yapılmaması, taşeronluk alt işverenlik uygulaması, üretim zorlaması, Geçmiş kazalardan ders alınmaması, grizu riskine karşı önlemlerin yetersiz olması, kontrol ve degaj sondajlarının yeterince yapılmaması, delme- patlatma işlemindeki düzensizlikler, çalışanlarda CO maskesi bulunmaması, gaz izleme ve ikaz sistemlerinin yetersizliği, havalandırma yetersizliği, grizu emniyetli elektrikli cihaz ve ekipmanlar ile ilgili sorunlar, nefeslik- kaçamak yolu ile ilgili yetersizlikler, tahkimat ile ilgili eksiklikler, tahlisiye hizmetleri ile ilgili sorunlar, maden işletmelerinde gözetim (iç denetim) hizmetlerinin yetersizliği, teknik nezaretçilik vb. işletme içi denetim uygulamaları ile ilgili sorunlar, kamu birimleri denetimlerinin etkinsizliği ve mesleki eğitim ve iş güvenliği kültürü noksanlıkları” gibi saptamalardan hangilerinin gereğini yaptınız?

Risk değerlendirmesinde ciddi eksiklik var

– Rapordaki, “Maden işletmelerinde risklerin önceden değerlendirilerek önlenmesinde ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Yeraltı kömür madenciliğinin yaygınlığı ve işletmelerin önemli bir kısmının küçük ölçekli olması göz önüne alındığında işverenler, teknik nezaretçiler, mühendisler, müfettişler ve iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik sorumluluk üstlenen ilgili tüm tarafların referans olarak kullanabileceği bir uygulama rehberine ihtiyaç duyulmaktadır. Mevcut düzenlemelerin bu ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu anlaşılmaktadır” saptaması karşısında hangi adımları attınız?

Denetim etkin değil zafiyet var!

– Raporda madenlerin denetimi konusunda eksikliklerin bulunduğu vurgulanarak, “Çalışmanın ortaya çıkardığı önemli sonuçlardan birisi de kamu denetim sisteminin, gerek görev ve yetki tanımlamaları gibi alanlardaki tasarım sorunları gerekse görevli birimlerin uygulamalarında izlenen yöntem ve süreçlerdeki yaşanan sorunlar nedeniyle etkinlikten uzak ve ciddi bir zafiyet alanı oluşturduğuna ilişkindir” denilmesi karşısında denetim sisteminde ne gibi revizyona gittiniz, hangi adımları attınız?

– Raporda, “Maden işletmelerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden istenilen sonuçların alınması için denetim periyot ve süreleri, denetimin içeriği, denetim sürecinin etkisizliği, kontrol denetimlerinin yeterince yapılmaması ve müeyyidelerin yetersizliği ile bağlantılı temel sorunların giderilmesi, kurumsal yapıların görev çakışmasını ortadan kaldıracak şekilde yeniden düzenlenmesi, denetim ve denetim sonuçlarına bağlı karar alma süreçlerinin hızlandırılması ve etkinliğinin artırılması gerekmektedir” ifadeleri karşısında, denetim sürecini etkin kılmak için hangi adımları attınız?

İşbaşı eğitimi yok

– Raporda “…İşbaşı eğitimi ve hizmet içi eğitim şartının mevzuatta öngörüldüğü ölçüde yerine getirilmediği; işverenlerce eğitimin zaman kaybı ve gereksiz yere katlanılan bir maliyet olarak algılandığı görülmüştür” ifadesi karşısında hangi adımları attınız, madencilikteki işbaşı eğitimi etkili kılabildiniz mi?

ILO Uygulama Rehberi uyarlanmalı

– İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından işçi ve işveren temsilcilerinin görüş ve katkıları alınmak suretiyle “Yeraltı Kömür Madenlerinde Sağlık ve Güvenliğe İlişkin ILO Uygulama Rehberi”nin ülke şartları doğrultusunda düzenlenerek bir uygulama yönetmeliği haline getirilmesi için hangi adımları attınız? Raporda “Özellikle 176 sayılı Madenlerde Sağlık ve Güvenlik Sözleşmesi’nin onaylanmasının maden sektöründe iş sağlığı ve güvenliği konusunda daha ileri düzeyde adımlar atılması açısından gerekli olduğu” denilmesine rağmen niçin bu sözleşme halen onaylanmadı?

Cihazların test ve kalibrasyonu yok

 – Raporda, “(1984 tarihli Maden ve Taş Ocakları İşletmelerinde ve Tünel Yapımında Alınacak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Önlemlerine İlişkin Tüzük’ün 291. maddesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına açıkça görev verilmiş olmasına rağmen) madenlerde kullanılan elektrikli cihaz ve ekipmanların test ve kalibrasyon hizmetlerini görecek, iş sağlığı ve güvenliği teçhizatının kalibrasyon ve testlerini yaparak belgelendirebilecek akredite birimler mevcut değildir. Devlet hem çıkardığı mevzuatla bazı hususları zorunlu kılmış hem de bu zorunluluğu karşılayacak birimleri oluştur(a)mamıştır” denilmesi karşısında, bu alandaki eksikliği neden gideremediniz?

Veri tabanı oluşturulmalı

– Raporda, “Çağdaş yönetim anlayışında kararların verilere dayalı olarak üretilmesi vazgeçilmez olduğundan, Sosyal Güvenlik Kurumu veri tabanları ile bütünleşik madencilik sektörü ile iş sağlığı ve güvenliği alanında uluslararası tasnife uygun, güncel ve gerçeği yansıtan verilerin toplanacağı ve ilgili kamu kurumları kamuoyunun faydalanmasına sunulacağı, kolay erişilebilir bir veri tabanı ivedi olarak oluşturulmalıdır” denilmesi karşısında, söz konusu veri tabanını oluşturabildiniz mi? Oluşturmadıysanız gerekçesi nedir?

Başbakanlık genelgesi sistemi daha da hantallaştırdı

– DDK raporundan tam bir yıl sonra Başbakanlığın 16.6.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2012/15 sayılı genelgesiyle, “belediyeler, il özel idareleri hariç kamu kurum ve kuruluşlarının (sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait olan şirketlerin) kendi mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan taşınmazlarının satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devir gibi her türlü tasarrufuna yönelik işlemleri için Başbakanlıktan izin almaları” talimatını vermesi çelişki değil midir? Bu genelge öncesinde bakanlığınızdan görüş alındı mı, alındıysa hangi görüşü ilettiniz? Bu genelgeyle bürokratik süreç daha da hantal hale getirilmiş olmuyor mu?

Soma’nın siyasi sorumlusu kim?

 – Soma faciasının tek ve asli sorumlusu sadece Soma Holding ve burayı denetleyen alt düzeydeki denetim görevlileri midir? Bakanlığınızın bu facia karşısında hiçbir sorumluluğu yok mudur, bu elim olayın siyasi sorumlusu kimdir?

İstifa kurumu işleyecek mi?

– Cumhurbaşkanlığı makamının tam üç yıl önce gereğinin yapılması talimatıyla Başbakanlık üzerinden bakanlığınıza da ulaştırdığı DDK’nın söz konusu 2011/3 sayılı raporunda ısrarla sözü edilen madencilik sektöründeki eksikliklerin tamamlanmaması ve denetim sürecinin etkili kılınmaması nedeniyle, 13 Mayıs 2014’te Soma’da meydana gelen facia karşısında Başbakanlık veya bakanlık olarak istifa kurumunu işletecek misiniz?


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın