ukrayna-da-tansiyon-dustu-ruble-degerlendi-5995646_o

ESİN ÇETİNEL >> SON günlerde dünya gündeminde Rusya’nın önce Kırım ardından Ukrayna ile yaşadığı gerilim oldukça önemli bir yer kaplıyor. Bölgenin deyim yerindeyse kaynayan bir kazan haline gelmesi ve Ukrayna ile ‘sıcak savaş’ ihtimalinin konuşulması, bölgede tansiyonu iyice yükseltiyor. Hemen herkes bu olayların politik tarafını konuşurken yaşanan gerginliğin Rusya ekonomisine çıkardığı büyük fatura ise ilk aşamada göz ardı edildi. Halbuki zaten sıkıntılı günler geçiren Rusya ekonomisinin son gerginliklerle kırılganlığının daha da arttığı görülüyor.

HEDEFLER REVİZE EDİLİYOR

Buna bağlı olarak da uluslararası analistlerin Rusya ile ilgili hedeflerini aşağı yönde revize etmeye başladıklarını belirtelim. Evet, yılbaşında yüzde 2 olan Rus ekonomisinin 2014 yılı büyüme tahminleri şimdiden 0.5 seviyesine indirildi. IMF raporuna göre yılbaşından bu yana Rusya’dan kaçan para tutarı 70 milyar dolara ulaştı. 2014 yılı birinci çeyrek sermaye yatırımlarındaki daralma ise yüzde 4.8 oldu.

Öte yandan Rusya ekonomisine yönelik olumsuz gelişmelerin Rus piyasalarına anında yansıdığını söylemek yanlış olmaz. Rus Borsası ‘kırılmaz’ denilen 1.240 seviyesini de aşağı yönde kırarak geçtiğimiz günlerde 1.000 puanı test etti. Rusya Merkez Bankası iki kez faiz artırmasına rağmen rubledeki değer kaybını zor bela durdurulabildi. Ruble dolar karşısında 35 seviyelerinde tutunmaya çalıştı. Her ne kadar Rusya’nın perşembe günü Ukrayna sınırındaki askerlerini çekeceğini açıklamasıyla bir günde yüzde 5 yükselse de, ne borsası ne de para birimi önemli bir toparlanma yaşayamadı. Bunun nedeni ise, AB’nin Rusya’ya yeni yaptırımları devreye sokabileceğini, ABD’nin de bugüne kadar Rusya’ya sağladığı ayrıcalıklı ticaret olanaklarına son vereceğini duyurmasıydı. Kısacası Rusya’nın ve dolayısıyla rublenin önümüzdeki günlerde izleyeceği seyir birçok politik ve askeri gelişmeye bağlı olacak.

Bu bilinmezlik içinde Rusya ile ticari ilişkileri bulunan şirketler ve rubleye yatırım yapanlar için Para Dergisi olarak bir yol haritası vermek istedik. Uluslararası piyasalar konusunda uzman isimlere rubleye ilişkin kısa dönemli beklentilerini sorduk…

“RUBLEDEKİ KAYIP SÜRECEK”

İş Yatırım Menkul Değerler Uluslararası Piyasalar GSMK ve FX Müdürü Cüneyt Akdemir, Rusya ve Ukrayna arasında devam eden gerilim nedeniyle ruble üzerindeki baskının devam ettiğine dikkat çekiyor. Bunun dışında kısa vadede FED (Amerikan Merkez Bankası) kararlarının da ruble üzerinde belirleyici olacağını söyleyen Akdemir, rubleye ilişkin beklentilerini şöyle özetliyor:

“Krizin patlak verdiği mart ayından beri faizleri 200 baz puan artıran Rus Merkez Bankası’nın ani hamlelerine rağmen yılın başından bugüne kadar rubledeki değer kaybı yaklaşık yüzde 8.5’a ulaştı. Teknik seviyelere bakılırsa, dolar/ruble paritesinde 20 ve 50 günlük ortalamalar olan 35.75 ve 35.89 önemli direnç seviyeleri olarak öne çıkarken, destek seviyelerinde ise 35.50 FIBO yüzde 76.4 ve 34.65, FIBO yüzde 61.8 seviyeleri bulunuyor.

Point&Figure grafiğinde ise aşağı trend başlangıcı için yine 34.65 seviyesinde kapanış gerekiyor. Jeopolitik riskler bir kenara, FED’in tapering ve faiz takvimi nedeniyle, yılın başından beri fon hareketlerinden de görüleceği gibi gelişmekte olan ülke piyasalarının kurlarının önümüzdeki dönemde baskı altında kalmaya devam etmesi kaçınılmaz. FED kaynaklı yeni bir dalgalanma için 10 yıllık Amerikan tahvil getirilerinde yüzde 3 seviyeleri tekrar test edilirse ruble dahil bütün EM paritelerine dikkat etmek gerekecek. Tüm bu etkenler göz önüne alınırsa rubledeki değer kayıplarının devam etmesi beklenmeli.”

Son dönemde rublenin jeopolitik gelişmelere bağlı spekülatif sert fiyat hareketleri yaşadığını hatırlatan Cüneyt Akdemir, bu yüzden özellikle kaldıraçlı işlem piyasalarında ruble yatırımının çok riskli olduğu kanaatinde. Ruble açık pozisyonu bulunan şirketlerin ise hedge işlemi yapması gerektiği uyarısında bulunan Akdemir, bu işlemlerde kaldıraç oranının düşük tutulması gerektiğini vurguluyor.

37 SEVİYESİ KRİTİK

Rusya Merkez Bankası’nın bugüne kadar rubledeki değer kaybını frenlemek ve enflasyonu kontrol altında tutmak adına faizlerde art arda artışa gittiğini hatırlatan Destek Menkul Değerler Forex Birim Yöneticisi Engin Kılıç, bölgede yaşanacak bir sıcak savaş ihtimali dışındaki süreçte yaşanabilecekleri şöyle özetliyor:

“Rusya Merkez Bankası’nın faiz oranlarını yüzde 7.5 seviyesine yükseltmesi savaş riski nedeniyle ruble üzerinde çok etkili olmadı. Özellikle Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan gerilimin ekonomik yansımalarıyla ilgili uluslararası piyasalarda endişeli bir bekleyiş hakim. En son mart ayı başında 37 seviyesine ulaşan ruble, Rusya Merkez Bankası’nın faiz artırmasıyla beraber 35 seviyelerine kadar gevşedi. Merkez Bankası’nın faizleri artırmasına rağmen rubledeki değer kazancının sınırlı kaldığı görülüyor. Şayet orta vadede gerilimin daha da artması durumunda 37 direnç seviyesinin geçilmesiyle beraber Rusya Merkez Bankası’ndan daha agresif bir faiz artırımı gelebilir. Sonuç olarak Rusya ekonomisinin yaşanan son gerilemeden dolayı yara aldığı ortada. İlerleyen aylarda gerilimin artması durumunda Rus ekonomisini daha sıkıntılı günler bekliyor olabilir.”

Ülkede savaş riski olması yüzünden bu ortamda uluslararası girişimcilerin Rusya’ya yatırım kararlarını askıya aldığını söyleyen Engin Kılıç, “Hafta içinde Putin’in yaptığı açıklamalarla gerilim bir miktar azalsa da tamamen bittiği söylenemez. Yaşanan bu jeopolitik gerilim tamamen ortadan kalkmadan ve volatilite azalmadan Rusya’ya yatırım yapmaya mesafeli duruluyor” diyor. Kılıç’a göre, bu ortamda Rusya ile iş yapan şirketler risklerini hedge etmeliler.

“FAİZ SİLAHINI KULLANABİLİR”

ING Bank’ın uluslararası raporlarına yansıyan ruble ile ilgili analizlerinde bu para biriminin üzerindeki baskının arttığına vurgu yapılıyor. Ukrayna’da yaşanan huzursuzluk karşısında rublenin şaşırtıcı şekilde güçlü durduğuna dikkat çeken ING Bank’ın raporunda şu bilgiler yer alıyor:

“Ukrayna konusunda ABD ve AB söyleminin sertleşmesine ve açıklanan yaptırımlara rağmen alınan kararların piyasaların öngördüğü kadar sert olmaması rubleyi desteklerken, dolara karşı 35.50-36.10 aralığına sıkışmış durumda. Son dönemde Rusya’da makroekonomik şartlar zorlu olmaya devam ediyor. Yılın birinci çeyreğinde ülkeden sermaye çıkışı 51 milyar dolar olurken, cari fazla 27.6 milyar dolarla dikkate değer ölçüde yüksek seyretti. Yılın ilk çeyrek verileri 2013’ün eş dönemine göre değerlendirildiğinde Rusya’nın GSYH büyümesi, 2013’ün dördüncü çeyreğinde yüzde 2 iken bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0.8-0.9 seviyesine doğru zayıflayabilir. Takip eden dönemde ise büyümede düşüş eğiliminin sürebileceği öngörülüyor. Rusya ile ilgili olarak ruble de dahil olmak üzere tahminler güncelleniyor. Halen yüzde 7.5 olmasına rağmen Rusya Merkez Bankası’nın politika faizini daha da artırmaya hazır olduğu dikkate alındığında rublenin ABD Dolar’ına karşı 35.50-36.50 aralığında dalgalanabileceği düşünülüyor.”

“UKRAYNA RİSKİ SINIRLI”

Rus Rublesinin yılbaşından bu yana yüzde 8 değer kaybı ile en kötü performans gösteren para birimleri arasına girdiğini söyleyen Ak Portföy Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Mustafa Demirel, “Bunda iki faktör etkili oldu: Birincisi gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının artması, ikincisi ise Ukrayna kaynaklı jeopolitik gelişmeler… Mevcut ortamda öncelikle ABD faizlerinde oynaklığın azalması ruble dahil gelişen ülke para birimlerinde oynaklığı azaltacak” diyor.

Rusya Merkez Bankası’nın son dönemde ihtiyaç duyulan adımları attığını örneğin fonlama faizlerini son üç ayda yüzde 5.25’ten 7.25’e yükselttiğini söyleyen Demirel, önümüzdeki döneme ilişkin şu tahminde bulunuyor:

“Ukrayna kaynaklı krizde Batı bloku ile tansiyon yüksek seyretmeye devam etse de bir tür sıcak temas ve çatışma riskinin düşük olduğunu düşünüyorum. Ayrıca mevcut koşullarda, Ukrayna endişeleri ruble üzerinde baskı unsuru olsa da, kalıcı kırılganlık riskini sınırlı görüyoruz. Dolar/ruble kurunda aşağı yönde 35 desteği öne çıkarken olası yükselişlerde tarihi zirve seviyeleri, 36.5-37 direncinin etkili olması mümkün olabilir. Bu dönem rubleyi bir tür ‘fırsat aracı’ olarak da görmüyoruz. Ukrayna krizinin her ne kadar sıcak çatışma riski sınırlı olsa da masa üzerinde kalmaya devam etmesi yatırım açısından rubleyi öngörülmesi ve fiyatlanması güç risklere açık bırakıyor. Son IMF raporunda da görüldüğü üzere 2014 yılı içinde Rusya’dan 100 milyar dolar dolayında uluslararası sermaye çıkışı yaşanması muhtemel görünüyor. Ülkede son dönemde yaşanan rezerv kaybı da bu durumu teyit edici nitelikte. Bu ortamda Rusya ile yoğun ticari ilişkileri bulunan firmalarımız için ruble cinsi pozisyonlarını ‘hedge’ yolu ile kapatmaları makul bir yöntem olur.”

Para Dergisi

 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın