Deutsche Welle’da yer alan habere göre, sağlıklı beslenme tutkunu Almanların organik ürün talebi hızla artıyor. Kimyevi madde görmemiş gıda maddesi ve çevre sağlığı Almanya’da giderek önem kazanıyor. Son dört yılda organik tarım ürünlerine olan talep yüzde 21 oranında arttı. Talebin daha hızlı arttığı tek ülke ABD.
Ancak organik tarım yapan küçük çiftlikler talep patlamasına ayak uyduramıyor. Almanya’daki tarım arazilerinin sadece yüzde altısında ve tarım işletmelerinin ise yüzde sekizinde organik üretim yapılıyor. Avrupa ve deniz aşırı ülkelerden yapılan ucuz organik gıda maddesi ithalatı yerli üreticiyi zor durumda bırakıyor. Büyük marketler organik ürünü kendi markasıyla pazarlayarak fiyat kırıyor.
Organik üreticisi pes ediyor
Stefan Röhke bu nedenle geçen yıl yeniden konvansiyonel tarımcılığa başlayan üreticilerden biri. 19 yaşındayken tarım işletmesini babasından devralan Röhke, tarım makineleri teknisyenliğini bırakıp çiftliği birkaç yıl işlettikten sonra organik tarım yapmaya karar vermiş.
Ekolojik fırın, organik ekmek
80 hektar genişliğindeki arazisinde organik sebze ve tahıl yetiştirmeye başlayan Röhke, suni gübre ve zirai ilaçlamaya karşı olduğu için bu yolu seçmiş, ama 11 yıl sonra işlerin ters gittiğini görmüş.
Röhke, “Organik rekolte haliyle düşük oluyordu. Hasadı zordu ve sürekli kontroller canımı sıkıyordu. O yüzden konvansiyonel ürünlere dönmeyi düşünmeye başladım. Ekolojik tarımı istemeyerek bırakıp ve yeniden tarlaya zehir sıkmaya başladım” diyor.
Mahsul geçindirmiyor
Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletindeki üretici, toprağından yılda iki ton organik tahıl kaldırmış. 100 kilosuna ödenen 25 euronun ailesini geçindirmeye yetmediğini belirten Röhke, organik tarımla ilgili Almanya’daki sert yönetmeliğe uymakta zorlandığını, arazisinin verimsiz olmasının da belini büktüğünü belirtiyor.
Yönetmelikler uyarınca çok az gübre kullanmasına izin verilen Röhke, “40 kilodan fazla azotlu gübre kullanmam yasak olduğu için yeterli miktarda tahıl yetiştiremiyordum. Zarara girmemem için 100 kilo ürünün 70 euro etmesi gerekiyordu” diyor. Stefan Röhke, organik tarımı bıraktıktan sonra tarlalarından aldığı mahsulün bir kat arttığını ifade ediyor.
Almanya’da yapılan araştırmalara göre, 2003 – 2010 yılları arasında kurulan her iki organik tarım işletmesi karşılığında bir işletme konvansiyonel tarıma geri dönmüş. Her yıl 600 çiftçinin de çevre ve sağlık dostu tarımdan vazgeçmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Uzmanlar, ekonomik nedenler, büyüme imkânlarının sınırlı olması ve yönetmeliklerden kaynaklanan engellerin çoğu organik tarım işletmesinin sonunu getirdiğine dikkat çekiyor.
Organik tarımın teşvikinde yapılan hatalara işaret eden uzmanlar, örneğin tarım sübvansiyonların eyaletlere ve eyalet hükümetinde kimlerin olduğuna göre değiştiğini hatırlatıyor. Konuyla ilgili araştırma yapan Thünen Enstitüsü’nün uzmanlarından tarım mühendisi Hiltrud Nieberg, “Teşvikler duruma göre bir azalıyor, bir artıyor. Üretici de güvensizlik içinde, beş yıl sonra da teşvik alıp almayacağını ve yatırımlarını kaç senede çıkaracağını bilmek istiyor” diyor.
AB’nin tarım politikası organik tarımı vurdu
Avrupa Parlamentosu ve Konseyi ise haziran sonlarında ortak tarım politikasını yeniden düzenleyerek, organik tarıma ödenen teşviklerin yüzde 15 oranında azaltılmasını kararlaştırmıştı. Organik Üreticiler Birliği, sağlıklı tarım için daha fazla kaynağa ihtiyaç olduğunu teyit edenlerin sübvansiyonları azaltmasına akıl erdirmenin zor olduğunu söylüyor. Birlik Başkanı Felix Löwenstein, “Organik teşviklerinin artırılması, hiç olmazsa azaltılmaması daha mantıklı olurdu” diyor.
AB, tarım sübvansiyonlarını şekillendirmede üye ülkeleri serbest bıraktı. Almanya Tarım Bakanı Ilse Aigner ülkesindeki organik tarımın kayıplarını telafi yoluna gitmeyeceklerini ima etti. Oysa Almanya’daki organik tarıma elverişli alanlar çok yavaş genişliyor. 2012 yılında bu oran yüzde 1,8’de kaldı. Federal hükümetin, tarım arazilerin yüzde 20’sini organik tarıma ayırma hedefine ulaşılması zaman alacak. Zaten hükümet de hedefe ne zaman varılacağına dair tarih vermeye yanaşmıyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.