Bu kitap bir fizikçi ile bir ekonomist arasındaki uzun süreli diyaloğun ürünü. Onları, 21. yüzyılın başında ekonomi düşüncesinin eleştirel bir analizini yapmaya iten şey; adil bir dünya vizyonlarıydı. Adil bir dünyada, herkesin onurlu bir şekilde, korkusuzca ve insanlığın evrensel ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli araçlara sahip olarak yaşaması için, insanların hepsinin birbirine adil davranması gerekir.  Ülkeler arasındaki ve bir ülkedeki farklı toplumsal kesimler arasındaki adalet seviyesi büyük farklılıklar gösterebilmektedir. Karşımızda karmaşık ve çok boyutlu bir resim bulunmaktadır. Ancak resmin odağında toplumun yapısı ile adalet ölçütü arasındaki basit bir ilişki yer almaktadır. Bir toplumun ne kadar adil olduğunu, ekonomik ve mâli gücün dağılımı belirler. Bu güç ne kadar yoğunlaşmışsa o toplumdaki adalet o kadar azdır. Bu temel ilişki özellikle denetimsiz piyasayı yücelten neoliberal ekonominin ekonomik paradigması ile ilgilidir. Denetimsiz (sözde ?serbest?) piyasanın daima ekonomik gücün yoğunlaşmasına, yani adaletsizliğe yol açtığı göz önüne alındığında, ideale daha yakın, daha iyi bir toplum inşa etmek için piyasa paradigmasına eleştirel gözle bakılmalı ve bunun yerine daha insancıl bir alternatif konup konamayacağı sorgulanmalıdır. Bu kitabın esas amacı da budur ve adil bir dünya vizyonunu paylaşanların bundan faydalanacağını umuyoruz. Böyle bir dünyayı yaratmanın kolay olacağını söyleyemeyiz. Her zaman olduğu gibi günümüzde de birçokları adalete hayatını adamış olsa da, insanlığın kaderi hakkında söz sahibi olanlar, yani ekonomik ve mâli güce sahip olanlar arasında adil bir dünya arzusu pek de yaygın değildir.

İçinde yaşadığımız ekonomik sistem insanlığın büyük bölümünü onursuz ve yoksul bir yaşama zorlamakla kalmaz; yaşamın her biçimini?aslında yaşamın kendisini tehdit eder. Son on yıllarda üretimdeki 10-100?e katlanma nedeniyle ekosistemlerin yaşam destekleme kapasitelerine acımasızca saldırılması ve bu şekilde ?kaynakların? zehirlenmesi ve tüketilmesi, sistemin tesadüfi bir özelliği değildir. Bu durum sistemin doğasında vardır. İnsan yaşamı ya da diğer yaşam biçimlerine yönelik olarak neoliberal ekonomik düşüncenin teşvik ettiği bakış açısının doğrudan sonucudur. Neoliberal ekonomik düşüncenin temel varoluş sebebi azınlığı zenginleştirmek olduğu için bu yaklaşım sadece maddi varlıklara değer vermektedir. Bu düşünce biçiminin özelliklerinden biri olan üretimde büyüme takıntısı, ana akım ekonomistlerin istedikleri zaman vazgeçebileceği, sehven ortaya çıkmış bir kavram değildir. Bu kavram onların dünya görüşüne içseldir. Toplumumuzun tüm yaşam biçimlerinin, bu saldırıya karşı korunduğu bir toplum haline dönüştürülmesine yardımcı olmak amacıyla, egemen ekonomik paradigmanın inandırıcı bir eleştirisini sunarak yeni bir yaşam görüşünü desteklemek gerekmektedir. Sürdürülebilirlik ancak böyle bir toplumda mümkündür.

Büyüme paradigmasına dayalı bir sosyoekonomik sistem hiçbir zaman sürdürülebilir olamayacaktır.

Yazarlar: Philip Smith, McCharthy döneminde sürgün edilerek yedi yıl Brezilya?da ve ardından 25 yıl Hollanda Groningen Üniversitesi?nde eğitmenlik yapmıştır. Emekli olduktan sonra arkadaşları ve meslektaşlarına ?ekonomi üzerine okuduğu kitapların toplam 3 metre kalınlıkta olduğunu? ve disiplin üzerine tartışmaya hazır oluğunu bildirmiştir. Fizikçi kimliği ile nükleer silahlara sınırlama getirilmesinin ötesinde toplumun etik tercihleri, ekonomi ve çevre konularıyla uğraşan nükleer silahlanma karşıtı örgüt Pugwash?ın ileri gelen üyelerinden olmuştur.

Manfred Max-Neef ise,  Şili Üniversitesi?nde ekonomi eğitimi aldı. Akademik kariyerine Berkeley’de başladı, Amerika Devletleri Örgütü?nde çalıştı ve ardından Birleşmiş Milletler FAO (Gıda ve Tarım Örgütü) ve ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) için aşırı yoksul kırsal ve kentsel alanlarda arazi çalışmaları yaptı.

Ekonominin Gerçek Yüzü

?güç ve açgözlülükten şefkat ve ortak paydaya?

Yazarlar: Philip Bartlett Smith& Manfred Max-Neef

Çeviren: İlknur Urkun Kelso


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın