Türkiye, dış ticaretin yükselen yıldızı
TNS tarafından HSBC adına yürütülen HSBC Dış Ticaret Güven Endeksi, küresel ölçekte en büyük ticaret güven endeksi olma özelliğini taşıyor. Araştırma, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ticaret hacmi, tedarikçi riskleri, ticaret finansmanı, işlem hedefleri ve döviz işlemlerine dair altı aylık görüşlerine dayanıyor. Mayıs-Haziran 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen saha çalışması yılın ikinci altı ayına yönelik beklentilerini ölçümlüyor.
Araştırma sonuçları Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Hindistan olmak üzere Asya’nın büyük bölümünde işletmelerin küresel ticaretin geleceğine dair olumlu beklentilere sahip olduğunu gösteriyor. Nitekim, HSBC Dış Ticaret Güven Endeksi 2013’ün ilk yarısında nötr puan sayılan 100’ün üstüne çıkarak, 112 endeks değeri ile istikrarını olumlu yönde koruyor. Araştırma kapsamında Türkiye ise en yüksek güven endeksine sahip 6 pazardan biri olarak öne çıkıyor. 122 endeks değeri ile ortalamanın üzerinde seyreden Türkiye, ticari beklentiler kapsamında gelecek 6 ayın en parlak ekonomileri arasında sıralanıyor.
Malezya, Bangladeş, Vietnam ve Hindistan ithalatta öne çıkıyor
HSBC Dış Ticaret Güven Endeksi Araştırması kapsamında Türkiye’den katılan işletmelerin neredeyse üçte ikisi, Ortadoğu’dan gelen güçlü talebin de desteği ile ticaret hacimlerinin önümüzdeki aylarda toparlanmasını bekliyor. Katılımcıların üçte biri ticarette en çok ümit vaat eden bölge olarak Ortadoğu’ya işaret ederken, yaklaşık dörtte birinin tercihi ise Orta ve Doğu Avrupa yönünde oluyor. Beklentiler kapsamında orta vadede, Hindistan, Vietnam, Malezya ve Bangladeş’in Türkiye’nin en hızlı büyüyen ithalat ortakları olması öngörülüyor. Nitekim araştırmaya katılanların yüzde 20’si de Asya ülkelerini küresel ticarette en çok ümit veren pazarlar kapsamında değerlendiriyor.
Kimyasalların ihracattaki payı artacak
HSBC tarafından Oxford Economics Grubu’nun desteği ile hazırlanan Küresel Bağlantılar Raporu’na göre dünya ticaretinin 2030 yılına kadar yılda yüzde 8 büyümesi öngörülürken, Türkiye 2020 yılına kadar yılda ortalama yüzde 12 büyüyecek. 2013 yılında, Türkiye’nin mal ithalatının yaklaşık yüzde 42’sinin altyapı ile ilişkili olması beklenirken, bu payın altyapıya yapılacak güçlü yatırımlarla birlikte 2030 yılına kadar yüzde 48 civarına yükselmesi bekleniyor. Ayrıca, endüstriyel makinelerin 2016 ile 2030 yılları arasında Türkiye’nin ithalatında yaşanacak artışın dörtte birinden fazlasına katkıda bulunması bekleniyor. Aynı dönemde taşıma ekipmanlarında da yüzde 15’lik artış yaşanması öngörülüyor. Türkiye’de 2030 yılına kadar, yatırım ekipmanları ithalatının da toplam mal ithalatının yüzde 30’unu oluşturacağı tahmin ediliyor. Küresel Bağlantılar Raporu’na göre 2030 yılına kadar, kimyasallar dördüncü büyük ihracat sektörü haline gelerek, dünyanın başlıca soda külü, krom ve bor üreticilerinden biri olan Türkiye’nin rekabetçi gücüne güç katacak. Kimyasallar sektöründeki güçlü büyümenin, Asya’dan gübre ve ilaç ürünlerine olan taleple birlikte hız kazanması öngürülürken, Çin’in organik ve inorganik kimyasallarda Türkiye’nin en hızlı büyüyen ihracat pazarı olması bekleniyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.