İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen PERYÖN 21. İnsan Yönetimi Kongresi 50’ye yakın oturumda 150’den fazla uzman konuşmacı ve 2 bini aşkın katılımcı ile sona erdi. Kongrenin ikinci gününün açılışında konuşan İDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy “Tecrübesizliğin Şansındır” başlıklı sunumunda kişisel başarı hikayesi ile birleşen İDO’nun örnek değişim öyküsünü paylaştı. Üniversitede bir akademisyenken, 2004 yılında İDO genel müdürlüğüne atanan Paksoy, İDO’yu 6 yılda dünyanın en büyük yolcu ve araç taşımacılık şirketi haline getirdi. Paksoy konuşmasında tecrübesizliğini, kendisine bugünkü başarıyı getiren en büyük şans olarak gördüğünü söyledi: “İş dünyasına tecrübesiz olarak girdim. Hayalim profesör olmaktı. Bir gün görüşme yaptım ve İDO Genel Müdürü olarak işe başladım. Yaşadığım normal kariyer basamaklarının dışında bir süreçti. Bugün iyi ki bilmiyormuşum, tecrübesizmişim diyorum çünkü eğer biliyor olsaydım kendimi geliştirmek için bu kadar eğitim almayacaktım” dedi.
Paksoy, bir lider olarak başarısının sırlarını ise şöyle sıraladı: “Dinlemenin çok önemli olduğunu düşünüyorum, tavsiye alma becerisi göstermenin, sormanın, sizden daha iyi düşüncesi olanların olabileceğinin farkında olmanın, değişen dünyada değişmek gerektiğini bilmenin önemine inanıyorum. Tutkulu olmak, adil olmak, önyargısız olmak, samimi olmak, rasyonel olmak, oyun oynamamak, empati yapmak, mütevazi ve samimi diyaloglar kurmak yöneticilikte çok önemli. Bilgi beceri olacak ama aynı zamanda vicdan da olmalı. Ben bunu iş dünyasında az olarak görüyorum ve gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. Çok mekanikleştik ve işin içine biraz duygu katmak gerekiyor. Hayat herkese her an bir şans sunabilir, insanlar bu yapıya sahip olduklarında hangi işe giderlerse gitsinler çabuk adapte olacaktır ve işini daha iyiye götürecek çalışmaları ortaya koyabilecektir.”
Bekir Ağırdır: “İnsanlar liderlerinden adil ve güvenilir olmasını bekliyor ”
Paksoy’un ardından Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır ve sunucu Fatih Türkmenoğlu “Toplumumuzu Tanıyor Muyuz?” başlıklı bir sohbette Türkiye’nin insan profiline yakından bir bakış sundular. Ağırdır, toplumun lider tanımına bakıldığında ilk iki beklentinin adil ve güvenilir olmak olduğunu söyledi. Ağırdır, “İnsanların sizin arkanıza düşmesi için size inanmalarını sağlamak gerekiyor. Yöneticiliğin bir zanaat tarafı var. Zanaat lafını unuttuk, fabrikasyon işlere mahkum olduk, liderlikte de zanaat gerekiyor. Gençlik araştırmalarımızda görüyoruz ki, 29-15 yaş arası 19 milyon gencin yarısı gelecek kaygısı duyuyor. Kişinin kendini güvende hissetmesi, liderine/ kurumuna güvenmesi başarı için ön şartlardan biri” dedi.
Ağırdır, organizasyonda ortak bir kültür oluşturmayı İK profesyonellerinin zanaati olarak tanımladı. Ağırdır, “Bugün görüyoruz ki ülkemizde ister coğrafi ister sosyolojjk, ister kültürel kimlikler olarak bakılsın farklı grupların farklı iyi, güzel, doğru tanımları var. Bu aynı zamanda bir İK yöneticisinin de meselesi. İK’nın zanaatı da bu farklı iyi, güzel, doğru referanslarını aşarak organizasyon için ortak iyi güzel doğru referanslarını herkesi ikna ederek, herkesi inandırarak, kendi özel iyisini de taşımasına izin vererek yapabilmekte yatıyor” dedi.
Sylvia De Voge: “CEO’ların görev süresi kısalıyor”
Öğleden sonraki oturumda Hay Group Hızlı Büyüyen Pazarlar Genel Müdürü Sylvia de Voge, Kültür Dönüşümü ve Gelecek Trendleri” adlı oturumda liderlik konusunda en iyi şirketlerin sahip olduğu özellikleri ve ayrıca İK alanında benimsenmesi gereken yeni eğilimler üzerine konuştu. De Voge; Hay Group’un dünya çapında 2013’te gerçekleştirdiği, 125 ülkeden, 2 bin 200 organizasyonun ve 18 bin bireyin katıldığı “Dünyanın En iyi Şirketleri” araştırmasından sonuçları paylaştı. De Voge; araştırma sonucunda en iyi şirketlerin en yüksek hissedar kazançlarına sahip olduğunu ve ayrıca iş sonuçları ve mükemmel liderlik arasında doğrudan bir korelasyon görüldüğünü söyledi. Günümüz piyasa koşullarının çok değişken ve tahmin edilemez olduğu, CEO pozisyonundaki görev sürelerinin gittikçe daha kısaldığı ve dijital veri patlamasının olduğu bir dönemde; şirketlerin liderlik konularına daha çok eğilmesi gerektiğinin altını çizen de Voge, organizasyonların ve şirketlerin hayatta kalması için sürekli bir şekilde kendilerini dönüştürmeleri ve yenilemeleri gerektiğini ve aynı zamanda mevcut işlerinde operasyonel mükemmelliyeti de korumaları gerektiğini belirtti.
De Voge, kelime olarak her iki elini aynı beceriyle kullanabilen anlamına gelen “Ambidekströz liderlik” kavramına dikkat çekerek, yeni nesil liderlikte çok yönlü liderliğin yükselişte olduğunu söyledi.
Ödüllü uygulamaların sahipleri başarıya nasıl ulaştıklarını anlattılar
Kongrenin son gününde, 5 Kasım gecesi verilen 6. Türkiye İnsan Yönetimi Ödülleri’nin sahibi olan firmalar, “en iyi uygulamalarını” katılımcılarla paylaştı. PwC İnsan Kaynakları Danışmanlığı Kıdemli Müdürü Murat Karakaş moderatörlüğünde, 5 kategoride ödül alan, Garanti Bankası, Vestel Elektronik, Kordsa Global, Aksigorta, Morhipo, Boyner Holding, Eczacıbaşı Baxter ve VİKO ödüle götüren iş süreçlerini anlattılar.
En İyi İK blogu ödülü genç İK’cı Aydan Çağ’a
Kongrede, bu yıl ilk kez hayata geçirilen “PERYÖN İK Blog Ödülleri 2013 Töreni” de yapıldı. Yarışmaya 50’nin üzerinde blog başvuru yaptı, internet üzerinden yapılan oylamaya ise 21 blog katıldı. İnsan Kaynakları profesyonellerinin oyuyla blooger Aydan Çağ’ın aydancag.com blogu İnsan Kaynakları dünyasının en iyi bloğu olarak belirlendi. Öğrenciliğinden başlayarak üç yıl üç aydır blog yazdığını ve bir yıldır insan kaynakları alanında çalıştığını belirten Çağ, bu ödülü tüm blogger arkadaşları adına kabul ettiğini söyledi. Müge Arslan ve Saygı Günenç finale kalan diğer bloglar oldu. Kongrede bu yıl ayrıca fuara katılan kurumlar arasında En İyi Stand Tasarımı ödülü verildi. Ödülü kazanan Mercer and Marsh standı oldu.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.