CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Umut Oran, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son işsizlik verileri üzerinden hazırladığı çalışmasında, AKP Hükümeti’nin işsizlik karşısında başarılı olamadığını savundu.

 

“AKP’nin uyguladığı sıcak paraya dayalı; istihdam yaratmayan, cari açık ve borç üreten sözde “hızlı” büyüme modeli, yıllardır işsizlik sorununu çözmek bir yana yarayı adeta kangrene çevirdi. AKP işsizlik karşısında başarılı olamadı çünkü gerçek gündemi ekonomi, önceliği işsizlik olmadı. Sonuç olarak AKP işsizlikle mücadele edemedi, halkı işsizliğe mahkum etti” diyen Oran şunları belirtti:

 

“TÜİK’in Bayram tatili öncesi açıkladığı verilere göre Temmuz döneminde Türkiye’deki işsiz sayısı geçen yıla göre 363 bin kişi artarak 2 milyon 686 bin kişiye, işsizlik oranı yüzde 9.3’e çıktı. İşsiz sayısı ve işsizlik oranı kamuoyuna açıklananın çok üzerinde… Ancak bu, buzdağının sadece görünen kısmı … İşsiz sayısını anketle belirleyen TÜİK, anketin referans haftasında resmi iş bulma kanallarını kullanmamış olanları işsiz saymıyor. Oysa, iş başı yapmaya hazır olduğu halde umudunu yitirdiği için Anket döneminde iş aramayan işsizlerin sayısı Temmuz itibariyle 2 milyon 169 bin kişi ile resmi işsiz sayısına yaklaştı… Bu yılgın umutsuzları da eklediğimizde işsizler ordusu 4 milyon 855 bin kişiye, işsizlik oranı da yüzde 15.7’ye ulaşıyor.”

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oran’ın değerlendirmesi şöyle:

 

AKP’nin on yılı aşan iktidarı döneminde uyguladığı sıcak paraya dayalı; istihdam yaratmayan, cari açık ve borç üreten sözde “hızlı” büyüme modeli işsizlik sorununu çözmeye yetmediği gibi yarayı adeta kangrene çevirdi. Gerçek işsiz sayısı ve işsizlik oranı kamuoyuna açıklananın çok üzerinde bulunuyor.

TÜİK’in Bayram tatili öncesi açıkladığı verilere göre Temmuz döneminde Türkiye’deki işsiz sayısı geçen yıla göre 363 bin kişi artarak 2 milyon 686 bin kişiye, işsizlik oranı yüzde 9.3’e çıktı. Geçen yıl ekonomideki yavaşlama paralelinde yükselen işsizliğin yıllık bazda çift haneli çıkması büyük olasılık…

Geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyona yakın

Ancak bu işsiz sayısı ve işsizlik oranı buzdağının sadece görünen kısmı… İş aramayan umutsuzların da dahil edildiği gerçek işsiz sayısı ve oranı, resmi veriyi neredeyse ikiye katlıyor.

İşsiz sayısını anketle belirleyen TÜİK, anketin referans haftasında resmi iş bulma kanallarını kullanmamış olanları işsiz kategorisine almıyor, yani işsiz sayısına dahil etmiyor. Dolayısıyla açıklanan sayı, sadece iş arama kanallarını kullanmış olan işsizleri gösteriyor.

Oysa, işsiz olduğu halde arama kanallarından birini kullanmamış olan ya da iş aramaktan yorulup umudunu yitirdiği için iş aramayan, ancak iş verilse hemen çalışmaya hazır durumdaki işsizlerin sayısı Temmuz itibariyle geçen yılın aynı dönemine göre 269 bin kişilik artışla 2 milyon 169 bin kişiye yükseldi. Bu kişilerle birlikte geniş tanımlı işsiz sayısı net 632 bin kişi artarak 4 milyon 855 bin kişiye ulaşıyor . Umutsuzlar da iş gücüne ve işsiz sayısına dahil edilerek yapılan hesaplama, geniş tanımlı işsizlik oranının geçen yılın aynı dönemine göre 1.5 puan yükselerek yüzde 15.7 olduğunu gösteriyor.

4 milyona yakın ücretsiz aile işçisi (!)

Ancak bu işsizlik tanımı bile Türkiye’deki işsizlik olgusunu tam yansıtmıyor. Gerçekte işsiz ve iş bulma umudu olmadığı için çiftçi ya da esnaf olan ailesine yardım eden, sosyal güvenlik şemsiyesinde yer almayan 3 milyon 556 bin “ ücretsiz aile işçisi ” bulunuyor. Bu kişilerin istihdamda sayılması, işgücü göstergelerinde fiktif bir iyileşme sağlıyor.

İş arayanlar kategorisinde yer almasına rağmen “ zamana bağlı eksik istihdamda ” sayılan 640 bin ve “ yetersiz istihdam ”da sayılan 494 bin kişi de dikkate alındığında buzdağının gövdesinin çok büyük olduğu anlaşılıyor.

Çalışma şekillerinin standart istihdam esaslarıyla ilgisi bulunmayan bu kişiler “istihdamda” sayılarak işsizlik olduğundan az gösteriliyor, işgücü göstergeleri makyajlanıyor.

Birçok ülkenin nüfusundan fazla…

Gerçekte 5 milyona yaklaşan işsizler ordusu, Avrupa’daki birçok ülkenin nüfusuna denk bir kitleyi oluşturuyor. Türkiye’de umudunu yitirdiği iş aramayanlar da dahil 4 milyon 630 bine ulaşan işsiz sayısı, Danimarka, Finlandiya, Slovakya ve Norveç’in nüfus sayılarına yaklaşıyor, İrlanda’nın nüfusunu aşıyor, Letonya ve Slovenya nüfuslarını ikiye katlıyor. Türkiye’nin işsiz sayısı dünyada Gürcistan, Yeni Zelanda, Hırvatistan, Kongo, Lübnan, Kuveyt, Moldova, Uruguay, Ermenistan, Arnavutluk gibi ülkelerin nüfuslarını fazlasıyla aşıyor, Moğolistan’ın nüfusunun iki katı düzeyinde bulunuyor.

75 milyon içinde toplam çalışan sayısı şişirmeyle 26 milyon…

TÜİK’e göre Türkiye’de Temmuz itibariyle 74.5 milyona ulaşan kurumsal olmayan nüfusun 55.6 milyonunu 15 yaş üstü çalışma çağındaki nüfus oluşturuyor. Bu sayının ise ücretsiz aile işçileri, zamana bağlı eksik istihdam ve yetersiz istihdamdakiler de dahil olmak üzere 26.1 milyonu istihdamda gözüküyor.  Bunların da 6.5 milyonu tarım ve 12.7 milyonu hizmetler olmak üzere büyük bölümü iki sektörde… Sanayi istihdamı 5 milyonu bulmazken, inşaat sektörü de 1.8 milyon kişi istihdam ediyor. Türkiye genelinde iş gücüne katılma oranı yüzde 51 dolayında ve adeta yıllardır yerinde sayıyor.

TÜİK’in kırpa kırpa kuşa çevirdiği işsiz sayısı 2.7 milyon, aynı yöntemle düşürdüğü işsizlik oranı da yüzde 9.3 olurken;  bu yöntemle tarım dışı işsizlik oranı da yüzde 11.8 olarak açıklandı. Bu yöntemle kentsel yerlerde işsizlik oranı yüzde 11.4 çıkarken, kırsal yerlerde ise oran, “ücretsiz aile işçiliği” tanımı ile gizleme sayesinde yüzde 5.6’e düşüyor.

İş gücü durumu (Temmuz; Bin kişi)

 

TÜRKİYE

KENT

KIR

2012

2013

2012

2013

2012

2013

Kurumsal olmayan nüfus

73.638

74.491

50.413

50.901

23.225

23.590

15 yaş ve üstü  nüfus

54.759

55.642

37.710

38.156

17.049

17.486

İşgücü

27.821

28.785

18.307

19.132

9.515

9.654

    İstihdam

25.498

26.099

16.412

16.952

9.087

9.147

    İşsiz

2.323

2.686

1.895

2.180

428

506

İşgücüne katılma oranı (%)

50,8

51,7

48,5

50,1

55,8

55,2

İstihdam oranı (%)

46,6

46,9

43,5

44,4

53,3

52,3

İşsizlik oranı (%)

8,4

9,3

10,4

11,4

4,5

5,2

    Tarım dışı işsizlik oranı (%)

10,7

11,8

10,8

11,8

10,4

11,7

    Genç nüfusta işsizlik (1)(%)

16,3

18,0

19,8

21,2

9,8

11,7

İşgücüne dahil olmayanlar

26.937

26.586

19.404

19.024

7.534

7.832

(1) 15-24 yaş grubundaki nüfus 

Gerçekte her 5 gençten 2’si işsiz…

Umudunu yitirdiği için iş aramayanlar dışındaki “resmi” işsizler içinde 15-24 yaş grubunu kapsayan genç işsizlik oranı ile yüzde 18 düzeyinde bulunuyor. Bu yaş dilimindeki 4 milyon 937 bin kişilik işgücünün 889 bini resmi tanıma göre işsiz ve iş arıyor. Yani, TÜİK kapsamı ne kadar daraltırsa daraltsın, en iyimser tabloya göre bile her beş gençten birinin işsiz olduğu görülüyor… Ancak anket döneminde iş arama kanallarını kullanmadığı için bu sayıya dahil edilmeyenler de dikkate alındığında genç işsizlerin bunun iki katı, yani her beş gençten 2’sinin işsiz olduğu bir gerçek…

İş arayan her dört kişiden biri üniversite diplomalı…

TÜİK verilerine göre, umudunu yitirdiği için iş aramayanlar hariç 2 milyon 686 bin kişi olan işsizlerin 583 bin kişi ile yüzde 22’sini üniversite mezunları oluşturuyor. Üniversite mezunlarının kendi içindeki işsizlik oranı yüzde 11 olurken,  ülkedeki yaklaşık her 5 işsizden birinin üniversite mezunu olması ayrı bir çarpıklığı yansıtıyor. Beyaz yakalı işgücünü oluşturanüniversite diplomalıların toplam işsizler ordusu içindeki payının son yıllarda hızla arttığı dikkati çekiyor.

AKP’nin neredeyse köylere kadar yaydığı “ tabela üniversiteleri ” furyasında, sayıları hızla artarak 200’ü geçen üniversiteler, başta yüksek öğrenim öğrencisi sayısını patlatarak, önceleri işsizliği kağıt üzerinde azaltıcı bir rol oynadı. Ancak son yıllarda mezun sayısı hızla artarken, ülkede gerçek bir sanayileşme ve büyüme olmadığı için üniversite diplomalıların istihdamı buna paralel artmadı. Giderek büyüyen üniversiteli işsizliği, işsizler ordusunda büyük pay almaya başladı.

Nüfusun yaklaşık 27 milyonu iş gücüne dahil değil

TÜİK’e göre Türkiye nüfusunun 26.7 milyon kişilik bölümü işgücüne dahil bulunmuyor. Bunların da 11.4 milyon kişi ile en büyük bölümünü ev kadınları oluşturuyor. Eğitim, öğretim faaliyeti nedeniyle iş gücü dışında bulunanlar 4 milyon olurken, 3.8 milyon kişi emekli, 3.6 milyon kişi ise çalışamaz durumda. Gerçekte işsiz olduğu halde, “iş aramadığı” gerekçesiyle iş gücüne dahil edilmeyen, işsiz sayısında yer almayan 2.2 milyon kişiye de “iş gücüne dahil olmayan nüfus” kategorisinde yer veriliyor.

Mevsimlik çalışan olup, iş mevsimini bekleyen 39 bin kişi de ilgili dönemde iş gücü dışındaki nüfus içinde gösteriliyor. Ayrıca ailevi, kişisel ve diğer çeşitli nedenlerle iş aramayan, iş başı yapmaya da hazır olmayan 1.8 milyon kişi bulunuyor.

İş gücü dışındaki nüfus (Temmuz; Bin kişi)

 

2012

2013

İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar

1.900

2.169

   İş bulma umudu olmayan

607

585

   Diğer

1.293

1.584

Mevsimlik çalışanlar

50

39

Ev işleriyle uğraşanlar

12.024

11.355

Öğrenci

4.085

4.002

Emekli

3.900

3.825

Çalışamaz halde

3.366

3.642

Diğer

1.613

1.825

TOPLAM

26.937

26.856

AKP işsizliği azaltmak yerine artırdı…

Türkiye’de işsizlik oranı 2000 yılında yüzde 6.5’le şimdikinin çok altında bulunuyordu. Bülent Ecevit başkanlığındaki dönemin hükümetinin ABD’nin Irak operasyonuna ilişkin planına destek vermemesi üzerine Türkiye’den ani sıcak para çıkışı ağır bir ekonomik krizi tetikledi. Erken seçime gidilmesi ve daha önceden dizayn edilen AKP’nin iktidara getirilmesinin yolunu açan bu gelişmenin küresel finans merkezlerinin bir manipülasyonu olduğu güçlü bir kanı haline geldi. İşte o ağır kriz yılı olan 2001’de bile işsizlik yüzde 8.4 olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı AKP’nin Kasım ayında iktidara geldiği 2002 yılı ortalamasında yüzde 10.3’e yükseldi ve yıllık ortalamalara göre 2002-2010 döneminde çift haneli düzeylerde gerçekleşti; özellikle küresel kriz yılı olan 2009’da yüzde 14’ü gördü. 2011’de yüzde 9.8, 2012’de yüzde 9.2 olan işsizlik oranı, bu yıl Temmuz itibariyle yüzde 9.3 düzeyinde gerçekleşti. Bu yılın ortalaması için başlangıçta yüzde 8.9 olarak öngörülen işsizlik oranı, son açıklanan OVP’de yüzde 9.5’e yükseltildi.

OVP’de işsizliğin 2014’de yüzde 9.4, 2015’de yüzde 9.2 ve 2016 ise yüzde 8.9 olması öngörülüyor. Buna göre işsizlik önümüzdeki üç yıl boyunca neredeyse hiç değişmeyecek. Başka deyişle AKP, önümüzdeki 3 yılda da işsizlik sorunu çözme iddiası olmadığını beyan etmiş oluyor. Çelişki ve tutarsızlıklarla dolu OVP’deki iddiasız büyüme oranlarının bile yakalanması zor olduğu için işsizlik için açıklanan iddiasız hedeflerin de tutması zor gözüküyor, tablonun daha da kötüleşmesi olasılığı bulunuyor.

AKP’nin ekonomi yönetimi ile işsizliğin artması kaçınılmazdı öyle de oldu…

Son on yılda Türkiye yoğun sıcak para girişleri ile TL’de suni değerlenme, ithalatta patlama nedeniyle yüksek cari açık verme pahasına kağıt üzerinde büyüme, sanal kalkınma ve ödünç bir refah artışı yaşarken, AKP bununla göz boyayarak oylarını artırdı. Sanayi neredeyse tamamen ithal girdiye bağlı hale geldi, borçla tüketime kışkırtılan hane halklarının ve tüm kesimlerinin borç yükü büyüdü. AKP, yerli sanayiyi, yerli ara malı sektörünü güçlendirecek, sağlıklı, gerçekçi ve dengeli büyümenin önünü açacak hiçbir köklü reform ve yapısal iyileştirme çabasına yıllarca girmedi. Sıcak paraya dayalı sanal büyüme modeli, yerli sanayiye, ulusal ekonomiye, istihdama olumlu katkı yapmazken, başka ülkelerin sanayicisini, ara malı üreticisini ve istihdamını büyüttü.

NE YAPMALI?

Bu tabloyu aşmak içinse yapılması gerekenler şunlar:

1) Planlı ekonomi: Geç nüfusa sahibiz ama nitelikli iş gücü eksikliğinde 4. sıradayız. Nitelikli işgücü eksikliğinin en hızlı arttığı ilk 10 ülkeden birisiyiz ve yıllık artış hızımız itibariyle ise maalesef 2. sıradayız

2) Planlı mesleki eğitim: Demek ki her ile içi boş, akademik olarak yetersiz standart fakülteler açmakla bu iş olmuyor. Ekonomik konjonktür ve taleplere göre işgücünü planlı bir şekilde mesleki eğitime hazırlamamız gerekiyor

3) SMART program: Genç istihdam ve kadınların istihdama katılımlarını teşvik edecek yeni bir ulusal işsizlikle mücadele programı hazırlanmalı. 2023’te işsizliği %6’ya çekmek mümkün, akıllı (SMART-( s /spesifik/ m /ölçülebilir/ a /ulaşılabilir/ r /gerçekçi/ t /zamanı belli) bir program uygulanmalı.AKP bir ara bunu denedi ama üstünde durmadı

4) Kayıtdışıyla mücadele: Asgari ücret üzerindeki vergileri düşürmek ve kayıtdışını kayıt altına almak

2000’den bu yana iş gücü hareketleri

Nüfus

15+ yaş

İşgücü

İstihdam

Eksik istihdam

Zamana

Bağlı eksik istihdam

Yetersiz istihdam

İşsiz

İş gücüne

Katılım

(%)

İşsizlik

 (%)

Tarım

Dışı

 İşsizlik

 (%)

İstihdam

Oranı

(%)

İşgücüne

Dahil

Olmayan

Nüfus

2000

66.187

46.211

23.078

21.581

1.591

 

 

1.497

49,9

6,5

9,3

46,7

23.133

2001

67.296

47.158

23.491

21.524

1.404

1.967

49,8

8,4

12,4

45,6

23.667

2002

68.393

48.041

23.818

21.354

1.297

2.464

49,6

10,3

14,5

44,4

24.223

2004

66.379

47.544

22.016

19.632

860

 2 385

46,3

10,8

14,2

41,3

25.527

2005

67.227

48.359

22.455

20.067

702

 2 388

46,4

10,6

13,5

41,5

25.905

2006

68.066

49.174

22.751

20.423

 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın