Kimine göre tiksindirici, kimine göre saçma bir fikir gibi görünse de, dünyanın bu alandaki en önemli kurumu bu konuyu gündemine almış durumda. FAO’nun “Yenilebilir Böcekler” adıyla Mayıs 2013’te yayınladığı kitap konunun gündeme gelmesinde çok etkili oldu. Kitap dikkatleri böcek tüketimine çekmeyi başardı. Kitaba göre böcekler dünyadaki en iyi protein kaynaklarından biri.
Söz konusu kitabın etkisi en fazla Avrupa ülkelerinde görüldü. Öyle ki böcekler Avrupa ülkelerinde popüler bir gıda kaynağı olmaya aday. Bunun için çalışmalar yapılıyor. İnsanları böcek tüketimine teşvik etmek için etkinlikler düzenleniyor. Örneğin, İngiltere’deki bazı üniversitelerde böcek yemekleriyle ilgili festivaller yapılmaya başlandı bile. Böcek tüketimini en çok ciddiye alan ülkelerden biri de Hollanda. Tarım Bakanlığı kısa bir süre önce radikal bir karara imza atarak bakanlık bünyesindeki tüm restoran menülerine böcekli yemekler ilave edilmesi kararını aldı. Almanya’da ise böcek yemek kitabı çıktı. Bu ülkede menüsünde böcek yemekleri olan restoran sayısı da artıyor.
AB’DEN ARAŞTIRMA YAPANA HİBE
AB (Avrupa Birliği) de yenilebilir böcek konusuna ilgisiz değil. Birlikte bir süredir konuyla ilgili workshop’lar düzenleniyor. COST programı kapsamında düzenlenen Sustainable Protein Supply workshop’ı bunlardan biri. Bu tür etkinliklerle konuyu gündemine alan birlik aynı zamanda araştırmacılara finansal destek de sağlıyor.
Ege Üniversitesi AB Ofis-Projeler Birimi Uzmanı Sevkan Soyuer, “AB böcek yetiştiriciliğini desteklenmesi için bazı araştırmaların yapılmasını bekliyor. Bu nedenle şimdilik böcek tüketiminin insan sağlığı üzerindeki etkilerine yönelik yapılan araştırmalara hibe veriliyor” diyor.
Evet, AB araştırmalara önemli destekler sunuyor. Örneğin, Danimarka’da bir üniversiteye böcek konusunda çalışmalar yapılabilmesi için özel bir laboratuvar kurulması konusunda destek verilmiş. Hollanda’da Wageningen Üniversitesi’nde de konuyla ilgili yoğun çalışmalar yapılıyor. Üniversitede 7. Çerçeve Programı kapsamında yürütülen bir projede yenilebilir böcekler konusunda bir araştırmayapılıyor. Bu ve benzeri birçok araştırmaya fon sağlayan AB, önümüzdeki dönemde araştırmaların sonuçlarına göre böcek yetiştiricilerine doğrudan hibe desteği verebilir.
AB ile müzakerelerimiz devam ettiği için önümüzdeki 2014-2020 döneminde Türkiye için sağlanacak olan katılım öncesi AB fon kaynaklarının hangi alanlarda olacağı henüz belli değil. AB, tarım ve kırsal kalkınma alanında IPARD programı kapsamında hayvancılığı destekliyor. Bunlar içinde ‘böcek’ olarak nitelenebilen, sadece ipek böceği yetiştiriciliğine destek var.
İHRACAT VAR, TÜKETİM YOK
Türkiye’nin gündeminde şimdilik böcek tüketimi yok. Gastronomi uzmanları bu konuya oldukça temkinli yaklaşıyor. Uzmanların büyük çoğunluğu Türkiye’deki işletmelerin böcek servis etmesinin çok zayıf bir ihtimal olduğunu belirtiyorlar. Bunun tersini düşünenler de yok değil. Ancak onlar da konuya son derece temkinli yaklaşıyor. Belki sınırlı sayıda birkaç restoranda önümüzdeki dönemde radikal menüler görebiliriz. Bu bir alışkanlık meselesi diyenler de var. Bir dönem karides ve midyeye bile kuşkuyla yaklaşıldığını vurgulayan Sofra dergisi editörlerinden Selma Şen, “Hatırlayalım. bundan 10-15 yıl önce sadece belli başlı balık restoranlarında deniz böcekleri servis edilirdi. Şimdi bunların müdavimleri oluştu. Farklı tatlarla tanışma isteği olanlar böcek tüketimini tercih edebilir” diyor.
Evet, Türkiye’de yenilebilir böcek yok. Yakın gelecekte de olmayacak gibi görünüyor. Ancak, böcek yetiştiriciliğine yabancı değiliz. Türkiye’nin ilk böcek çiftliği olan Mira Canlı Hayvan ve Böcek isimli şirket, yedi yıldır Antalya’da faaliyet gösteriyor. Çiftlikte çekirge, un kurdu ve diğer böcek çeşitleri yetiştiriliyor. Bu ürünlerin büyük bölümü Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Şirket aynı zamanda Kuveyt ve Dubai’ye çekirge ihraç ediyor. Bu dönemde yurtdışına ayda 100-150 bin adet çekirge gönderiliyor. Aylık ihracat geliri ise 10-15 bin euro arasında değişiyor. Şirket 2010 yılında ‘İhracatın Yıldızları’ yarışmasında ikincilik ödülü almış. Çiftlik Ünsal Yüksel ve Selami Gökgöl tarafından kurulmuş. Bir çekirgede yarım kilo dana kıymaya eşdeğer protein bulunduğuna dikkat çeken Ünsal Yüksel, “Çekirgelerin protein oranları çok yüksek. Ayrıca kolesterolü de yok. Dünya’da 2 milyara yakın insan böcek yiyor. Ülkemizde de önümüzdeki dönemde böcek tüketimi başlayabilir” diyor.
İslam’a göre helal değil
Geçmişten bugüne yüzlerce böcek türü insan yemeği olarak kullanılmış. Dünya genelinde halen bin 500’ün üzerinde farklı böcek türünün tüketildiği tahmin ediliyor. Bunlar arasında çekirge, tırtıl, kınkanatlı böcek kurtçukları, kanatlı beyaz karıncalar, arı, karınca kuluçkaları (larva ve pupa), kanatlı karınca, ağustosböceği ve suda yaşayan böcek çeşitlerinin tüketimi son derece yaygın.
Böcek tüketimi en çok Afrika, Avustralya, Asya ve Amerika’da görülüyor. Avrupa’da ise böceklerin gıda olarak kullanılmaları her zaman çok sınırlı olmuş ve sadece şiddetli açlık zamanlarında böcekler yenmiş.
Hristiyanlıkta böcek tüketimiyle ilgili kısıtlama veya tabu yok. Yahudi gelenekleri sadece birkaç çeşit böceğin yemek için uygun olduğunu kabul ediyor. Ancak pratikte Yahudiler böcek yemekten kaçınıyor. Müslümanlar arasında ise böcek tüketimi çok kısıtlı. Sadece çekirgelerin doğal olarak öldüklerinde veya yasalara uygun bir şekilde öldürüldüklerinde helal (yemek için uygun) olduğu düşünülüyor. Diğer bütün
böceklerin haram olduğu kabul ediliyor. Bununla birlikte, Hindistan, Endonezya ve Malezya gibi ülkelerde pek çok farklı böcek geleneksel besin maddesi olarak tüketiliyor. Arap ülkelerinde ise sadece çekirge tüketiliyor.
Para Dergisi
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.