Türkiye 12 Eylül 2013 tarihinde, Avrupa Birliği (AB) ile Tam Üyelik için imzalanan Ankara Anlaşması’nda 50 yılı geride bırakmaya hazırlanırken, yarım yüzyılda ticari dengeler bütünüyle AB ülkeleri lehine sonuçlar doğurdu.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) “Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı raporuna göre, AB yolunda en heyecan verici gelişme olarak görülen Gümrük Birliği ile dış ticarette verilen açık son beş yılda 100 milyar dolara yaklaştı, toplamda ise 221 milyar doları aştı.

Raporda Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne başvurduğunda üye sayısının 6 olduğu, bugün ise 28 ülkeye ulaşılmasına karşın hâlâ kapıda bekleyen bir ülke statüsünde olmasının da kamuoyunda AB’ye olan güveni erozyona uğrattığı belirtildi.

“Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı raporu değerlendiren İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, “1957 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu adıyla altı ülkenin kurduğu birliğe katılmak için Türkiye 1963 yılında imza koydu. 1996 yılında ise Gümrük Birliği imzalandı. Aradan geçen yarım yüzyıla karşın Türkiye’nin tam üyeliğinin gerçekleşmemiş olması, buna karşın dış ticarette Türkiye aleyhine bir denge olması düşündürücüdür” diye konuştu.

AB ile Kopenhag Kriterleri çerçevesinde görüşülmesi gereken 35 fasıldan, görünür kısa vadede ancak 22.’sinin açılabileceğini anımsatan Arıkan, AB’nin Türkiye’ye karşı samimi ve güvenilir bir görüntü vermekten çok uzaklaştığı tespitinde bulundu.

Arıkan özellikle orta vadede Türkiye’ye ekonomik anlamda ciddi olumsuzluk doğurabilecek gelişmelerin ufukta göründüğü uyarısında da bulunarak, “AB, üçüncü ülkeler ve ülke grupları ile imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarında (STA)ihracatta Türkiye’nin çıkarlarına ters adımlar atıyor. Türkiye tam üye olmayı hedefleyip bunun için Gümrük Birliği anlaşmasını imzalarken, AB Serbest Ticaret Anlaşması’nda Türkiye’yi dışlıyor” diye konuştu.

AB NALINCI KESERİ GİBİ!

“Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı rapora göre; Türkiye Gümrük Birliği’nin imzalandığı 1996 yılını izleyen dönemde AB’ye ihracatta patlama bekledi. Ancak açıklanan verilere göre tam tersi bir görüntü ortaya çıktı.

Rapora göre Türkiye, AB ülkeleri arasındaki ticari ilişkide sürekli eksi bakiye verdi. Dış ticaretteki negatif denge son beş yılda hızla arttı. 1996-2009 arasında yıllık ortalama 10 milyar dolar seviyesinde açık verilirken, 2010 yılında bu açık 19.5 milyar dolar, 2011 yılında 28.8 milyar dolar, 2012 yılında da 28.2 milyar dolar oldu.

Son beş yılın toplam açığı 100 milyar dolara yaklaşırken 2013 yılının ilk 5 aylık döneminde bile açık 12 milyar doları buldu. 1996 yılından 2013’ün mayıs sonuna kadar verilen açık ise 221 milyar doları aştı.

TÜRKİYE-AB TİCARETİ 221 MİLYAR DOLAR AÇIK VERDİ (Milyon $)

Yıllar

AB’ye İhracat

AB’den İthalat

Dış Açık

2013 (5 ay)

25.359

37.313

11.954

2012

59.199

87.448

28.248

2011

62.347

91.128

28.781

2010

52.685

72.180

19.494

2009

47.013

56.509

9.496

2008

63.390

74.408

11.017

2007

60.396

68.395

7.996

2006

47.935

59.387

11.452

2005

41.365

52.696

11.340

2004

36.581

48.096

11.515

2003

27.394

35.140

7.746

2002

20.415

25.689

5.274

2001

17.546

19.823

2.278

2000

15.664

28.524

12.862

1999

15.425

22.530

7.106

1998

14.809

25.282

10.473

1997

13.435

26.119

12.684

1996

12.563

24.321

11.757

TOPLAM

633.521

854.994

221.473

TİCARETTE PAYLAR DÜŞÜYOR

Rapora göre; Türkiye ile AB arasındaki ticari ilişkilerin çarpıcı bir göstergesi de hem ithalatta hem de ihracatta, AB ülkelerinin payının göreceli olarak azalması.

Türkiye, Gümrük Birliği Anlaşması’nı imzalarken AB ile ticaretin artacağı ve taraflar arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin en üst düzeye çıkacağı varsayılıyordu. Oysa veriler karşılıklı bağımlılığın giderek azaldığını da ortaya koydu.

“Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” raporuna göre, Gümrük Birliği Anlaşması’nın imzalandığı 1996 yılında Türkiye’nin toplam ithalatı içinde AB ülkelerinin payı yaklaşık yüzde 56 seviyesindeydi. 2012 yılına gelindiğinde bu oran yüzde 37’ye düştü.

Aynı şekilde, Türkiye’nin ihracatı içinde de AB’nin payı düşüş gösterdi. Rapora göre, Türkiye her 100 dolarlık ihracatının 54 dolarını AB ülkelerine gerçekleştirirken, bu oran 2012 yılına gelindiğinde yüzde 38.8’e kadar düştü.

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDE AB ETKİSİ AZALIYOR (Milyon $)

Yıllar

İhracat

AB Payı (%)

İthalat

AB Payı (%)

2013 (5 ay)

62.829

40.4

104.790

35.6

2010

113.883

46.3

185.544

38.9

2005

73.476

56.3

116.774

45.1

2000

27.775

56.4

54.502

52.3

1996

23.224

54.1

43.627

55.7

TÜRKİYE STA’LARLA DIŞLANIYOR

Rapora göre, AB ile ticarette beklenen ivmenin sağlanamamasının önemli nedenlerinden biri Türkiye’nin karar süreçlerinden uzak tutulması. AB Türkiye ile bir anlaşma imzalamış ve Gümrük Birliği’ni sağlamış olmakla birlikte, birleştirilmiş bu gümrük sahası ile ilgili karar sürecine Türkiye’yi dahil etmiyor.

Bunun en somut göstergesi ise AB’nin 3. ülke ve ülke grupları ile yaptığı ticari anlaşmalar. AB herhangi bir ülke ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığında ilgili ülke AB’nin Türkiye de dahil ortak gümrük sahasına, anlaşma çerçevesi içinde ticaret yapabiliyor. AB ülkeleri de ilgili ülke pazarında aynı haklardan yararlanıyor. Ancak Türkiye, ilgili ülkenin ihracatını ithalatçı ülke olarak söz konusu anlaşma çerçevesinde değerlendirmek zorunda kalırken “AB üyesi” olmadığı için aynı ülkeye ihracatta söz konusu anlaşma hükümlerinden yararlanamıyor.

AB, ABD İLE ANLAŞIRSA BU TÜRKİYE’YE DARBE VURUR

Türkiye’nin ısrarlı girişimlerine karşın AB organları Türkiye’yi STA kapsamında görmüyor. Bu durum ise Türkiye açısından ciddi ticari sorunlar yaratıyor ve anlaşmayla gelen kolaylıklardan yararlanamadığı için rekabet gücünü kaybediyor.

Son dönemdeki en önemli gündem maddesi de AB ile ABD arasında süren STA görüşmeleri. Rapora göre AB ile ABD arasında imzalanacak bir serbest ticaret anlaşması Türkiye’nin dış ticaretine çok büyük bir darbe vuracak.

KAMUOYUNUN AB ALGISI DEĞİŞTİ

İSMMMO’nun yayınladığı “Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı raporda ticari alandaki bu gelişmelere; siyasi alandaki tartışmaların da eklenmesinin, ilişkilerin gevşemesine ve uzaklaşmaya neden olmaya başladığı tespitinde de bulunuluyor.

Raporda yapılan çok sayıdaki kamuoyu araştırmasının, Türk kamuoyunda Avrupa Birliği hakkındaki düşüncelerin giderek olumsuz bir noktaya doğru seyrettiğini gösterdiği vurgulanarak şu ifadede bulunuluyor:

“Araştırmalar; Türk halkının Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemekte olduğunu ancak yakın bir gelecekte üyeliğin gerçekleşeceği konusunda Avrupa’ya güven duymadığını ortaya koyuyor. Ortada; katılımcıların yüzde 83.9’unun ‘Sizce AB Türkiye’ye karşı güvenilir ve samimi davranıyor mu?’ sorusuna ‘hayır’ yanıtını verdiği araştırmalar var. Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki; gerek Türk kamuoyu gerekse de AB kamuoyu ‘tam üyelik’ düşüncesinden giderek uzaklaşıyor ve her iki tarafta da karşı tarafa güvenenlerin sayısı azalıyor.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın