ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, geçen yıl 1,5 milyar lira ciro elde ettiklerini belirterek, 2013 yılında yüzde 10 büyüme hedefleriklerini söyledi.
ÇAYKUR’un yeni projelerini aktardığı ve sektörü değerlendirdiği basın toplantısında Sütlüoğlu, çay satışlarının planladıkları gibi gittiğini ifade etti. Şuana kadar 50 bin tonluk bir satış gerçekleştirdikleri bilgisinini veren Sütlüoğlu, “Bu ayın sonuna kadar da 55 bin tonu bulacağımızı tahmin ediyoruz. Geçen seneyi 115 bin ton ile kapatmıştık. Bu sene yüzde 10’luk bir büyümeyi, yani 120 bin tonun üzerine çıkmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Sütlüoğlu, geçen yıl 1,5 milyar lira ciro elde eden ÇAYKUR’un önümüzdeki yıl soğuk çay ve yeni ürünlerle birlikte hem yurt içinde hemde yurt dışında pazarını büyütüp yeni pazarlar oluşturmayı hedeflediğini kaydetti.
Çaylıkların veriminin düşmesiyle ilgili değerlendirmede bulunan Sütlüoğlu, Türkiye’de ilk dikilen çaylıkların 80 yaşında olduğunu ama henüz 40 – 50 – 60 yaşında olan çaylıkların da bulunduğunu ve 80 yaşında olan çaylıkların çok fazla olmadığını söyledi. Kendilerinin de Tarım Bakanlığı ile ilk çaylıklardan başlayarak 20-25 yıllık bir periyot içerisinde verimli fidanlarla yenilemeyi hedeflediklerini ve buna yönelik çalışlarının olduğunu belirtti.
Kaçak çayın çok tüketildiği bölgelere yönelik çay
Kaçak çay konusuna da değinen Sütlüoğlu, Türkiye’deki kaçak çay miktarının yüksekliğinin vergi oranlarının yüksek olmasından kaynakladığı iddiasının doğru olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Her ülke kendi ürününü korur. Mesela Sri Lanka bir kilo bile çay sokmaz ülkesine. Kendi çiftçisini korur. Kaçak çayın ciddi bir miktar girdiği düşünüyoruz. Çünkü Türkiye’nin güneyi, doğusu büyük oranda kaçak çay tüketiyor. Biz kendi satışlarımızdan da bunu görebiliyoruz. Diğer vilayetlerdeki satış rakamlarımızla bu bölgedeki satış rakamlarımız çok farklı. 2-3 kilo şahıs başına çay sattığımız vilayetlerimiz varken, bahsettiğimiz bölgelerde bu rakamlar 100 gram gibi çok çok aşağı düşüyor. Ancak bu bölgeler yoğun bir şekilde de çay tüketiyorlar. Türkiye’de belki de en çok çayı o bölgeler tüketiyor. Bu çaylar da bir yerden giriyor.”
Kaçak çayın çok tüketildiği bölgelerin damak tadına yönelik çay ürettiklerini ancak beğenilmediğini aktaran Sütlüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz bu çalışmaya devam ediyoruz. En doğrusu bizim kendi çayımızı o pazarda içirmek, buna alıştırmak. Buna alışırlarsa en sağlıklı sonucu almış oluruz. Bu konuda biz bir atak başlattık. Güneydoğu’da, Gaziantep, Diyarbakır’da evlere kadar giderek çaylarımızı veriyoruz ve tanıtım tırımızda tadım yaptırıyoruz ve buralarda bir büyüme de gözlemliyoruz. Yaklaşık 12 ton çay bir aylık süre içerisinde ikram ettik. 100 gramlık paketler halinde çay Diyarbakır’da 50 bin haneye, Gaziantep’te 100 bin haneye dağıtıldı. Kaçak çayın yoğun tüketildiği tüm illere gideceğiz. Soğuk çay da o bölgede çok rağbet gördü. ‘didi’nin (ÇAYKUR’un soğuk çay markası) de diğer çayları taşıyacağı kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.
Ne ÇAYKUR’un ne de diğer firmaların kaçak çayla mücadele etme yetkisinin bulunduğunu kaydeden Sütlüoğlu, “Ancak ilgililere haber veriyoruz. Biz kaçak çayın organize suç kapsamına alınıp 5-6 bakanlığın organize olarak etkili bir şekilde takip etmesinin daha iyi sonuç vereceğini söylüyoruz. Buna yönelik çalışmalarımız var” diye konuştu.
Çay ile ilgili bir yasanın hayata geçirilmesine çalıştıkları bilgisini veren Sütlüoğlu, şöyle devam etti:
“Tarım Bakanlığı’nın gündeminde şuanda. Büyük ihtimalle yeni dönemde meclisin gündemine taşınacak. Sektördeki müstahsili mağdur eden sektördeki dengesizlikleri, sanayicileri mağdur eden hususları giderecek, sektöre de düzen getirecek, kaçak çayla etkin mücadele edilerek önleyecek bir takım mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğini söylüyoruz. buna yönelik çalışmalar var.”
“Sıfır kalorili” şeker üretimi
“Sıfır kalorili” şeker üretimi konusunda ise Sütlüoğlu, kendilerine ilk defa çalıştıkları laboratuvarın “stevia” bitkisinden bahsettiğini, bu bitkinin ise şeker pancarı ve şeker kamışlarından yapılan şekerden 10-15 misli daha tatlandırıcı şeker özelliği olan, bir işlemden geçtikten sonra da 300 – 350 kat gibi tatlandırma özelliğine sahip olan ama sıfır kalorili bir bitki olduğunu kaydetti.
Bu bitkinin ana vatanının Arjantin ve Peru olduğunu belirten Sütlüoğlu, şunları söyledi:
“Laboratuvar üretmeye çalışıyormuş, Araştırdık, bu bitki, çayın yetiştiği coğrafyalarda yetişiyor. Araştırma bahçemize bir iki ay önce diktik. Şuandaki gelişme çok çok güzel ama işin başındayız. Araştırma maksadıyla bu işe girdik ekonomik değeri şuanda yüksek gözüküyor. Ancak en bir kaç yıla ihtiyaç var en az bir kış dönemi geçirmemiz gerekiyor. Bizim bölge buna çok uygun ama yeteri kadar denendikten sonra bu olur ya da olmaz sonucu ortaya çıkacak. Ama olursa işlenebilir. çay gibi çay prosesine uygun bir bitki. Maksadımız bölge insanına bir ek gelir getirebilmek, Çaylıklarımızı yenilerken 3-4 sene ürün alamayacak vatandaş bu boşluğu dolduracak başka ürünlere ihtiyaç var. Maksadımız ülkemize yeni ürünler, vatandaşa da gelir getirici ürünler kazandırmak, ülkemize de diğer yandan hizmet etmek.”
“didi” bir ayda 35 milyon satışa ulaştı
Sütlüoğlu, ÇAYKUR’un geçen ay piyasaya sürdüğü yeni ürünü soğuk çay “didi” hakkında bilgiler verdi. Bu kategorideki ürünlerin yüzde 85 oranında 3 büyük şehirde tüketildiğini anlatan Sütlüoğlu, kendilerinin ise bütün Türkiye sathında 85 vilayette pazar oluşturmayı hedeflediklerini belirtti.
Ürün için beklediklerinin çok ötesinde bir taleple karşılaştıklarını söyleyen Sütlüoğlu, “Üretimimiz talepleri karşılamaya yetmedi. İkinci bir fabrikayı devreye soktuk. Şuanda 2 fabrika ile pazarın taleplerini karşılamaya çalışıyoruz ama sanırım üçüncü bir fabrikayı devreye sokma ihtiyacımız da olacak” dedi.
Ürünün satış rakamları hakkında da bilgi veren Sütlüoğlu, şuanda 20 milyon adet fiili satışın ve 15 milyon adet de sipariş olduğunu açıkladı. Kendilerinin 75 milyon vatandaşın her birinin “didi”yi içmesini hedeflediklerini kaydeden Sütlüoğlu, şöyle devam etti:
“Şuanda yarıya yaklaştık diyebiliriz. Gelecekte yeni ürünler söz konusu olabilir. Ürüne, çaylarımızı satamadığımız ya da satmakta zorlandığımız ülkelerden talep de var. Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden yoğun talep var. Özellikle Arap ülkeleri “didi”yi çok talep ediyorlar ama bu ülkelerden çaya çok talep yok. Mesela Orta Asya ülkelerinde Türkmenistan’a direkt bir çay satışımız yok ama direkt bir “didi” talebi var. İspanya’dan da talep var ama şimdilik iç pazarı karşılamaya çalışıyoruz. Bu çok sevindirici bir şey. Bu iki ürün birbirini taşıyacak ürün, yani bize çok yönlü fayda getirecek bir ürünler.”
Bu sene ilk defa çıkardıkları “Ramazan Çayı”ndan da bahseden Sütlüoğlu, bu ürünlerinin de yüksek bir talep gördüğünü ve planladıkları üretimlerini iki katına çıkardıklarını söyledi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.