Türkiye, 2013 yılını 151,7 milyar dolarlık ihracatla kapadı. İhracat artışı bir önceki yıla göre yüzde 0,01 oldu. 2014 ihracat hedefini 166,5 milyar dolar olarak açıklayan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların 2013 yılında düzenlenen ticari heyetlerle dünyanın etrafında 6 tur attığını, düzenlenen 29 ticari heyette 19 bin ikili ticari görüşme gerçekleştirildiğini belirterek, “dünya ekonomilerindeki durgunluğa rağmen ilerledik. Adım atmadık, mal satmadık ülke bırakmadık” dedi.
İhracatın, 2013 Aralık ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 artışla 12 milyar 996 milyon dolar olduğunu da bildiren Büyükekşi, Türkiye gündeminin son dönemde büyük hareketlilik içinde bulunduğuna işaret ederek, “Türkiye demokrasisi, sorunlarını çöze çöze olgunlaşır. Ufka bakalım. İstikrar ve güven ortamına sahip çıkan ve büyüyen bir Türkiye var. Gelecek bizimdir” diye konuştu.
Çağlayan’a teşekkür
Zafer Çağlayan’ın ayrılmasının ardından Ekonomi Bakanlığı görevine getirilen Nihat Zeybekci’nin katılımıyla Ankara’da düzenlenen basın toplantısında konuşan TİM Başkanı Büyükekşi, sözlerine, “Zafer Çağlayan’a, ihracatımıza ve ekonomimize bugüne kadar yapmış olduğu katkılardan dolayı tüm ihracatçılar adına teşekkür ediyoruz” diye başladı.
Türkiye’nin sıcak bir gündemi bulunduğunu, piyasalar hareketli olduğunu belirten Büyükekşi, şunları söyledi: “Siyaset kurumu hareketli. Yargı hareketli. Bölgesel politik dinamikler hareketli. Tam da bu durumda umutluyuz. Çünkü Türkiye, sorunlarının üstesinden gele gele büyür. Çünkü Türkiye demokrasisi, sorunlarını çöze çöze olgunlaşır. Çünkü Türkiye ekonomisi, sıkıntılarını aşa aşa orta ve uzun vadeli rekabet gücü kazanır. Türkiye bunları aşar. Türkiye’nin birikimi; siyasi ve hukuki sorunlarını çözecek, özgürlükçü demokrasisini yükseltecek, piyasa ekonomisini derinleştirecek olgunluktadır. Ufka bakalım. İstikrar ve güven ortamına sahip çıkan ve büyüyen bir Türkiye var. Gelecek bizimdir.”
Zor bir yılı geride bıraktık
Geride kalan yıl dünya ve Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmelere değinen Büyükekşi, “2013, hem dünya hem de ülke ekonomisi için oldukça hareketli ve zorlu bir yıl oldu. Neredeyse tüm ülkelerin ihracatı ve genel olarak dış ticaret performansı durgundu. Dünya ekonomisi için zorlu geçen 2013’te Türkiye geçen seneden daha hızlı büyümeyi başardı. Türkiye, küresel ekonomik krizden en hızlı çıkan ve ekonomik belirsizlikten nispeten daha az etkilenen ülkeler arasında yer aldı” dedi.
Avrupa Birliği’nin krizden çıkışın ilk belirtilerini verdiğini, euro bölgesinde güven endekslerinin yükseldiğini kaydeden Büyükekşi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ABD’de hem sanayi üretimi, hem de büyüme ve işsizlik rakamları olumlu bir gidişat sergiledi. Bu gelişmelerden sonra, 2014 yılında sadece ABD de değil, AB ve Euro Bölgesi dâhil tüm gelişmiş ülkelerde büyümenin daha yüksek oranda gerçekleşmesi bekleniyor.
2007 yılından beri ilk defa bütün gelişmiş ülkelerde büyüme bekleniyor. 2014 yılında dünya ekonomisinde yüzde 3, dünya ticaretinde yüzde 4’lük büyüme bekliyoruz. Dünya ticaretinin 2014 yılında 19,1 trilyon dolara yükseleceğini tahmin ediyoruz. Bu büyüme trendi, ihracatımıza olumlu yansıyacak. Dolayısıyla hem Türkiye hem dünya ekonomisi için 2014 beklentilerimiz göreceli olarak daha iyimser.”
Yıllık ihracat 151,7 milyar dolar oldu
İhracatın 2013 yılında 151,7 milyar dolara ulaştığını bildiren Büyükekşi şöyle dedi:
“Dünya ekonomilerindeki durgunluğa rağmen ilerledik. Adım atmadık, mal satmadık ülke bırakmadık. 1 senede düzenlediğimiz ticari heyetlerle Dünyanın etrafında 6 tur attık. Diğer bir ifadeyle 240 bin kilometre yol kat ettik. Düzenlediğimiz 29 ticari heyette 19 bin ikili ticari görüşme gerçekleştirdik. 2014 yılında da durmayacağız.”
Merkez Bankası’na uyarılar
Merkez Bankası’nın geçen hafta, 2014 yılının para ve kur politikalarını açıkladığına işaret eden TİM Başkanı Büyükekşi, “Merkez Bankası yeni yılda temel olarak tüketici kredilerindeki büyümenin yavaşlatılmasına odaklanacağını vurguladı. Tüketici kredilerindeki büyüme hızının, kademeli bir şekilde önce yüzde 25’e, daha sonra yüzde 20 ve 15’e indirilmesi amaçlanıyor. Burada kritik bir denge var. Dikkatli olmazsak büyümede sorunlar yaşayabiliriz” dedi.
Aynı gelir seviyesinde vatandaşa, daha fazla tasarruf ettirmenin bir dönem sonraki milli geliri düşürebileceğini kaydeden Büyükekşi, şöyle konuştu;
“Hem tüketim üzerinde baskı kurup hem de vergiler konusunda rasyonel adımlar atılmazsa, Cumhuriyetin 100. yılı için hedeflenen rakamlara ulaşmak zorlaşabilir. Tüm beklentimiz 2014 yılında bugüne kadar geciktirdiğimiz hamlelerin atılmasıdır. Eğer bu adımlar atılırsa, para ve sermaye piyasaları da pozitif ayrışmaya başlayacaktır. İhracat cephesinden, özellikle döviz piyasalarındaki oynaklığın asgari olmasına büyük önem veriyoruz. Merkez Bankası’nın dövizde seviye belirtmesi ama sonrasında bunu temin edememesi, Merkez Bankası’na güvenerek işlem yapan şirketleri zarara uğratıyor. Merkez Bankası’nın politikaları 2014 için hayati öneme sahip. Çünkü parasal genişlemeden çıkış ihtimali, küresel koşulları daha da zorlaştırıyor. Daha değerli dolar, daha yüksek faiz oranları ve daha sıkı finansman koşulları oluşuyor. Gelişen ülkelerden olası sermaye çıkışları ile cari açık, kurlar üzerinde baskı oluşturuyor. Nitekim bunun paralelinde, yeni dönemde daha yüksek faiz oranları ile karşı karşıyayız. Bol ve ucuz likidite dönemi artık sona eriyor.”
Yeni bir döneme giriliyor
Önümüzdeki 10 yılın başka bir 10 yıl olacağını belirten Büyükekşi, bu dönemin kriz sonrasında basılan paraların geri çekildiği bir dönem olacağını, mevcut durumda Asya piyasalardaki fonların, ABD ve gelişmekte olan ülkelere dönüşü paralelinde gelişmekte olan ülkelerden fon çıkışı devam edeceğini söyledi.
Türkiye’nin bu noktada daha dirençli durduğunu kaydeden TİM Başkanı, “Türkiye’yi Kırılgan Beşli arasında telaffuz edenler var. Biz Türkiye’nin böyle bir listede yer almaması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bizim diğer ülkelerdeki gibi ciddi kamu bütçe açıklarımız yok. Kamunun borçluluk oranı birçok gelişmiş ülkeden bile iyi durumda. Ancak ekonomimizin yumuşak karnı cari açık” dedi.
Yeni bir hikaye yaratmalıyız
Ekonominin daha güçlü yapılanması için, bir diğer deyişe, yeni bir sıçrayış için, yeni bir hikaye, bir zihniyet devrimi gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, “mevcut program ve paradigmanın bizi getirdiği yer başarılı. Ama bundan sonrasında, yeni bir ekonomik program ve yeni bir hikâye gerekli” dedi.
İhracatı öne çıkaran politikalara ve araçlara, 2023 hedeflerine taşıyacak sektörel öncelikleri belirlemeye ihtiyaç duyulduğunu anlatan Büyükekşi, “bizim aslında cari açık sorunumuz yok, inovasyon açığı sorunumuz var” diyerek inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmanın önemine değindi.
2014 hedefi 166,5 milyar dolar
Orta Vadeli Program’da 2014 ihracat hedefinin 166,5 milyar dolar olduğuna işaret eden Büyükekşi, geçen yılın son ayında ve yılın bütününde gerçekleştirilen ihracatla ilgili verileri şöyle açıkladı:
“Aralık ayında mal ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 artışla 12 milyar 996 milyon dolar oldu. Aralık ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 764 milyon dolar ile otomotiv sektörümüz yaparken, Kimyevi maddeler sektörümüz 1 milyar 603 milyon dolar ihracat ile ikinci sırada, Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörümüz ise 1 milyar 424 milyon dolar ihracat ile üçüncü sırada yer aldı.
Aralık ayında en fazla ihracat artışını yüzde 36 ile tütün sektörümüz, yüzde 30 ile hububat-bakliyat sektörümüz ve yüzde 26 ile makine sektörümüz yakaladı.
2013 yılının tamamında ise ihracatımız yüzde 0,01 artışla 151 milyar 707 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
2013 yılında otomotiv sektörümüz ihracat şampiyonu oldu. Sektörün ihracatı yüzde 12 artarak 21,3 milyar dolar oldu. İkinci sırayı 17 milyar 441 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörü, üçüncü sırayı ise 17 milyar 327 milyon dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü aldı.
2013 yılında en fazla ihracat yaptığımız 3 ülke sırasıyla Almanya, Irak ve İngiltere oldu.
2013 yılında ihracatımızın önemli oranda arttığı ülkeler arasında yüzde 137 artış ile Gine, yüzde 82 artış ile Suriye ve yüzde 79 ile Gabon oldu.
Bölgesel olarak baktığımızda AB yine en fazla ihracat yaptığımız bölge oldu. AB’ye ihracatımız yüzde 7 artarak 61,9 milyar dolara yükseldi. Ortadoğu’ya ihracatımız 2013 yılında yüzde 2 artarak 27,5 milyar dolara yükseldi.
2013 yılında en fazla ihracat yapan ilimiz İstanbul oldu. İstanbul, ihracatını yüzde 5 artırdı ve toplam 63,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. İstanbul’u 12,8 milyar dolar ihracat ile Bursa ve 12,7 milyar dolar ihracat ile Kocaeli takip etti.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.