sbPiyasaBilgileri

ERKAN KIZILOCAK >> Piyasalarda son aylarda görülen düşüş zaman zaman yerini toparlanmaya bırakıyor. Ancak yaz aylarına mahsus sakin ve yatay seyirden bahsetmek zor. Gerek makroekonomik verilerde gerekse piyasada oluşan faiz ve döviz fiyatıyla ilgili olarak deyim yerindeyse “bir ileri, iki geri” durumu yaşanıyor. Yani piyasa oldukça “volatil” (dalgalı) bir dönem yaşıyor. Dalganın boyutunu belirleyen ise büyük oranda ABD’den gelen veri ve açıklamalar. Amerika Merkez Bankası’nın (FED) parasal genişlemeyle ilgili verdiği her mesaj piyasalarda anında yankısını buluyor. Türkiye dışındaki gelişmekte olan ülke piyasalarında da sermaye giriş ve çıkışına bağlı dalgalanmalar yaşanıyor. Burada bir noktaya dikkat çekmekte fayda var. Bu dalgalanma sadece ABD kaynaklı değil elbette. Büyük ölçüde ABD’nin belirleyiciliğinde olsa da Çin ve Japonya ekonomileriyle ilgili büyüme senaryoları da gelişmelerde oldukça etkili. Bu arada, euro bölgesinden resesyondan çıkış yönünde az da olsa bazı olumlu işaretler geliyor.

PİYASALAR BİR TÜRLÜ DURULMUYOR

Bütün bu gelişmelerin yarattığı etki ise malum: Türkiye ekonomisiyle ilgili tahmin ve revizyonlar sürekli değişiyor. Dünyada belirsizlik ve beklentiler artınca piyasalar da yön bulmaya çalışıyor. Örneğin, gösterge tahvil faizi tam sakinleşti derken, geçen hafta yapılan Hazine ihalelerinde yeniden yüzde 9’un üzerine çıktı. Ekonomiyle ilgili veriler de karışık geliyor. Örneğin, 2013 yılı büyümesine ilişkin beklenti aşağı yönlü revize edilmişken, haziran ayı sanayi üretiminin beklentilerin üzerinde gelmesi umutları artırdı. Piyasadaki iniş ve çıkışları ve dolayısıyla ekonomideki riskleri yansıtan en önemli gösterge ise CDS spread’leri.

CDS spread’leri, basitçe bir ülkenin toplam riskini gösteren veri olarak tanımlamak mümkün. Bu rakamın yüksek olması risk priminin arttığını, düşük olması ise azaldığını gösteriyor. Örneğin, bu yıl mayıs başında 117 olan bu CDS verisi, 3 Haziran’da 146’ya, 21 Haziran’da 220’ye çıktı. Ancak ardından temmuz başında tekrar geriledi ve 185’e düştü. Risk primimiz dalgalı seyrini halen sürdürüyor. Çünkü 12 Temmuz’da 213’e çıktı, 24 Temmuz’da 188’e indi, 7 Ağustos’ta 214’e yükselirken aradan geçen bir ayı aşkın süreden sonra 12 Ağustos itibariyle hala 214 seviyesinde bulunuyor.

Piyasa analistleri ve ekonomistler, piyasaların eylül ayından itibaren boyutu daha da artacak olan dalgalı bir sürece girdiğini savunuyor. Bunun iki yılı bulabilecek uzun bir süreç olabileceği dile getiriliyor. Ekonomide iyi ve kötü verilerin karışık bir seyir izleyeceğini belirten uzmanlara göre, bu süreçte Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin politikaları çok önemli olacak. Özellikle beklentilerin yönetimi kritik önemde. Hatta zaman zaman yaşanacak türbülansları önlemek için mikro tedbirler bile gündeme gelebilir. Ekonomistlerin bir önerisi ise, ekonomide önümüzdeki dönemde yaşanabilecek olası sert şoklara karşı alınacak tedbirlerle ilgili olarak kamuoyunun önceden bilgilendirilmesi.

“DALGALARIN ŞİDDETİ AZALTILABİLİR”

İş Yatırım Yurtiçi Piyasalar Müdürü Yasin Demir, Türkiye’nin beş yıllık CDS spread’lerinin not artışının da etkisiyle 120 puanın altına kadar gerilediğini hatırlatıyor. Ancak mayıs ayından itibaren hızla yükselmeye başladığını ve 240 puan seviyesine kadar yükseldikten sonra 210 puan seviyesinde dengelendiğine dikkat çekiyor. Demir’e göre, Türkiye CDS’leri son aylardaki dalgalanmadan en fazla etkilenen enstrüman oldu. Bu dönemde Türk Lirası, en çok değer kaybeden para birimleri arasında yer alırken, bono faizlerindeki yükseliş, özellikle eurobond’larda benzer ülkelere göre makul düzeylerde kaldı. Ancak CDS’lerdeki yükseliş çok belirgin oldu. Ekonomideki dalgalı seyrin ne kadar süreceğinin belli olmadığını belirten Demir, piyasaların sürekli yüksek volatilite göstermeyeceğini, özellikle hızlı düşüşler ve yükselişlerden sonra bir normalleşme süreci geleceğini söylüyor. Ancak Demir’e göre, henüz bir denge seviyesine ulaşıldığını söylemek zor. ABD’de önce tahvil alımlarının son bulması, sonra da piyasada sıkılaştırmanın başlaması süreçleri yaşanacak. Bu süreçte faizlerin ne kadar yükseleceğini ve bunun ne kadar zaman alacağını kestirmek kolay olmayacak. Demir’e göre, Merkez Bankası, kararlı politikalarla enflasyonu kontrol altında tutacak adımları atarsa, gerektiğinde faiz arttırmaktan imtina etmezse bu dalgalanmaların şiddetini azaltmayı başarabilir.

“AKILDIŞI DÖNEM BİTTİ”

Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ise, eylül ayından itibaren yönetilmesi daha zor bir döneme girileceğini ve bu dönemde dalgalanmanın sürekli olacağını savunuyor. Bugüne kadar bol para ve düşük faiz politikasının piyasalarda “akıldışı coşkunluk” yarattığını ifade eden Aslanoğlu’na göre, bu durum yerini “rasyonel coşkunluğa” bıraktı. Bu coşkunluğun temel sebebi ise, ABD ekonomisinin uzun bir daralmadan sonra yeniden çıkışa geçmesi. Bir uçağın “take off” (kalkış) ve “land off” (iniş) sırasında yarattığı sarsıntıya dikkat çeken Aslanoğlu, dünya ekonomisinde son dönemde yaşanan sarsıntıyı da buna benzetiyor. Buna karşın ABD ve İngiltere’de sıfır faiz politikasının daha uzun süre devam edeceğini ifade eden Aslanoğlu, bunun Türkiye ekonomisine destek olacağını kaydediyor ve “yeter ki içeriyi bozmayalım” diyor.

EYLÜLDE ŞİDDET ARTABİLİR

Bahçeşehir Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Necip Çakır, Borsa İstanbul’daki yüzde 20’lik düşüşe dikkat çekerek Türkiye’nin bu yıl mayıs ayından itibaren dünyadan negatif ayrıştığını savunuyor. Çakır, TL’deki değer kaybını ise önemsemiyor. Merkez Bankası’nın üst üste iki kez yaptığı 50’şer baz puanlık indirimleri hatırlatan Çakır’a göre, ikinci faiz düşüşü yanlıştı. Bu piyasa dinamiklerine ve beklentilerine bakmadan yapılan hızlı bir indirim oldu. Keza gelişmekte olan ülkelerde faiz seviyesi, enflasyon oranlarından 2 puan fazla iken Türkiye negatif faizi yaşıyor. Dış konjonktürün içerdeki olaylarla birleşmesinin risk algısını arttırdığını öne süren Çakır, “Bundan sonra dalgalanmaya ve şoklara karşı ekonominin ne tepki vereceği ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası’nın tavrına bağlı” diyor. Çakır, ekonomi yönetiminin küresel şoklara karşı içerde ne gibi tedbirler alınacağını şimdiden kamuoyuna açıklaması gerektiğini de savunuyor ve bunun yapılmasının beklentilere olumlu katkı yapacağını dile getiriyor.

Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ferman ise, dünya piyasalarında yeniden denge bulma süreci ile ABD ile euro bölgesindeki gelişmelere bağlı olarak ekonomideki dalgalı seyrin süreceğini belirtiyor ve eylül ayı ile birlikte dalgalanmaların şiddetinin artabileceğini savunuyor. Ferman’a göre, Merkez Bankası’nın dış şoklara karşı para politikasındaki başarısı, proaktif duruş ve yapılanmaya prim vermesine, yapısal reformların önünü açıp arkasında durmasına ve enflasyona çözüm bulmayı öncelikli politika hedefi olarak benimsemekten uzak düşmemesine bağlı.

Türkiye’nin risk primi artıyor

Tarih CDS spread

01.01.2013 128

10.01.2013 117

21.01.2013 125

31.01.2013 134

01.02.2013 135

11.02.2013 137

20.02.2013 133

28.02.2013 138

01.03.2013 137

11.03.2013 131

22.03.2013 147

29.03.2013 147

01.04.2013 147

12.04.2013 126

26.04.2013 124

01.05.2013 117

13.05.2013 117

23.05.2013 122

31.05.2013 131

03.06.2013 146

14.06.2013 153

21.06.2013 220

28.06.2013 191

01.07.2013 185

12.07.2013 213

24.07.2013 188

31.07.2013 205

01.08.2013 204

02.08.2013 206

05.08.2013 205

06.08.2013 211

07.08.2013 214

08.08.2013 216

09.08.2013 217

12.08.2013 214

Kaynak: Deutsche Bank

 

Bazı ülkelerin risk primleri

Ülkeler CDS spread

Arjantin 2420

Avusturya 29

Belçika 58

Brezilya 181

Bulgaristan 111

Şili 89

Çin 117

Kolombiya 123

Çek Cumhuriyeti 62

Danimarka 23

Mısır 745

Finlandiya 21

Fransa 65

Almanya 26

Yunanistan (Mart 2012) 23.389

Macaristan 313

Endonezya 213

İrlanda 141

İsrail 115

İtalya 232

Japonya 62

Güney Kore 78

Malezya 117

Meksika 116

Hollanda 46

Norveç 15

Filipinler 117

Polonya 85

Portekiz 440

Romanya 195

Rusya 184

Güney Afrika 229

İspanya 228

İsveç 20

Tayland 117

İngiltere 36

ABD 22

Venezuella 877

Not: 13-14 Temmuz 2013 arasındaki verilerdir.

Kaynak: Deutsche Bank

Para Dergisi


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın