Akıllı telefonlar, tablet bilgisayarlar, navigasyonlar derken günümüzün önemli bir bölümünü elektronik cihazlara dokunarak geçiriyoruz. Geride bıraktığımız 5 yılda bu tür cihazların çoğunda tuş sayısı azalırken dokunmatik ekran boyutları büyüdü. Ancak hala bu ekranlara dokunmayı öğrenemediğimizi gösteren veriler var. Teknokask geçtiğimiz yıl satılan dokunmatik ekranlı cihazları ve hasar oranlarını inceledi, ortaya dokunmatik ekranlar ile yaşamaya tam olarak alışamadığımız çıktı.
Dokunmatik özellikli cihazların popülerleşmesi, geleneksel tasarımların bir anda hayatımızdan çıkmasına sebep oldu. Özellikle cep telefonları için durum daha da dramatik bir şekilde değişti. Üzerinde en az 14 tuş bulunan cep telefonları neredeyse bir geleneksel tuş tasarımı ile üretiliyor, kalan bütün işlevler dokunmatik ekranlar üzerinden yönetiliyor. Her ne kadar hatırı sayılır bir süredir bu tür cihazları kullansak da dokunmatik ekranlara dokunmayı henüz öğrenememiş olabiliriz.
Mapfre Genel Sigorta işbirliği ile teknolojik cihazlar için sigorta ve danışmanlık hizmet paketleri sunan Teknokask, dokunmatik cihazlarla olan ilişkilerimize dair veriler paylaştı.
Dokunmatik Ekranların Yarısından Fazlası Hasara Uğruyor
Türkiye’de geçtiğimiz yıl 12 milyona yakın akıllı telefon satışı gerçekleştirildi. Bu cihazların %80’inini (9.5 milyon adet) dokunmatik ekrana sahip cihazlar oluşturdu. Satılan tablet PC sayısı ise yurtdışından getirilenler ile birlikte 2.5 milyon adet.
Teknokask’ın paylaştığı rakamlar dokunmatik ekranlı cihazların kullanımında maksimum özen gerektirdiğini ortaya koyuyor. 100 dokunmatik ekranlı cihazdan 65’i sorunla karşılaşıyor. Bunlardan 40’ı ekran kırılması sonucu oluşan hasarlar, 10’u da sıvı temasına maruz kalma. Geriye kalan pay ise şaşırtıcı, dokunmatik ekrana fazla baskı uygulamaktan oluşan ölü pikselli ekranlar.
“Telefonlarımızı severken dövüyoruz”
Konuyla ilgili bilgi veren Teknokask Genel Müdürü Tayfun Gülgeç, “Çok kısa sürede elektronik cihaz değiştiren bir toplum değiliz, ancak telefon değiştirme ortalamamız bir yıla kadar düştü. Kullanıcılar bu sürede telefonlara iyi bakmaya çalışıyor. Ancak korurken de çok ciddi zararlar verebiliyor. Hiç yere düşmemiş, çizilmemiş cihazlar, ekrana fazla bastırmaktan kaynaklanan ölü pikseller yüzünden hasar görüyor.” diyor.
Özellikle tablet PC’lerin bir zemin üzerinde kullanıldığından, istemsizce fazla baskı yapılabildiğini belirten Gülgeç, bu tür durumlarda dokunmatik ekranların hasar görebildiğini söylüyor.
Akıllı telefonun ya da tablet bilgisayarın ekranının temizlik malzemeleri ile temizlenmesinin yaşattığı olumsuzluklara da değinen Gülgeç, sıvının bağlantı girişlerinden cihazın içine girdiğini, en çok da ekrana zarar verdiğini iletiyor.
En Sık Karşılaşılan Problem Ekran Kırılması
Karşılaşılan en ciddi ve yaygın sorun ise ekran kırılması. Artık eski telefonlardaki gibi ekran kırıldığında tamir edilene kadar idare etme ya da telefon kapağını değiştirerek bu problemden kurtulma gibi bir şans da yok. Çünkü telefonun bütün işlevleri ekran ile yönetiliyor.
Tayfun Gülgeç, “Eskiden ekran kırıldığında 20 – 30 $ olan ekran maliyetleri artık 500 TL sınırına geldi. Cihazlarını sigorta hizmet paketleriyle güvence altına almayan kullanıcılar ciddi maliyetlere katlanıyorlar.” diyor.
Sigortasız cihazlarda ekran yenilemenin maliyeti, ortalama olarak cihaz bedelinin yarısı ya da üçte biri olarak kullanıcıya yansıyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.