Dünyadaki gayrimenkul yatırım ortaklıkları ile ilgili bilgi veren PwC Gayrimenkul Sektörü Ülke Lideri Ersun Bayraktaroğlu, bugün itibariyle tüm dünyada 35 ülkede GYO?ların bulunduğunu ve özellikle 2002 sonrasında GYO rejimi uygulayan ülke sayısında artış olduğunu belirtti. Bayraktaroğlu sözlerine, ?Özellikle günümüzde değişen finansman yöntemleri açısından GYO’ların avantajları halen devam etmekte ve yaygınlaşarak diğer ülkelerde de teşvik edilmektedir. Ülkemizde yaklaşık 20 yıla yakın süredir faaliyette olan ve kurumlar vergisinden muaf olan GYO?ların sayısı ve toplam büyüklüğü hala büyük ölçekli gayrimenkul sektörü içinde yeterli seviyeye ulaşamamıştır? diye devam etti.
?Türkiye?de ofis, konut ve perakende pazarlarının kapasitesi halen devam ediyor…?
Sadece Türkiye?de değil tüm Dünyada borsaya kote olan şirket sayısının az olduğunu belirten EPRA Kıdemli Analisti Ali Zaidi, ?Türkiye gibi Dünyada da borsaya kote olan şirket sayısı artırılmalıdır. Türkiye çok ciddi gelişme potansiyeline sahip bir ülke. Bu sebeple Türkiye?yi bekleyen çok büyük bir uluslararası pazar var. Burada yapılması gereken, Türkiye?yi dünyadaki büyük varlık yönetimin bir parçası haline getirmek ve erişim sağlanmasına olanak tanımaktır. Dünya konut, ofis ve perakende gibi birçok pazarda kapasitesinin son noktasında, ancak Türkiye için bu pazarların kapasitesi halen devam ediyor?dedi.
Gayrimenkul yatırımının en güvenilir araçlarından birinin borsada işlem gören, her süreci denetimden geçen gayrimenkul yatırım ortaklıkları olduğunu belirten Nurol GYO Genel Müdürü Musa Aykaç ise, ?Bu bağlamda, GYO?ların şeffaf yönetim anlayışını tüm iş süreçlerinde uygulamaları gerektiğini düşünüyorum. Gayrimenkul sektöründe kayıt dışılığın ve kontrolsüz büyümenin önüne geçmek için, bir anlamda sektörün ıslah altına alınması için GYO sayısının artması şart. Bu noktada GYO’ların desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerekiyor. KDV oranları, GYO?ların ürettiği tüm projelerde ofis-konut fark etmeksizin yüzde 1 olarak belirlenebilir. Bu tip teşvikler GYO?ların sayısının artmasını sağlayacaktır. GYO sayısının artmasıyla birlikte de sektördeki kayıt dışı faaliyetlerin denetim altında tutulması kolaylaşacaktır? dedi.
İmar Mevzuatındaki Son Değişiklikler ve Sektöre Etkileri…
GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Dr. M. Emre Çamlıbel?in moderatörlüğünü yaptığı ?İmar Mevzuatındaki Son Değişiklikler ve Sektöre Etkileri? başlıklı son oturumda ise İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Ayyıldız, KONUTDER Yönetim Kurulu Üyesi Altan Elmas ve GYODER Yönetim Kurulu Y. Üyesi Prof. Dr. Gürsel Öngören yer aldı.
İmar mevzuatındaki son değişikliklerin değerlendirildiği panelde, bir sunum yapan Dr. Emre Çamlıbel sunumunda; brüt-net metrekare ve mesleki sorumluluk sigortası mecburiyeti ile ruhsatsız satış yapmama şartları getirildiğine değindi. Sunumunda inşaat ruhsat alımının 6 gün içerisinde alınarak kolaylaştığını belirten Çamlıbel bu sürenin inşaata başlamak için yeterli olmadığını, proje ve evrakların tetkik edilene kadar inşaata başlanamadığını belirtti.
2011 yılında başlayan ve halen devam eden gayrimenkul sektöründeki kuralların tamamen değiştiğini ve yeni imar kanunun ne gibi değişiklikler getirdiğine açıklık getirenProf. Dr. Gürsel Öngören; ?Yapılan yeni değişikliklerle birlikte imar kanununda cezalar arttırılmış ve yeni cezalar eklenmiş. Ruhsata aykırı
kullanımlarda idari cezalar getirilmiş. Bunun yanı sıra bağımsız bölümün birden fazla kişiye satılmasına, parsel malikinin dairelerinin hakkı olmayan müteahhitçe satılmasına, bağımsız bölümlerin niteliklerinin, mimari projenin, daire büyüklüklerinin değiştirilmesine, gerçeği aykırı katalog, maket, broşür hazırlayanlara, bunlar üzerinden satış vaadi veya satış yapanlara idari para cezaları getirilmesi olumludur. Elde edilecek para cezalarının yarısının da Kentsel Dönüşüm kapsamında kullanılması bir başka olumlu girişimdir? dedi.İnşaat ruhsatları ve imar planlarının hukuki ve sağlam bir zemine oturtulması gerektiğinin altını çizen KONUTDER Yönetim Kurulu Üyesi Altan Elmas ise, ?İnşaat ruhsatları tereddüte yer vermeyecek şekilde muktesep bir hak olmalıdır. İmar planları ise idarenin, devletin topluma karşı aldığı kararlardır. Ve devlet aldığı kararları esas kabul etmelidir. Buradaki asıl sıkıntı kararların esas kabul edilip tek taraflı değiştirme hakkının devlete ait olmasıdır. Devlet bu tek taraflı değiştirme hakkının da arkasında olmalıdır? dedi.
Nurol GYO?nun ana sponsorluğunda gerçekleşen etkinliğin, diğer sponsorları; Aktif Bank, Cushman&Wakefield, Emlak Konut, katkıda bulunanlar; Borsa İstanbul, EPRA, TOKİ, Sermaye Piyasası Kurulu, Urban Land Institute, İstanbul Ticaret Üniversitesi, İnternet Medya Sponsoru; Hürriyetemlak.com, basın sponsoru; Zaman, Medya Sponsoru ise Bloomberg HT.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.