Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu tarafından “Büyümenin Sistematiği : Bilgi Teknolojilerinin Rolü ’’ ana temalı Bilgi Teknolojileri Sektör Zirvesi başta T.C Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak olmak üzere geniş bir katılım ile Ankara’da gerçekleştirildi.

Zirvede sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumlu panel gerçekleştirildi. Sabah gerçekleştirilen oturumda “Sektöre Yönverenler” ele alındı. Oturumda MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Üyesi Ahmet Kozakoğlu,  TTNET Genel Müdür Yardımcısı Şahin Şen, THY Kurumsal Gelişim ve Bilgi Teknolojileri Başkanı Mehmet Kerem Kızıltunç ve YASAD Başkanı Doğan Ufuk Güneş konuşmacı olarak yeralırken, Öğleden sonra gerçekleştirilen oturumda ise “ Büyümenin Sistematiği, Bilgi Teknolojilerinin Rolü ele alındı. ” İkinci oturumda  TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu, İTÜ Bilişim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ertuğrul Karaçuha, TÜRKSAT Genel Müdürü  Prof. Dr. Ensar Gül, Havelsan Genel Müdür Yardımcısı Orhan Muratoğlu konuşmacı olarak yeraldılar.

“Büyümenin Sistematiği : Bilgi Teknolojilerinin Rolü ’’ ana temalı Bilgi Teknolojileri Sektör Zirvesi’nin açılış konuşmasını MÜSİAD Ankara Şube Başkanı İlhan Erdal yaptı. Erdal konuşmasında Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektör pazarına değindi. Erdal Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektör pazar büyüklüğünün 2014 yılında 5 trilyon dolar olacağını söyledi.

Erdal; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü Büyüme Potansiyeline Sahip

“Günümüzün ve geleceğin lokomotif sektörlerinden olan ve tüm Dünyada hızla büyümeye devam eden Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektör pazar büyüklüğünün 2014 yılında 5 trilyon dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Bunun yanında ülkemizin Bilgi ve İletişim Teknolojileri ekonomisi ise 1.2 trilyon dolar büyüklüğündeki Avrupa BİT pazarının yüzde 2’sini, 4.1 trilyon dolarlık Dünya pazarının da yüzde 0.75’ini temsil ediyor. Ekonomik büyüklük olarak dünyanın 17. ekonomisi olan ülkemizin hem nüfusunun hem de ekonomisinin dünya genelindeki payı yüzde 1’in üzerinde olmasına rağmen, global BİT pazarından aldığı payın yüzde 0.75’te kalıyor olması Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörümüzün büyüme potansiyeline işaret etmektedir.” dedi.

500 Milyar Dolar ihracat hedefinde Bilgi Teknolojileri yatırımları büyük öneme sahiptir

“Dünyada 2013 yılında bilişim teknolojileri alanındaki bütün harcamaların 4.1 trilyon dolar civarında olduğu görülüyor. 2012’de sadece yüzde 2.1 oranında büyüme elde eden BT sektörünün 2013 yılında iki kat daha fazla büyüdüğünü de görüyoruz. 2023 yılına gelindiğinde 500 Milyar Dolar ihracat hedefleyen Türkiye ekonomisinin, bu hedefe ulaşabilmesi için Bilgi Teknolojileri yatırımları büyük öneme sahiptir. Bu hedefe ulaşabilmek için yüksek katma değerli, yüksek teknolojili, yükte hafif pahada ağır üretim ve ihracat sistemine geçebilmek için çalışmalıyız.” dedi.

Zirvede konuşan MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu’da sektöre ilişkin bilgiler verdi.

Nalbantoğlu; “Devlet ve Kamuoyu Nezdinde Sorumluluğumuzu Yerine Getirmeliyiz”

MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu’da “Sektör Temsilcileri olarak bize düşen, düzenlemelerin sağlıklı olması için devlet ve kamuoyu nezdinde sorumluluğumuzu yerine getirmektir dedi.

“Kamunun kendi bünyesinde ekipler oluşturarak sektör ile rekabete girmesi, kendi yazılımını üretmesi modeli, sürdürülebilir modeller olmayıp Bilgi Teknolojileri sektörünün gelişimini, sektörel ivme kazandıracak projelere özel sektörün erişimini engelleyen ve önünü tıkayan bir yaklaşımdır. Devletçi kalkınma modelinde 1980 öncesi diğer sektörlerde yaşanan bu sıkıntı ne yazık ki Bilgi Teknolojileri sektörü için hala devam etmektedir. Devletin proje yönetiminde sergilediği kaynak israfı ve dar kaynaklara sahip sektör firmalarının haksız rekabet oluşturmakta ve yerli sektör firmalarının önünü tıkayarak gelişimini engellemektedir. 2023 Vizyonuna uygun olarak dünya çapında iş yapan Bilişim Müteahhidi firmaların gelişmesi ancak devletin sektör ile rekabetten çekilerek sektörün önünü açması ile mümkündür. Bilgi toplumuna giden süreçte stratejik önem taşıyan Bilgi teknolojileri sektörünün, entegratör firmalarının ve özellikle yazılım firmalarının kamu projelerinden dışlanması büyük risk oluşturmaktadır. Bizlerin üzerine düşen, sektör temsilcileri olarak ve işin iç yüzünü bilen uzmanlar olarak, düzenlemelerin sağlıklı olması için devlet ve kamuoyu nezdinde sorumluluğumuzu yerine getirmemiz, özellikle bilgi kirliğini önleme ve ulusal çıkarlarımızla sektörel çıkarlarımızı buluşturma yönünde etkin bir çaba ve emek harcamaktır” dedi.

MÜSİAD Sektör Kurulları ve İş Geliştirme Komisyonu Başkanı Alipınar Topdaş: Bilgi Teknolojileri Sektörü stratejik bir sektördür ve bu şekilde değerlendirilmelidir.

Topdaş : “MÜSİAD’ın önemli faaliyetlerinden biri olan sektörel zirvelerin maksadı; sektöre ufuk açacak, yön verecek, ışık tutacak konuları gündeme almak sureti ile katkı sağlamaktır. Bugün burada,  bu Zirve’ye,  ev sahipliği yapmaktan da ayrıca onur ve gurur duymaktayız. MÜSİAD olarak, Bilgi Teknolojileri Sektörü’ nün sadece ticari bir sektör olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, aksine sektörün stratejik bir sektör olduğunu ve bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyoruz” dedi.

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak; “Orta Gelir Tuzağından Çıkışın Formülü: Eğitim ve Hukuk Devleti”

Zirvede katılımcılara hitap eden MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, “MÜSİAD, 2012 yılında kamuoyuna önemli bir rapor sundu: “Kalkınma Yolunda Yeni Eşik: Orta-Gelir Tuzağı”. Bu raporda, Türkiye’nin son dönemde elde ettiği başarılara değinmiş, önünde beliren bir tuzağa da dikkat çekmiştik. Elbette bir çok konu önemli ama, Orta Gelir Tuzağından çıkış için sahip olmamız gereken, 2 temel direk vardır: Eğitim ve Hukuk Devleti.Bugün, Ekonomimizin ve Hükümetimizin elde ettiği başarılar ortadadır. Türkiye Ekonomisi, 2013 yılında yüzde 4 büyüyerek, Küresel krizin etkilerinden kurtulmaya çalışırken ancak yüzde 0,5 büyüyebilen Avrupa Bölgesi’nde ve OECD ülkeleri içerisinde, en fazla büyüyen ülke oldu. Hem büyümeyi sürdürelebilir kılmak, hem Orta Gelir Tuzağı’na takılmamak ve hedeflerimizi yakalayabilmek için, Yüksek Teknolojiyi kullanabilmeli ve üretebilmeliyiz ki, Yüksek Katma Değerli Ürünlere sahip olalım” dedi.

Olpak; “İhtiyacımız Olan İse, Kalıcı, Sistematik Yapılardır.”

“İhtiyacımız olan ise, kalıcı, sistematik yapılardır. Bu noktada, yapısal olarak teknolojiyi yoğun kullanan sektörler, özellikle de Bilgi Teknolojileri Sektörü, öne çıkmaktadır. Bilgi Teknolojileri Sektörü, Dünya’da 70’lerden itibaren başlayan Bilgi Çağı ve 90’lı yıllarda bayrağı devralan İnternet Çağında, her zaman büyümenin ana faktörü ve en büyük itici gücü oldu. Büyük ekonomiler göz önüne alındığında, Bilgi Teknolojileri Sektörünün bu ülkelerin GSMH içerisindeki payı etkileyicidir. Bu Sektörün kayda değer özelliklerinden birisi de, sadece kendi sektörünün değil, kullanıldığı, işletme ve üretim altyapısını oluşturduğu bütün sektörlerde verimlilik artışına yol açması, kaldıraç görevini üstlenmesi ve sermayenin derinleşerek uluslararası rekabette avantaj kazanmasını sağlamasıdır” dedi.

Olpak; Sektördeki Global Oyuncuların Kazancın Adil Dağılımına Katkıda Bulunmaları Gerektiğini Düşünüyoruz.

“Bu sektördeki Global Oyuncuların da, daha paylaşımcı olmaları, ekonomi kurallarını tek taraflı yorumlamamaları, faaliyet gösterdikleri ülkelerden kaynaklanan kazançlarında, kazancın kaynağı olan ülkelerdeki firmalarla oluşturacakları iş ortaklılıkları, yatırımlar ve vergilendirme yoluyla kazancın adil dağılımına katkıda bulunmaları gerektiğini düşünüyoruz. Yerelleşmeyi, sadece yerel ofis açmak şeklinde değil, yerel STK’lar ve devlet ile işbirliği geliştirmek, hukukun üstünlüğüne riayet etmek, birlikte katma değer üretmek, üretilen değerleri paylaşabilmek, know-how paylaşımı yapmak olarak algılıyoruz” dedi.

“Bilişim Okuryazarlığı’nı Sağlamalıyız”

Bugün, Bilişimden anladığımız, sadece Sosyal Medya’yı kullanmak gibi, dar bir çerçevede kalmamalıdır. Amaç, Bilişim Okuryazarlığını sağlamaktır. Bunu da ancak, bu alanda eğitim verecek yetişmiş kadrolar ile sağlayabiliriz. Ülkemizde, bugün, hem bu kadrolar vardır, hem de bu kadroların öğreteceklerine ihtiyaç duyan, genç nesillerimiz vardır.

Olpak sözlerine şu şekilde son verdi; “Özellikle stratejik önem taşıyan devlet kurumlarının ve sektörlerin, bilgi teknolojileri altyapılarında yerli katkı payının artırılmasının, önemini vurgulamak isterim. Bu kapsamda değerlendirildiğinde, Bilgi teknolojileri Sektörü ve Danışmanlık gibi, çoklu disiplinlere sahip, bilginin işlenmesi ve değerlendirilmesi yönleriyle öne çıkan, diğer sektörlerin know-how’larını bünyelerinde bulunduran, altyapı sunan sektörlerin, özel olarak Stratejik Sektör kapsamında değerlendirilmelerinde fayda görüyorum.

T.C Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, ATO Congresium’da düzenlenen MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, sivil toplum kuruluşları ile hükümetin aynı ortak hedefler etrafında kenetlendiğini ve bunun da ülke için büyük bir kazanç olduğunu söyledi. 

Reel sektörle ve sivil toplum kuruluşlarıyla istişare ve yakın işbirliği içinde olmaya büyük önem verdiklerini belirten Işık, son 12 yılda, hep birlikte büyük başarılara imza atıldığını ifade etti.

Son aylarda yaşanan gelişmelerin, Türkiye ekonomisinin ne kadar güçlü ve şoklara ne kadar dayanıklı bir ekonomi olduğunu açıkça gösterdiğini vurgulayan Işık, “Yaşanan tüm hadiselere rağmen iş dünyamız metanetini korudu, ekonomiye güvendi, yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama devam etti. Açıklanan bütün veriler, bu açıdan son derece olumlu gelmeye devam ediyor. Birilerinin şunu iyi görmesi ve anlaması gerekiyor; Türkiye artık üzerinde kolay operasyonlar yapılan bir ülke değildir. Türkiye, ekonomiden siyasete hayatın her alanında sağlam dengelerini oturmuş bir ülkedir” diye konuştu.

Son 12 yılda, düşük gelir seviyesinden orta gelir seviyesine, düşük teknoloji seviyesinden de orta teknoloji seviyesine doğru yol alındığını belirten Işık, buna karşın Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalaması için Ar-Ge’ye daha fazla pay ayırması gerektiğini bildirdi.

Işık, bu hedefler için Ar-Ge ve inovasyona 60 milyar doların üzerinde yatırımın yapılması gerektiğine dikkati çekerek, “Biz de Bakanlık olarak, uyguladığımız strateji belgeleriyle ve reel sektöre, girişimcilere sağladığımız desteklerle, ülkemizin Ar-Ge ve inovasyon kapasitesini, becerisini artırmaya devam ediyoruz” dedi.

Konuşmasında, kendisinden önce söz alan MÜSİAD temsilcilerine de seslenen Işık, şunları kaydetti:

“MÜSİAD, herhalde çok çalışmaktan olsa gerek, son dönemde yapılan çalışmaları, atılan adımları belli ki çok takip edememiş. Bakın biz 2 kavramı çok önemsiyoruz. Bir tanesi orta gelir tuzağı. Buradan çıkmak için ülkenin üretim ve teknoloji düzeyini artırmak zorundayız. Elbette düşük teknolojiden, düşük-orta teknoloji düzeyine çıktık ama şimdi yeni hedefimiz orta-yüksek ve yüksek teknoloji düzeyine erişmek. Bunu sadece sözle ifade etmiyoruz. Uygulamalarımızla da bir bir harekete geçiriyoruz.”

Kendisinden önce konuşanların, kamu alımlarında yerlilik oranının gözden geçirilmesi ifade ettiklerini hatırlatan Işık, son 4 ayda kamu alımlarıyla ilgili 4 önemli maddeyi Meclisin kabul ettiğini ve bunların yasalaştığını bildirdi.

Bakan Işık, söz konusu yenilikleri de anlatarak, “Bunlardan biri, bir ürün eğer teknolojikse, bu ürün yüzde 15 pahalı dahi olsa, yerli üretimse kamu tarafından alınmak zorunda. Bu kadar önemli bir kararın burada dile getirilmesi gerekiyordu. Dediğim gibi, çok çalışmak bazen bazı şeyleri fark etmemeyi de getirebiliyor” dedi.

Diğer yenilikleri de açıklayan Işık, teknolojik ürünlere iş bitirme belgesinin de kendilerinin verdiğini söyledi. Işık, iş bitirme belgesini kamu alımlarında bir engel, bir mani olmaktan çıkardıklarını kaydetti.

Fikri mülkiyet haklarının el değiştirmesinde ortaya çıkan Kurumlar Vergisi’ne uygulanan istisnaya da değinen Işık, diğer bir adımın da tamamı üretilemeyen ürünlerin bir kısmı için getirilen yerli temin uygulaması olduğunu söyledi.

Bakan Işık, bunların son 4 ayda çıkarıldığını belirterek, “Biraz marifet de iltifata tabi. Bunları konuşmak lazım” dedi.

Önem verdikleri bir kavramın da “ölüm vadisi” olduğunu belirten Işık, bilgi teknolojilerinde bu kavramla çok sık karşılaştıklarını bildirdi.

Ar-Ge sonucunda ortaya çıkan ürünün ticarileşmesine kadar gereken evrenin “ölüm vadisi” olarak tanımlandığını dile getiren Işık, “Biz, bu firmalarımızın o ölüm vadisinde kaybolmaması için her türlü tedbiri aldık” dedi.

Işık, bu kapsamda en son açıkladıkları Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programına da değinerek, bu program kapsamında girişimcilere büyük destekler verildiğini anlattı.

Bunlara da burada değinilmesi gerektiğini vurgulayan Işık, Ar-Ge desteklerinden yararlanan şirketlerden yarısının fazlasının bilgi teknolojileri alanında olduğunu ifade etti.

Bilgi teknolojilerine çok büyük önem verdiklerinin altını çizen Işık, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun (BTYK), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandığını söyledi.

Konuşmalar ve panellerin ardından MÜSİAD Bilişim Sektör Kurulu tarafından hazırlanan MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektörel Araştırma Raporu “ Büyümenin Sistematiği: Bilgi Teknolojilerinin Rolü” adlı araştırma raporu Bakan Işık’a takdim edildi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın