thumbnail_1387450237
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, kredi kartlarına taksit sınırlandırılması getirilmesine ilişkin taslakla ilgili “Önümüzdeki günlerde taslak kesinleştiğinde eminim ki bankaların, kart sahiplerinin, kamunun ve düzenleyicilerin menfaatine olan bir sonuç çıkacaktır” dedi.

Anadolu Ajansı’nın (AA) 100. Yıl Vizyonu çerçevesinde geliştirdiği AA Finans Haberleri Terminali’nin canlı toplantılar dizisi AA Finans Masasına konuk olan Canko, Türkiye’nin kartlı ödeme sistemleriyle tanışmasının 45 sene öncesine gittiğini, son 10 yılda kartlı ödeme sistemlerinin büyüdüğünü kaydetti.

Bu büyümenin hızlı ve çok boyutlu olduğunu ifade eden Canko, “Rakamlar, hacimler, işlem sayıları, ürün çeşitliliği büyüdü. Bütün bunların yanına telefonlarımızla ödeme yöntemleriyle tanıştık. Geçen sene de artık akıllı telefonlar ile mobil ödemelerle tanıştık. Giderek hızlanan değişim ve gelişim trendiyle Türkiye tüm dünyanın dikkatini çekti. Dünyanın 30 ülkesinden 100’ü aşkın delege geçen hafta forumda misafirimiz oldu. Ödeme sistemlerimizi yerinde gördüler. Temassız kartlarıyla kahve aldırdık, temassız kartlarıyla ödeme yaptırdık. Bu tecrübeleri yaşatıp sunumlarla neler yaptığımızı anlattık” değerlendirmesinde bulundu.

Canko, Türkiye’nin uluslararası platformlarda daha çok tekstil ve turizm ile tanındığını anımsatarak, “Biz bunların yanı sıra ödeme sistemlerini de Türkiye’yi tanıtan önemli bir alt sektör olarak listeye sokmaktan dolayı memnunuz” dedi.

Bu konuda “know how” konusunda bir ihraç söz konusu olup olmadığına ilişkin soruya Canko, kendilerinin bir ekosistemin yöneticiliğini yaptıklarını, BKM olarak “know how” ihracına doğrudan girmekten ziyade Türkiye’deki donanım, yazılım üreticilerini ve danışmanlık veren firmaların önlerini açtıklarını dile getirdi.

“Düzenlemelerin paydaşların faydasına sonuçlar ürettiğine güvenim tam”

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) taksit sınırlandırması, Tüketici Kanunu ve diğer yasal düzenlemelerin kartlı ödemlere etkisinin sorulması üzerine Canko, şu yanıtı verdi:

“Türkiye’de ödeme sistemleri 45 yıllık ama düzenleme tarafı çok yeni. 2013 yılı bu anlamda en hararetli bir yıl oldu. Henüz taslak halinde olan ve kesinleşmemiş çalışmalar da var. Birincisi taksit ile ilgili düzenlemeler ve gelire göre borçlanma rasyosu oranıdır. Bu iki taslakla ilgili düzenleyiciler, kamu kurumları, bankalar ve STK’lar görüşme halindedir. Düzenlemeleri serbest piyasa ekonomisinin ayrılmaz bir parçası olarak görmek lazım. Düzenlemesiz serbest piyasa ekonomisi olmayacağı gibi aşırı düzenlenmiş serbest piyasa da serbest olmaz. Düzenlemelere olumlu olarak bakıyoruz.”

Canko, son zamanlarda kesinleşmiş düzenlemelerin bütün paydaşların faydasına sonuçlar ürettiğine ve üreteceğine güveninin tam olduğunu ifade ederek, “Taksit ile ilgili düzenlemelerle ilgili taslak, 6, 9 ve 12 ayda çeşitli sektörel ayrımları getirdi. Türkiye’de kredi kartlarında taksit ortalamasına baktığımızda ortaya 9 ay çıkıyor. 9 ay şu açıdan mantıklı; dayanıklı tüketim mallarına bakıldığında 9 ay ürünün ömrüyle orantılı, taksitte gözden uzak tutulmaması gereken faktör ürünün ömrüdür” şeklinde konuştu.

“Herkeste en fazla iki kredi kartı, bir banka kartı olmalı”

Gıda, market ve akaryakıtta taksit yapılmaması için çalışmalar olduğunu ve bunun yerini bulduğunu aktaran Canko, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Önümüzdeki dönemde tüm dünya konjonktüründe olduğu gibi Türkiye için de hassas bir dönemdir. Böyle bir dönemde kontrolü elden bırakmayıp taksit sınırlamasında 9 ayı 10 aya, 12 aya taşımayacak önlemler almamız açısından çok isabetli bir zamanlama ve düzenlemedir. Düzenleyicimizle biz bu konunun temel felsefesinde mutabıkız. Ama her sektöre farklı taksit yapılması kolay değil. Önümüzdeki günlerde taslak kesinleştiğinde eminim ki bankaların, kart sahiplerinin, kamunun ve düzenleyicilerin menfaatine olan bir sonuç çıkacaktır. Sonuçta Orta Vadeli Plan ile hükümetin verdiği mesaj; ‘tasarrufların artırılması ve tüketimin sınırlandırılması lazımdır. 2014 yılını tasarruf yılı olması, hepimizin kendi çapında; 1 şeker az kullanarak mı, 1 gömlek az alarak mı olur bilmem ama tasarruf seferberliğine girmemiz gerektiğini düşünüyorum.”

Canko, kartlı ödeme sistemleri olarak belli hassasiyetlerinin olduğunu vurgulayarak, hiçbir zaman kartları bir tüketim sebebi olarak görmediklerini, ödeme sistemlerinin tasarruf olarak da kullanılabileceğini kaydetti.

Kişisel olarak herkeste en fazla 2 kredi kartı, bir tane de banka kartı olması gerektiğini düşündüğünü belirten Canko, 50 lira altındaki ödemelerin banka kartı ile yapılması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye’de yeni kredi kartı sahipliği büyümesinin yavaşladığını belirten Canko, ekimde kredi kartı sahipliği sayısının 56,7 milyon olduğunu, haziran ile ekim ayları arasında sadece 200 bin adetlik bir büyüme yaşandığını kaydetti.

Banka kartlarının 2012’de yüzde 11 büyüdüğü, bu yıl bu rakamın yüzde 9 civarında olacağını dile getiren Canko, geçen yıl kredi kartı sayısının yüzde 6 büyüdüğünü,  bu yıl söz konusu oranın yüzde 5 olacağını ifade etti.

Canko, büyümenin devam ettiğini ama hız kestiğini vurgulayarak, kredi kartları ile alışverişin 2011’de yüzde 24, 2012’de yüzde 25, bu sene ise yüzde 18 büyüdüğünü anlattı.

Ortak limit uygulamasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Canko, ortak limit uygulamasının hali hazırda zor bir uygulama olduğunu, bunun için gelirin bilinmesi gerektiğini, gelir bilinmeden limitin konulamayacağını söyledi.

Türkiye’de gelir bilgisinin tam ve sağlıklı olmadığını vurgulayan Canko, bireylerin gelirlerinin kayıt altına alınmasının gelişmeye ihtiyacı olduğunu ifade etti.

Canko, düzenleyici otorite ile Türkiye’deki bireylerin gelirlerinin şeffaf ve net olmasına yönelik mutabık kaldıklarını vurguladı.

“Kartlı ödeme sistemlerinde kangren olmuş bir sorun yok” 

BKM Genel Müdürü Canko, kişisel olarak taksit yapan mağaza kartlarına dönüş olacağına pek ihtimal vermediğini söyledi.

Mazağa kartı uygulamasında riskin perakendecide olduğunu hatırlatan Canko, perakendecilerin ne mağaza kartlarıyla, ne senet ile, ne de çek ile finansman yollarına gideceğini düşünmediğini kaydetti.

“Kart kullanıcısı ayağını bir parça yorganının içine çekecek” diyen Canko, perakendecinin buna uyum sağlayacağını, düzenleyicinin konuyu düzenleyeceğini, bankaların buna katkı sağlayıcını ve sonunda da majör hayatta olumsuz etkilenme olmadan düzenlemeler ile bugün olmayan bir sıkıntının gelecekte de oluşmasının engelleneceğini dile getirdi

Kartlı ödeme sistemlerine bakıldığında ortada kangren olmuş bir sorunun olmadığını vurgulayan Canko, kangren olma ihtimalinin de ufukta görünmediğini vurguladı.

Soner Canko, düzenlemeler sonrası artık biraz daha olgunlaşmış bir pazarın daha yavaşlayarak büyümesi şeklinde bir öngörüleri olduğunu belirterek, “Büyüme oranlarımız hem banka kartında hem kredi kartında bir parça yavaşlayacak. Ama banka kartındaki büyümenin kredi kartından daha hızlı olacağını düşünüyoruz. Çünkü artık bireyler kendi mevcut tasarruflarıyla, kazançları ve gelirleriyle ödemelerini yapma yoluna gidecek. Kredi kartında yavaşlamanın daha hızlı olmasını öngörüyoruz. Bunun aynı şekilde alışverişlere de diğer ödemelere de yansıyacağını söyleyebiliriz” diye konuştu.

Bugün itibariyle yaklaşık 98 milyon banka kartı, 57 milyon kredi kartı, 2,3 milyon POS cihazı, 41 bin ATM sayısına ulaşıldığını aktaran Canko, ekim ayı sonu itibariyle banka kartıyla alışverişte 21 milyar liralık, kredi kartıyla alışverişte ise 378 milyar liralık hacme ulaşıldığını söyledi.

İnternetten yapılan kartlı ödemelerin de 2013’ü geçen yıla göre yüzde 40’a yakın bir büyümeyle 35 milyar liralık bir hacimle kapatacağını anlatan Canko, bugün toplam tüketim harcamalarının yaklaşık yüzde 37’sinin kartlarla yapıldığını ifade etti.

Toplam tüketimde kartlı alışverişlerin payı büyüdüğü oranda perakendenin canlanmasına, kayıt dışı ekonominin sıfırlanmasına, vergi gelirlerinin ve istihdamın artmasına katkıda bulunacaklarını belirten Canko, 2023’e kadar Türkiye’de toplam tüketim harcamalarının tamamına yakınının kartlarla yapılabildiği bir Türkiye hayal ettiklerini dile getirdi.

Canko, “2023 hedefimizi  ortaya koyduğumuz zaman bizim gidecek çok yolumuz var. Sokakta satılan her simitin veya takside ödenen her bir liranın kartlı ödeme sistemlerine taşınmasına ihtiyacımız var. 2014’te de bu anlamda bizden çokça yeni çalışmalar görecekseniz. Mesela daha çok, gazeteciler, simitçiler, taksiciler, pazarcılar gibi küçük ödemelerin ödeme sistemlerine kazandırılmasıyla ilgili somut bazı çabalarımızı paylaşacağız” ifadelerini kullandı.

“Kartlar ödeme aracıdır, kredi aracı değildir”

Toplam kartlı harcamaların yüzde 15,1’nin market, yüzde 11,4’ünün akaryakıt, yüzde 8,1’inin giyim, yüzde 8’inin de elektronik alışverişinden geldiğinin bilgisini veren Canko, uzun zamandır bu tablodaki dağılımda çok fazla değişim yaşanmadığını, sadece akaryakıt harcamalarının payının 2010’da yüzde 13 iken, yüzde 11,4’e düştüğünü söyledi.

Bugün Türkiye’de yapılan Bireysel Emeklilik Sigortası ödemelerinin yüzde 61’inin kartlarla yapıldığına işaret eden Canko, “Kartlar ödeme aracıdır, kredi aracı değildir. BES bunun en güzel örneği. Aynı zamanda her banka kendine özgü altın ve yatırım fonlarını, yurt içi ve yurt dışı fonları kartlarla satabiliyor. Dolayısıyla kartlar eğer kullanıcılarımız bilinçli ve dikkatli olursa, bu  bizi tasarrufa götürüyor” dedi.

Türkiye’de ekonominin yüzde 27’sinin hala kayıtdışı olduğuna dikkati çeken Canko, “Bu kayıtdışı bizim için önemli bir hedef. Hem kayıtdışının hem küçük ödemelerin ödeme sistemlerine kazandırılması bizim gerçek ekonomik büyüklüğümüzü gösterecek. Kartlı ödeme sistemlerinin büyümesi aslında büyük resmi görme anlamında kamunun çok işine yarayacak” diye konuştu.

“2014, ‘mobil ödemeler yılı’ olacak”

Akıllı telefonlarla ödeme sistemlerinin her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de geliştiğini belirten Canko, “Akıllı cihazlarla ödeme ve alışverişte yolun çok başındayız. Bu konuda en hızlı ilerleyen pazar Amerika. Amerika’da halen bizim 7-8 senedir kullandığımız Chip&PIN’e geçmemiş olmalarına rağmen, kredi kartları bizimki kadar güvenli bir pazar olmamasına rağmen mobil ödeme konusunda çok hızla büyüyen bir pazar” diye konuştu.

Amerika’da mobil ticaret hacminin geçen yıl yüzde 82 büyüyerek 24 milyardan 39 milyar dolara yükseldiğini kaydeden Canko, bu büyümenin de yüzde 60’ının tabletlerden geldiğini belirtti.

Türkiye’de de genç nüfusun yeniliklere adaptasyon hızının yüksek olduğuna işaret eden Canko,  “Dolayısıyla biz ödeme bölümünü bu anlamda mobil cihazlarda kolaylaştırmamız lazım. Sektör olarak çalışmalarımıza son sürat devam ediyoruz” dedi.

Canko, BKM Express uygulamasının Apple ve Android uygulamalarla desteklendiğini aktararak, 2014’ün “Mobil Ödemeler Yılı” olacağını ve mobil sistemlerde gelecek yıl ticari uygulamalara odaklanılacağını kaydetti.

Soner Canko, “BKM Express’e geçen mobilden satış yapan üye iş yerlerimize baktığımızda, mobil ve internet kıyaslaması yaptığımızda çok kısa sürede mobilden satışların bir anda yüzde 1’lerden yüzde13’lere fırladığını gördük. Bu da tüketicilerin yeniliklere ne kadar açık olduğunu gösteriyor” dedi.

“Türk bankacılık sektörü dünyaya örnek olacak bir işbirliği anlayışına sahip”

Ödeme sistemlerine yönelik çalışmalarda bankalarla uyum ve iş birliği içinde çalıştıklarına dikkati çeken Canko, “Türkiye’de bankacılık sektörü dünyaya örnek olacak şekilde bir iş birliği içerisinde. Bizim, BKM’nin çatısı altında toplanıyor. Biz de kendimizi hep bankaların ortak platformu diye tanıtıyoruz. Bugün BKM Express’e 13 banka katkı veriyor, 2 bankamız yolda. 15 bankanın katılımıyla zaten Ocak ayında yüzde 98 pazar payına ulaşmış oluyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Kredi kartları konusunun, Tüketici Mahkemeleri ve Tüketici Hakem Heyetlerini tıkayan bir konu olduğunu belirten Canko, yalın kart uygulamasıyla bankalar arasında yeni bir rekabetin ortaya çıkacağına da dikkati çekti.

Canko, “Yalın kart, yıllık kart ücreti, kart aidatı adı altındaki masraf ve komisyonlarla ilgili tartışmaları bitirmek için getirildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’mız bu konuda tüm tarafların iş birliğini sağlayacak önemli bir düzenlemeye imza attı. Artık 1 Ocak’tan itibaren kart kullanıcıları kart ücreti ödemek istemiyorlarsa her bankanın kendilerine yalın kart sunabileceğini biliyor olacaklar. Burada yeni bir rekabet başlayacak. Yalın kartı her banka sunacak da her banka acaba yanında ne verecek? Sadakat uygulaması olacak mı, olmayacak mı? Taksit olacak mı olmayacak mı? Ekstra hizmetler; otopark hizmeti, hediye gibi konulara bankalar karar verecek. Dolayısıyla yalın kart yeni bir dönem açacak. Ben kişisel olarak orada büyük bir talep patlaması olacağına inanmıyorum” ifadelerini kullandı.

Temassız ödemelerde kart sayısının 14 milyona ulaştığını belirten Canko, temassız kartın Türkiye’de daha çok ulaşımda da kullanılmaya başladığını sözlerine ekledi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın