Dijital dünyada “tüketiciyle bağ kurmanın gücü”

Katılımcılar, konferans boyunca, iş dünyasında önemli bir küresel trend haline gelen, günümüzde sosyal medyanın ve müşteri ilişkilerinin dönüştürücü gücü olarak tanımlanan “engagement – bağ kurmak/etkileşim” kavramı ekseninde, mobilden sosyal medyaya, içerik yönetiminden dijital tüketicilere yönelik müşteri ilişkilerine kadar birbiriyle etkileşim halindeki pek çok farklı konuyu değerlendirme fırsatı buldu.

Sırasıyla Digital Age Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan‘ın ve Vodafone Türkiye Pazarlama Direktörü Fatih Uysal‘ın açılış konuşmalarıyla başlayan etkinliğe ilgi büyüktü.

Digital Age Summit’in ilk sunumunu, Human Business Works Başkanı Chris Broganyaptı. Dijital Kanallara Hükmedin (Master the Digital Channel) başlıklı sunumunda, dijital kanalların  insanları zamandan ve mekândan bağımsız olarak bir araya getirdiğine dikkat çeken Brogan, arama motoru olarak Google’ın kullanıcılar için hala ilk tercih olduğunu belirtti ve YouTube kullanımının artışıyla birlikte YouTube’un da arama motorları kategorisinde ikinci sıraya yerleştiğini söyledi. 2012’de Twitter’ın en etkili isimleri listesinde bir numarada yer alan yazar ve pazarlama danışmanı Brogan, içerik pazarlaması ve kullanılan medyanın rolüne de yer verdi.

Konferansın merakla beklenen bir diğer konuşmacısı, Schulich School’da Pazarlama Profesörü olan ve geleneksel tüketici davranışlarını, internet ve sosyal ağlar üzerinden sanal topluluklar düzeyinde takip eden “Netnografi” kavramını literatüre kazandıran UnMarketing Başkanı teorisyen Prof. Robert Kozinets‘ti. Kendisini “dijital antropolog” olarak tanımlayan Kozinets, Yeni Dijital Tüketiciyi Anlamak (Understanding the New Digital Consumer) başlıklı sunumunda, yeni dijital tüketicilerin artık hikâyeler ve bağlantılar (network) aracılığıyla etkileşim (engagement) oluşturduğunu belirtti. “Engagement, tüketiciler ve markalar arasındaki anlamlı etkileşimdir” diyerek doğru etkileşim türü kullanılmadığı takdirde, bu hatalı tercihin markaya ne tür zararlar verebileceğini çok sayıda örnek ile katılımcılara aktardı.

Etkileşim kurma sürecinde hedeflenenin kalabalık bir kitle yaratmak olduğuna değinen Kozinets, “Hikâyeler anlatmak ve eğlenmek isteyen, sosyal anlamda bilinçli bir dijital tüketici var” sözleriyle, bu kalabalığı tüketiciler ile yaratmanın önemine dikkat çekti. 18 yıldır bizzat yürüttüğü sosyal medya araştırmasını kaynak göstererek, “İnsanlar sizi sevebilir, nefret de edebilir. Ancak gerçek ‘engagement’ için mutlaka nabzı tutmak ve aradaki etkileşimin güven ilişkisi içinde yürütülmesi gerekiyor“ diyen Kozinets, etkileşimde kullanılan yapının topluma fayda sağlayacak ve geliştirilmeye hazır bir yapı olması gerektiğini vurguladı.

Coca-Cola İnteraktif Pazarlama Müdürü Yüce Zerey ise, “Marketing: Back 2 Basics” başlıklı sunumunda pazarlama kavramının trend, motivasyon ve hikayenin bir araya gelmesinden oluştuğunu belirtti. Sunumunda çarpıcı bilgilere yer veren Zerey, “Wikipedia kullanıcılarından sadece yüzde 1’i içerik üretiyor, yüzde 9’u katkı yapıyor ve yüzde 90’ı yalnızca okuyor.” ifadesini kullandı.

Sosyal medya istatistiklerini toplayan dünyanın en büyük portallerinden Socialbakers’ın CEO’su ve Kurucu Ortağı Jan Rezab ise, 2009’da bir Facebook kullanıcısının takip ettiği ortalama sayfa sayısının 5 olduğunu, 2013’te ise bu sayının 50’ye çıktığını belirtti. Sosyal medyanın ve yarattığı küresel etkinin katlanarak büyüyebilme potansiyeline değinen Rezab, “Olumsuz yorumlar her zaman olacaktır. Bu nedenle yalnızca sosyal medya kanalınız ile ilgilenen özel bir müşteri destek biriminiz mutlaka olmalı” diyerek sosyal medyanın iş dünyasına sunduğu getirilerin iyi değerlendirilmesi ve avantaja dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Aynı zamanda şirketlerin sosyal medyaya yeteri kadar bütçe ayırmadığından bahsederek özellikle telekom firmalarının sosyal medyaya yatırım yapması gerektiğini söyledi.

Günümüzde hem iş dünyasını, hem de bireysel kullanıcıları hakimiyeti altına alan üç unsurun -sosyal, lokal ve mobil- bir arada tanımlanmasıyla ortaya çıkan “SoLoMo”, dijitalleşen dünyanın hem en etkili hem de en zorlu çözümlerinden biri olarak özel bir oturumda tartışıldı.

Vodafone Mobil Pazarlama, Bağlılık Programları ve İş Ortakları Yönetimi Kıdemli Müdürü Emre Kanaat, hizmet ve alışveriş alışkanlıklarını kökten değiştiren SoLoMo ile ilgili olarak, “Eğer 30-40 yıl önce yaşasaydık, kitlesel iletişim araçlarını kullanarak pazarlama yapmak daha kolay olurdu” derken, panelde söz alan Vodafone Bağlılık Programları Müdürü Serdar Özerman da mobil dünya ile bilikte sürekli devinim kazanan müşteri sadakatinin yeni kurallarına değindi. “Sosyal Hayat Organizatörü Mobil Uygulama” sloganıyla hayata geçen Ketchup’ın CEO’su Yalçın Can Onur ise, mobil cihazlar için tasarlanan Ketchup uygulamasının ortaya çıkardığı kullanıcılar ve mekânlar ile ilgili istatistiksel verilerin, zaman içinde pazarlamacılar ve reklamcılar için büyük fırsat oluşturacağını söyledi.

“Dijital Çağda İçerik Yönetiminin Kuralları” kitabının yazarlarından MarketingProfs İçerik Direktörü Ann Handley ise, “Yenilikçi İçerik” üzerine detaylı bir sunum gerçekleştirdi. “Harika işler çıkaran 12 şirket” başlığına sığdırılan çarpıcı örneklerle katılımcıların karşısına çıkan Handley, “İnovasyon, bütçeden çok düşünce şekliyle ilgilidir. İyi içerik ise, hikâye anlatıcılığı değil, gerçeklerin iyi anlatımıdır” diyerek markaların geniş kitlelere ulaşmasını istedikleri içeriklerini nasıl aktardıklarının son derece önemli olduğunu vurguladı. Sunumunda markaların müşterileri ile ilişkisinde empatinin öneminin üzerinde duran Handley, empatinin tanımını şöyle yaptı: Empati, yalnızca ne yaptığınız değil, müşterileriniz için ne yaptığınızı düşünmektir.

Ann Handley’nin konuşmasından sonra sahnede yerini alan Online Pazarlama Danışmanı ve Yeni Medya Uzmanı C.C. Chapman ise, “Muhteşem İçeriklerin Gücü” başlıklı sunumunda, aynı zamanda şirketler ve yöneticiler adına “Pazarlamada içerik neden önemli?” sorusuna cevap aradı. “İçerik üretmek kolaydır, ancak etkileşimi yüksek içerik üretmek zordur ve zaman alır” diyen Chapman, “Sosyal medya dünyasında, sosyal olmayı unutuyoruz. Takipçilerinize ‘merhaba’ demekten çekinmeyin!” mesajıyla kalıcı iletişimin adım adım kurulduğunu vurguladı. Konuşmasının sonunda ise, markaların sosyal medya ve dijital pazarlama yöneticilerine pratik ve etkili bir tavsiyede bulundu: “İçerik hazırlarken görsel düşünün çünkü herkes görsellikten hoşlanır. Pinterest’in sahip olduğu 225 milyon dolarlık değer de bu gerçeğe dair iyi bir örnek.”

Chapman, Handley ile birlikte hazırladığı sunumda, aynı zamanda giyilebilir teknolojinin birkaç yıl içinde hayatımıza neler katacağından bahsederken, Ann Handley de Instagram, Vine, Snapchat gibi daha küçük ölçekli konseptlerle daha yaratıcı içeriklerin oluşturulabildiği platformların yükselişinden bahsetti. Ayrıca ikili yakında akıllı telefonlarımızı kullanarak; gideceğimiz yerler hakkında önceden çok daha fazla bilgi edinebileceğimizi, check-in’lerin bu gelişmelerin yalnızca küçük bir parçası olduğunu ifade etti.