Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin ihracatının Mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,3 artışla 13 milyar 14 milyon dolara, ilk 3 aylık ihracatın ise yüzde 6,2 artarak 38 milyar 607 milyon dolara yükseldiğini bildirdi. Büyükekşi, ihracatçı birliklerinin kaydından muaf ihraç kalemleri hariç, net mal ihracatının ilk 3 aydaki birikimli artış performansının yüzde 5,8 olarak hesaplandığını açıkladı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin ihracatının Mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,3 artışla 13 milyar 14 milyon dolara, ilk 3 aylık ihracatın ise yüzde 6,2 artarak 38 milyar 607 milyon dolara yükseldiğini bildirdi. Büyükekşi, ihracatçı birliklerinin kaydından muaf ihraç kalemleri hariç, net mal ihracatının ilk 3 aydaki birikimli artış performansının yüzde 5,8 olarak hesaplandığını açıkladı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4.3 artışla 13 milyar 14 milyon dolarlık ihracat yapıldığını açıkladı.

Büyükekşi’nin açıklamasına göre, yılın ilk üç aylık toplam ihracatı, yüzde 6,2 artışla 38 milyar 607 milyon dolara ulaştı.

TİM Başkanı Büyükekşi, “İhracatın büyümeye verdiği katkıyı arttırmak ve 2023 hedeflerine ulaşabilmek için ihracatı daha fazla öne çıkarmak zorundayız” dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, yaptığı yazılı açıklamayla, Türkiye’nin ihracatının Mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,3 artışla 13 milyar 14 milyon dolara, ilk 3 aylık ihracatın ise yüzde 6,2 artarak 38 milyar 607 milyon dolara yükseldiğini bildirdi. Büyükekşi, ihracatçı birliklerinin kaydından muaf ihraç kalemleri hariç, net mal ihracatının ilk 3 aydaki birikimli artış performansının yüzde 5,8 olarak hesaplandığını açıkladı.

Mart ayı ihracat verilerini açıklamanın yanısıra, yerel seçimler, büyüme, Türkiye ve dünya ekonomisi hakkında da değerlendirmelerde bulunan TİM Başkanı Büyükekşi, Türkiye’nin hızlı ve yoğun bir seçim maratonundan çıktığını vurgulayarak, “Sandıktan çıkana saygı duy” çağrısının demokratik toplumlarda büyük önem taşıdığını söyledi.

Gündem ekonomi ve ihracat olmalı

Yoğun seçim gündeminin ardından bugünden itibaren tüm Türkiye’yi tekrar ekonomi ve ihracat gündemine dönmeye davet eden Mehmet Büyükekşi, şöyle konuştu: “Türkiye büyük bir demokrasi sınavını daha başarıyla geçti. Halkımız yoğun bir katılımla demokratik iradesini sandıkta ifade etti. Şimdi ivedilikle gerek siyaset kurumunun gerekse toplumun tüm kesimlerinin yeniden ekonomiye odaklanmasını istiyoruz. Uzun vadeli hedeflerimiz odak noktamız olmalı. Bu maratona şimdiden sıkı bir şekilde hazırlanmak gerekiyor. 2023 hedeflerine ulaşmamız için önümüzde 9 koca yıl var ve bu 9 yılı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Son dönemde yaşadığımız olayların tortularını geride bırakalım, geleceğe bakalım. Su akarken bardağı dolduralım. Avrupa’daki fırsatlardan, dünya ekonomilerindenki olumlu gelişmelerden istifade edelim. Ülkemizin temel gündemi rekabet gücünün geliştirilmesi olmalıdır” dedi.

Büyüme ihracata dayanmalı

TÜİK tarafından açıklanan 2013 büyüme rakamlarını değerlendiren Büyükekşi, “2013 yılının tamamını yüzde 4 büyümeyle tamamladığımızı görüyoruz. Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde, altın ihracatındaki gerilemenin negatif baz etkisi nedeniyle net ihracatımız maalesef büyümeye pozitif katkı vermedi. 2013 yılının tamamında ise ihracat, özellikle 3. çeyrekteki kuvvetli altın baz etkisi nedeniyle, büyümeye neredeyse hiç katkı sağlamadı” dedi. Büyükekşi, 2014’te de aynı temponun devam edeceğini öngördüklerini belirterek, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

“Geçtiğimiz yıl altın hariç değerlere baktığımızda yüzde 6,7 artış kaydeden mal ihracatı rakamlarının büyümeye net 2 puana yakın katkı yaptığını gözlemliyoruz. Senelik toplamlara baktığımızda özel tüketim harcamaları ve finans sektörlerinin büyümeye ağırlıklı katkı yapan sektörler olduğunu gözlemliyoruz. İmalat sektörlerinin de yüzde 4,7 büyüyerek büyümeye net 1,2 puanlık katkı yapmalarını sevindirici ve sürdürülmesi gereken bir gelişim olarak görüyoruz. 2014’te ekonomik büyüme modelimizin ihracat ve imalat sektörlerine dayanması gerektiğini ve bu yılı bir fırsat yılı olarak gördüğümüzü sürekli vurgulamaya devam edeceğiz. Nitekim Ocak-Şubat aylarına yönelik kesinleşen yüzde 7,2’lik ihracat artışı da bu öngörümüzü destekliyor.”

Mehmet Büyükekşi, yılın ilk aylarında görülen ihracatta yukarı ve ithalatta aşağı yönlü gelişmelerinin yanısıra, özellikle AB kaynaklı dış pazarlardaki talep artışları, rekabetçi kur avantajı ve altının baz etkisinin ortadan kalkması gibi faktörlerin de etkisiyle ihracatın büyümeye olumlu katkı yapacağını ifade etti.

Ekonomi denge arayışında

Merkez Bankası’nın son yaptığı faiz artırımının ardından ekonominin yeni bir denge arayışında olduğunu söyleyen Büyükekşi, kredi artış hızının yavaşlamasına dikkat çekerek, bireysel kredilerin kontrol altına alınmasını olumlu bulduklarını ancak ticari kredilerdeki daralmanın ise dikkat edilmesi gereken bir durum olduğuna belirtti. Son faiz artırımının ardından döviz kurlarında dalgalanmanın durduğuna dikkat çeken Büyükekşi, “Döviz kurları nispeten dar bir bantta salınmaya başladı. İhracatçılarımız için volatilitenin azalmasını çok olumlu buluyoruz. Hem dalgalanmanın azalması hem de döviz kurlarının rekabetçi seviyelerde yer alması ihracatımız açısından son derece güzel gelişmeler” dedi.

Üretici zor durumda

Büyükekşi, üretici enflasyon oranlarının, üretenlerin ne kadar zor durumda olduğunu gösteren bir sinyal olduğunu söyleyerek, “Üretici enflasyonu Şubat ayında yıllık bazda yüzde 12,4 çıkarken, tüketici enflasyonu yüzde 7,9 oldu. Rakamlar bize zayıf talep sebebiyle tüketicilerin fiyata karşı hassasiyetinin arttığını gösterdi” diye konuştu. Bu durumun, aramalı-yatırım fiyatlarında artışa sebep olduğuna dikkat çeken Büyükekşi, ortaya çıkan büyüme ve firmaların yaşayacağı kar krizinin önemine dikkat çekti.

Büyükekşi, sadece iç pazara çalışan firmalar değil, ihracat yapan firmaların da düşük karlarla çalışmak zorunda kalacaklarını ifade etti.

Yabancı sermaye sıkıntısı

Türkiye açısından bir diğer olumsuz gelişmenin de yabancı sermaye konusunda olduğunu belirten Büyükekşi, “Türkiye’ye 2013 yılında 12,7 milyar dolar yabancı sermaye girişi yaşandı. Bu değer 2012’ye göre yüzde 4,1’lik bir gerilemeye işaret ediyor. Bu noktada gerekli tedbirlerin alınması, Türkiye’nin içerisinden geçtiği sürecin iyi anlatılması gerekiyor” dedi.

Otomotiv mart ayının da şampiyonu

TİM Başkanı Büyükekşi’nin verdiği bilgiye göre, Mart ayında en fazla ihracatı, 2 milyar 127 milyon dolar ile otomotiv sektörü yaptı. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 1 milyar 604 milyon dolar ihracat ile ikinci sırada, kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü ise 1 milyar 468 milyon dolar ihracat ile üçüncü sırada yer aldı.

Mart ayında en fazla ihracat artışını yüzde 32,9 ile su ürünleri ve hayvansal mamulleri sektörü, yüzde 29,6 ile tütün sektörü ve yüzde 26 ile meyve sebze mamulleri yakaladı.

Dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı Büyükekşi, gelişmiş ülkeler cephesinde, özellikle ABD’de iyimserliğin arttığını, bu iyimserlik paralelinde ABD Merkez Bankası’nın parasal genişlemeden çıkışını sürdürdüğünü, FED’in ekonomide canlanmanın sürdüğü sinyallerini verdiğini kaydetti. Büyükekşi şöyle dedi: “Bu gelişmelerle birlikte gelişen ülkeler yeni küresel koşullara uyum sağlamaya çalışıyor. Ekonomik büyümenin yavaşladığı gelişen ülkelerin para birimlerinde yeni denge arayışı sürüyor. Ukrayna-Kırım-Rusya temelli siyasi riskler ile Çin’in liberal sisteme kademeli olarak geçişi ile başlayan sancılar gelişen ülkelerde dalgalanma yaratabilir.”

Türkiye ABD ile STA imzalamalı

Dünya ticaretindeki son dönemde yaşanan önemli gelişmelerden birinin de AB-ABD arasında serbest ticaret anlaşması olduğunu kaydeden Büyükekşi, “Bu anlaşmanın yıllık ek 100 milyar dolarlık bir ticaret hacmi yaratacağı öngörülüyor. Türkiye’nin bu anlaşmanın içinde olması daha fazla önem kazandı. Bizim de bu süreçle birlikte ABD ile en kısa zamanda bir STA imzalamamız gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Büyükekşi, Avrupa ekonomisindeki toparlanmanın sürdüğünü, bu toparlamanın ihracata olumlu yansıdığını anlatarak, “Nitekim Ocak-Mart döneminde mal ihracatımızdaki artış oranı yüzde 5,8 iken Türkiye’nin AB’ye ihracatı ilk çeyrekte yüzde 11,3 arttı. Bu rakamlarla birlikte Türkiye’nin mal ihracatında AB’nin payı yüzde 45,4’e yükseldi. Bu oranının 2012 yılında yüzde 38’e kadar indiğini düşündüğümüzde AB’de yaşanan bu canlanmaların ihracatımız üzerindeki olumlu etkisi daha da net anlaşılıyor” diye konuştu.

Büyükekşi, bu artıştan en fazla ihracat yapan otomotiv ve hazırgiyim sektörünün olumlu etkilendiğini kaydetti.

Mart ayında en fazla ihracat yapılan 3 ülke, sırasıyla Almanya, Irak ve İngiltere oldu. Almanya’ya ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,4 artarken, Irak’a ihracat yüzde 7,2 ve İngiltere’ye ihracat yüzde 22,5 artış gösterdi. Mart ayında ihracatın önemli oranda arttığı ülkelerin başında yüzde 148 artış ile Vietnam, yüzde 123 artış ile Norveç, yüzde 118 artış ile Kolombiya yer aldı. Mart ayında AB’ye ihracat yüzde 13,2 artarak 5 milyar 974 milyon dolara, Ortadoğu’ya ihracat yüzde 7,9 artarak 2 milyar 463 milyon dolara yükseldi. En fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında ihracat artışında lider Sakarya oldu. Sakarya’nın ihracatı Mart ayında yüzde 56,4 arttı. Sakarya’yı yüzde 27,3 ihracat artışıyla Manisa ve yüzde 11,4 ihracat artışıyla Denizli takip etti. İzmir’in ihracatı yüzde 6,8, Ankara’nın ihracatı yüzde 6, Gaziantep’in ihracatı yüzde 5,4 Bursa’nın ihracatı yüzde 2,5, İstanbul’un ihracatı yüzde 1,4 artış gösterdi. Kocaeli’nin ihracatı yüzde 2,4, Hatay’ın ihracatı ise yüzde 12,3 geriledi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın