Fuarlar modern dünyaya açılan kapılar olarak özellikle son yıllarda tüm meslek grupları için oldukça önemli yere sahip. Her türlü emtianın alışı ve satışında büyük hedefleri yakalayabilmek ise bu fuarları doğru tespit ederek gerek ziyaretçi gerekse katılımcı olarak oralarda bulunmaktan geçmekte. Yurt dışına satışı ciddi oranlarda artırmanın ya da yurt içinde birkaç günde birkaç bin alıcıya ulaşmanın mümkün olduğu yerler olan fuarlar, hedefi büyük firmaların olmazsa olmazları. Türkiye?de, oldukça küçük bir boyutta başlayan Kuyumculuk Fuarı bugün önemli bir kapasiteye ulaşmış durumda. Yurt dışından da birçok firmanın katıldığı bu fuarda veya yurt dışında ziyaret ettiğimiz fuarlarda sektör üyelerimizin dikkat etmesi gereken bazı ipuçlarını paylaşmak istiyoruz.

Herşeyden önce bilinen firma ve kişilerden alışveriş yapılması en doğrusu. Satış sonrası kolay ulaşamayacağınız firmalardan ürün alırken daha dikkatli olmak zorundasınız. Yabancı ülkede bulunan bir firmayla ürün iadesi ve değişimi gibi konularda işlem yapmak oldukça zor olacaktır. Yabancı dil sebebiyle tam olarak karşılıklı iki tarafın birbirini anlayamaması ya da yanlış anlaması da sıklıkla karşımıza problem olarak çıkmakta.

Firmaların sektördeki adları ve konumları da oldukça önemli. Geçmişi uzun yıllara dayanan firmalar en azından yeni ortaya çıkan amatör sayılabilecek ve ciddi tecrübesi olmayan firmalardan çok daha güvenilir olarak kabul edilebilir. Yeni firmaların konuyu tam olarak öğrenmesinin ve uzmanlaşmasının uzun yıllar alacağını, bu sürecin bedelini de az ya da çok aldanarak ödeyeceğini unutmamalıyız. Bilmeden olsa dahi onların aldanmaları bizim o firmalardan aldığımız ürünlerin sahte olma ihtimalini güçlendirmekte. Unutulmamalı ki pek çok dürüst kişi sadece mesleklerini yeterince bilmediklerinden aldanarak müşterilerini de bilmeden aldatmaktadırlar.

Bununla beraber firma sahipleri veya satıcıları, kimle muhatap olursak olalım, onların beden dilini anlamak çok büyük işe yarayacaktır. Mesleğimizde onbinlerce, yüzbinlerce dolarlık alışverişlerin yapıldığını düşünürsek karakter olarak da düzgün kişilerle ticaret yapmamızın ne kadar önemli olduğunu tahmin edebiliriz.

Pek çok yerde karşımıza çıkan ciddi indirimler her zaman hepimizi hem sevindirir hem de korkutur. ?Madem bu kadar indirimli fiyata satacaklardı neden ilk fiyat tekliflerini çok yüksek söylediler? sorusu hep aklımızın bir köşesinde kalacaktır. Bu şekilde büyük indirim yapan kişileri ya da firmaları en azından fiyat konusunda güvenilirler arasına koymamamız gerekir.

Bu arada özellikle Ortadoğu ve Uzakdoğu kültürlerini iyi tanımak gerekir.

20 yıla varan ve 60?tan fazla ülkede, birebir yaşayarak edindiğim tecrübelere göre özellikle bu ülkelerde arkadaş da olsanız, tüm aile fertleri ile düğün, doğum, ölüm gibi özel günleri paylaşıyor dahi olsanız iş ticarete ve paraya gelince maalesef her şey değişmekte. ?Ben kendi fiyatımı istedim, o da kendi fiyatını verdi ve malımı sattım? diye düşünen bu kişiler maalesef ürünlerini gerçek değerlerinin çok çok üzerinde fiyatlara satsalar da bundan hiç rahatsızlık duymamakta, hatta çok akıllı olduklarını düşünüp mutlu olmaktadırlar. Bu kültürlerde, her konuda ve her detayda pazarlık alışverişlerin olmazsa olmazlarından biri. Dolayısıyla herkes ürününü belirli bir pazarlık marjı koyarak fiyatlandırmakta. Bu oranlar ise bire beş, hatta bire ona dahi çıkabilmekte. O yüzden herşeyden önce alacağımız ürünün gerçek ederini ve değerini çok çok iyi hatta en az onlar kadar bilmeliyiz.

Hiçbir şey ( hemen hemen hiçbir zaman ) hem çok güzel hem de çok ucuz olamaz. Eğer aşırı ucuz olursa çok büyük bir ihtimalle bir problem vardır. Çarşıda kök yakut, kök zümrüt, kök safir diye satılan taşların maalesef hemen hiçbiri yakut, zümrüt ve safir değildir veya en iyi ihtimalle boyanmış, renklendirilmiştir. Başta diziler olmak üzere gramı yaklaşık 1-2 dolara satılan oldukça güzel renklerdeki yakut, zümrüt ve safirlerin gerçek olma şansı neredeyse tam olarak sıfırdır.

Yabancı ülkelere giden fuar katılımcıları genellikle fuarın bitiminin hemen ertesi günü ülkeden ayrıldıkları için olayın takibi kolay olmamakta hatta mümkün olmamakta. Bunu fırsat bilen bazı kişiler de bu durumu değerlendirmektedirler.

Maddeler halinde özetlemek gerekirse, yurt içinde ve dışında hemen her fuar sırasında veya sonrasında kısaca aşağıda sıraladığımız sıkıntılar yaşanmakta;

>>Boyalı, renklendirilmiş taşların belirtilmeden satılması, taşların içine benzer renkte doğal fakat daha ucuz başka taşların karıştırılması,

>> Özellikle yakut fiyatında çok büyük fark yapan taşın orjininin yani çıktığı ülkenin doğru belirtilmemesi ( Afrika?dan çıkan bir taşın Burma yakutu diye satılmaya çalışılması, hatta bazı küçük laboratuvarlardan alınmış sertifikalarla bunların sözde doğruluğunun desteklenmesi),

Pırlantada daha düşük renk, berraklık ve kesim özelliklerine sahip olan taşların iyi kalitelerin içine karıştırılması, aldığımız grubun içindeki taşların boylarının daha önceden elenerek belirli bir kısmının alınmasından dolayı tam seri boyu alamamamız, ya da değeri daha yüksek olan boyların grubun içinde olmaması, az olması,

Siyah pırlantaların, elmasların içine siyah spinel, siyah turmalin, siyah kübik zirkonya gibi taşların karıştırılması, elmasların içine beyaz safirlerin, renksiz doğal zirkonların karıştırılması,

Aynı cins taşların içine sentetiklerinin veya benzeri taklitlerinin karıştırılması?

İngilizcede ?treated? yada ?enhanced? şeklinde yazılan, Türkçede ise ?işlem görmüş?, ?iyileştirilmiş?, ?tedavi edilmiş?, ?ameliyat edilmiş? şeklinde açıkladığımız taşlar ise en tehlikeli taşlar. Gelişen teknoloji sayesinde pek çok taşta yapılan bu işlemleri farketmek oldukça zor ve çok komplike gemolojik aletlerin ve laboratuarların kullanılmasını gerektirmekte.

Tüm bu tehlikelerden korunmak için en doğru yol mesleğimizi tam olarak bilmek ve bilmeye çalışmak. Harmony 7 yıldır, 60?tan fazla şehir ve bölgede, 60?tan fazla Ticaret Odası, Kuyumcular Odaları ve dernekleri işbirliğiyle 3000?e varan kişiye Pırlanta ve Renkli Mücevher Taşları eğitimleri verdi ve vermeye devam ediyor. Bilmemek mazeret değil, hepimiz işimizi tam olarak bilmeli ve profesyonel olarak yapmalıyız. Aldanmamalı ve bunun sonucunda da bilmeden müşterilerimizi aldatmamalıyız.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın