Hindistan?Türkiye?Bağımsız Devletler Topluluğu İşbirliği Forumu?na katılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Tanıl Küçük, sağlam bir ekonomik entegrasyonun temel şartını ?lojistik alt yapının güçlü olması? şeklinde açıklarken, ”Bu maksatla bölgede Türk ve Hint iş adamları olarak ortak merkezi dağıtım depoları, lojistik merkezleri kurabiliriz” dedi.
Küçük, Hindistan?Türkiye?Bağımsız Devletler Topluluğu İşbirliği Forumu’nda yaptığı konuşmada, 84 ülke ile kurduğu iş konseyleri ile Türk özel sektörünün dünyaya açılan kapısı olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK), Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerine yönelik birçok işbirliği için öncülük yaptığını hatırlattı.
Dünyanın en büyük ikinci müteahhitlik gücü olan Türkiye ile Hintli şirketlerin güçlerini birleştirerek bölge ülkelerinde özellikle yüksek katma değerli projeleri hayata geçirebileceklerini dile getiren Küçük, daha önce Sabiha Gökçen ve Mumbai Havaalanı’nda yakalanan başarıların bölge ülkelerinin ulaştırma ve altyapı projelerine de taşınması gerektiğini ifade etti.
Küçük, geniş ve verimli BDT topraklarında Türkiye’nin girişimciliğiyle Hint teknik bilgisini birleştirerek katma değeri yüksek tarımsal projelerin hayata geçirilebileceğini ve gıda güvenliğine katkı sağlanabileceğini anlattı.
Ayrıca, orta ve uzun vadede Türkiye’nin, enerji hatları üzerindeki merkezi konumu nedeniyle enerji sektöründe de çok başarılı projelere ortak imza atabileceğini belirten Küçük, şunları kaydetti:
”Türkiye bağımsızlıkları sonrasında bölge ülkeleri ile kurduğu siyasi, ekonomik, diplomatik ve askeri bağlar ile kilit bir rol üstlenmektedir. Türkiye’nin bölge ülkeleri ile ticaret hacmi yıllık 35 milyar dolar seviyesinde iken Türk özel sektörünün bölgede 15 milyar dolar yatırımı bulunmaktadır. Türk müteahhitlik şirketleri bugüne kadar bölge ülkelerinde 70 milyar dolar değerinde proje tamamlanmıştır. Bölge ülkelerinden her yıl 5 milyon turist ülkemizi ziyaret etmektedir.
Türkiye üzerinden bölgede birçok önemli şehre direkt uçak seferi bulunmaktadır. Türkiye’nin bölge ülkelerinde sahip olduğu müstesna konum ile müttefikleri bölge ülkelerinde birçok başarılı projeye imza atmıştır. Hem enerji üretimi hem de savunma sanayi alanlarında birlikte yatırımlar yapabiliriz. Sağlam bir ekonomik entegrasyonun en temel şartı lojistik alt yapının güçlü olmasıdır. Bu maksatla bölgede Türk ve Hint iş adamları olarak ortak merkezi dağıtım depoları lojistik merkezleri kurabiliriz. Özellikle tekstil, oto sanayi, beyaz eşya gibi sektörlerde başarılı olunabileceğine inanıyorum.”
Finansal kurumlar
Tanıl Küçük, Türkiye’nin sahip olduğu bankacılık deneyimi ile Hindistan’ın sahip olduğu bilgi işlem teknolojilerini birleştirerek, bölgenin finansal kurumlarının modernize edilebileceğini dile getirerek, iki ülkenin bölgede bir çok sağlık projesini de birlikte hayata geçirebileceğini kaydetti.
Yaklaşık 25 milyon kilometrekarelik bir alana yayılan BDT ülkelerinin, sahip olduğu doğal kaynakları, 300 milyonun üzerinde nüfusu, 3 trilyon dolara yaklaşan milli gelirleri ve 800 milyar dolarlık ticaret hacmi ile dünyanın yükselen ekonomik güçlerinden biri olduğunu anlatan Küçük, dünya petrol rezervlerinin yüzde 65’ine, doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 57’sine sahip olan bu bölgenin, küresel enerji jeopolitiğinin önemli oyuncularından birisi konumunda olduğunu vurguladı.
Küçük, Türkiye’nin tarihi akrabalık bağları ile BDT coğrafyasının etkin bir aktörü olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin bölge ülkelerini bağımsızlıkları sonrasında ilk tanıyan, ilk büyükelçilerini atayan, THY ile ilk düzenli uçuşları başlatan ve ilk krediyi veren ülke olduğunu sözlerine ekledi.
Tiflis’te de ortak ticaret merkezi
Gürcistan Ekonomi Bakanı Vera Kobalia ise Gürcistan’ı tek başına anlatmadıklarını, komşularıyla ve bölgesiyle birlikte bir güç olduğunu vurguladıklarını söyledi.
Kobalia, Türkiye’nin yatırım ortamı ile ilgili olduklarını, bölgenin kalkınma potansiyelinin, bölge ülkeleri arasındaki iş birliğinin gelişmesiyle doğru orantılı olduğunu söyledi.
İki ülkenin, özellikle turizm, tarım ve enerji alanında iş birliği için uygun fırsatlara sahip olduğunu belirten Kobalia, Türk iş adamları ile çok yakın çalıştıklarını, bu alanlarda mevcut projelerin olduğunu hatırlattı.
Kobalia, Türkiye ile Gürcistan’ın ortak enerji nakil hatları kurduğunu anımsatarak, pek çok Türk şirketin elektrik üretimi ve nakliye alanında Gürcülerle birlikte çalıştığını anlattı.
Turizm alanında ise, Karadeniz kıyısı sayfiye bölgesinin çok hızlı gelişim gösterdiğini belirten Kobalia, turizm altyapısı ve otelcilik alanında bu bölgelerde büyük yatırımlar gerçekleştirildiğini, bu bölgedeki en büyük yatırımcılar arasında Türklerin yer aldığını söyledi.
Kobalia, Batum, Acaristan Özerk Cumhuriyeti ve Karadeniz kıyılarında turist sayısında geçen yıla göre yarı yarıya artış olduğunu belirterek, Türkiye’den gelen turist sayısında da bir kat artış olduğunu bildirdi.
Vera Kobalia, hali hazırda Türk yatırımcılarla, Gürcistan’ın çeşitli bölgelerinde ticaret merkezleri açılması için çalışma yürüttüğünü dile getirerek, ”Daha önce olduğu gibi sadece Batum’da değil, Tiflis’te de ortak ticaret merkezi açılması düşünülmektedir” dedi.
Gürcistan’da Serbest Ekonomik Bölgeler (SEB) olduğunu, bu bölgelerde faaliyete geçen firmaların hiç vergi ödemediğini, ürünlerini vergi vermeden Gürcistan’dan ihraç edebildiğini anlatan Kobalia, yeni ekonomik bölgeler kurulmasını da öngördüklerini bildirdi.
?Türkiye- Hindistan ticaret hacmi 3 yılda 3 kat arttı?
Hindistan Sanayi ve Ticaret Odaları Federasyonu (FICC) Hindistan-Türk İş Konseyi Başkanı Gbs Raju da, Türkiye ile Hindistan ilişkilerinin hem ekonomik hem de siyasi olarak son derece güçlü olduğuna değinerek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, son 15 yıldır Hindistan’ı ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı olduğunu ve bu ziyaretin ilişkileri daha da güçlendirdiğini anlattı.
Türkiye ile Hindistan arasındaki ticaret hacminin son 3 yılda üç kat arttığına işaret eden Raju, ekonomik ilişkilerin daha da artacağına inandığını söyledi.
Raju, Hindistan’ın, yüzde 7,2’lik büyümesiyle dünyada Çin’in ardından en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu anımsatarak, Hindistan’ın fırsatlar ülkesi olduğunu dile getirdi.
Türk müteahhitlerinin girişimcilikleri ile dikkati çektiğine işaret eden Raju, Türkiye’nin BDT ülkelerine geçişte bir koridor görevi gördüğünü söyledi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.