images

Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Çocuk Sağlığı ve Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. İpek Akman, menenjit tedavisine başlamada saatlerin dahi çok önemli olduğunu belirterek, menenjitli hastaların, içinde bulun­dukları tehlikeli durumdan ötürü tam teşekküllü hastanelerde tedavi altına alın­ması gerektiğini bildirdi.

Akman, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de her yıl binlerce çocukta görülen ve çoğunda ciddi hasar bırakan menenjitin, beyinde gerçekleşen ve beyni çevreleyen zarların iltihaplanması sonucu oluştuğunu aktararak, hastalığın fark edildiği anda tedavi edilmezse duyma kaybı, beyin hasarı ve hayati tehlikeye neden olabilecek ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.

Hastalığa daha çok 5 yaş altı çocukların yakalandığına ve kalabalık ortamlara maruz kalanlarda menenjitin gelişme olasılığının yükseldiğine dikkati çeken Akman, hastalığın en sık görülen tipinin de “meningokok” türü bakterilerin neden olduğu menenjit olduğunu anlattı.

Akman, çocuklarda hayati tehlike yaratan menenjitten korunmanın tek yolunun aşılanma olduğuna işaret ederek, “Menenjite neden olan ‘pnömokok’ ve ‘H. influenza’ bakterilerinin aşıları, bebeklerde dört doz halinde uygulanıyor. ‘Meningokok’ aşılarının ise Türkiye’de ruhsatı vardır ancak henüz rutin aşı şemasında yoktur. Dokuzuncu aydan itibaren uygulanabiliyor ve bu ölümcül hastalığa karşı koruyucu olabiliyor” görüşlerini bildirdi.

“Hastalar tam teşekküllü hastanelerde tedavi edilmeli”

Bakteri­lerle oluşan menenjitlerde, hastalığın seyrinin, tanının zamanlamasına ve tanıyla tedavi arasında geçen süreye bağlı olduğunun altını çizen Akman, şunları kaydetti:

“Tedaviye başlamada, günler değil saatlerin önemi vardır. Menenjitli hastalar, içinde bulun­dukları tehlikeli durumdan ötürü tam teşekküllü hastanelerde tedavi altına alın­malıdırlar. Burada dolaşım ve solunum sistemleri sürekli denetim altında tutu­larak, şok ve beyin ödemi gibi tehlikelere karşı önlem alınabilir.”

İpek Akman, “Meningokok” menenjitinin bulaşıcı olduğunu ve hastayla teması olan aile bireylerinin, doktor ve hemşirelerin de antibiyotikle korunması gerektiği bilgisini verdi.

“Bebeklerde bıngıldağına bakın”

Hastalığın bazen yerel salgınlar yaptığını belirten Akman, menenjit belirtileri arasında şiddetli baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik, iştah kaybı, ense sertliği ve ağrısı, bilinç kaybı, sürekli uyuma isteği, fazla ışığa bakamama, ciltte oluşan lekeler ve havale geçirme gibi durumların olduğunu aktardı.

Akman, menenjitin belirtilerinin, bebeklerde daha farklı ve anlaşılmasının zor olduğuna işaret ederek, “Bebekte düşük ya da yüksek vücut ısısı, huzursuzluk, devam eden ağlama, uyku hali, beslenme problemi, bıngıldağın şişkin olması durumunda hemen doktora başvurulmalıdır. Menenjit tanısı, beyin omurilik sıvısının incelenmesiyle konulur. Belden su alma işlemi, tecrübeli bir hekim tarafından, bel hizasından omuriliğe iğne sokarak yapılır. Alınan örnek laboratuvarda incelenir, hücre sayımı ve kültür yapılır. Menenjit şüphesi olan hasta hemen hastaneye yatırılmalı ve uygun antibiyotikler başlanmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın