?Birlikte hareket etme? kültürünün oluşması konusunda, sanıldığı kadar çok uzun bir zaman yoktur. KOBİ?ler, öncelikle ilk aşamada içinde bulundukları süreci değerlendirmelidir. Pazarda ayakta kalmayı istiyorlarsa, sektöründen veya sektörünü destekleyen yan sektörlerden bir firmayla işbirliği sürecine başlayabilirler. Nitekim, işletmeler arası işbirliği yapıldığında; üretim kapasitesi, satış ve pazarlama politikası, ar-ge, işletmedeki nakış akışının artması gibi birçok olumlu süreçte de beraberinde gelecektir. Firmalar arasındaki işbirliği ile ortak hammadde satın alınması, ortak satış, ortak pazarlama, yurtdışı ve yurtiçinde ortak mağaza zinciri kurma, ortak fuarlara katılma gibi büyük artılar oluşacaktır. Zira, aslında bu işbirliği süreci sanıldığı kadar kolay olmadığı, sancıları olduğu için birçok işletme düşünmekle birlikte hayata geçirmemektedir. Ancak, artık dünya, ?küçük olsun benim olsun? düşüncesi yerine, ?büyük olsun hepimizin olsun? düşüncesiyle hareket etmektedir. Firma sahiplerinin, dünyadaki gelişmeleri ve değişimi yakından takip etmeleri önemlidir. Çok ortaklı bir yönetim yapısına hazır olduktan sonra, işbirliği düşünülebilir. Kısaca, güçlerini birleştiren işletmeler, doğru ve etkin kararlar aldıklarında, firmalarını geleceğe taşıyacaktır. Doğal olarak da tek başına hareket eden firmalardan çok daha güçlü olacaktır.
İşbirliği veya birleşme isteyen işletmeler, nasıl bir yol izlemelidir?
>> Karşısındaki firmanın; gelir tablosu, bilanço, nakit akımına bakılır.
>> Firmanın, pazardaki algılanmasına bakılır. İşletmenin piyasadaki ticari ahlakından nitelikli ürün segmentine, hizmet kalitesinden satış sonrası hizmete kadar, pazarda yarattığı marka imajı değerlendirilir.
>> Büyüyen mi, yoksa küçülen bir firma mı, tamamiyle iç göstergelere bakılarak, değerlendirilir.
>> Firmanın içinde bulunduğu sektörün, ülkedeki ve dünyadaki yeri, geleceği, konumu değerlendirilir. Bilindiği üzere, bazı sektörler zaman içerisinde dünyada ciddi bir daralma yaşamaktadır. Örneğin teknolojinin ilerlemesiyle, kırtasiye ürünlerine olan talep azalmaktadır.
>> Firmanın, Ar-Ge yeteneklerine bakılır. TÜBİTAK gibi kuruluşlar ve AB fonlarıyla çeşitli projeler yapılıp, yapılmadığı değerlendirilir.
>> Firmanın, sosyal sorumluluk projeleri, sahada algılanması, tüketicisi gözüyle algılanması değerlendirilir.
>> Firma içindeki, ortaklık yapısı dağılımı, şirket ortaklarının birbiriyle olan ticari ilişkileri, ortakların birbirine olan davranışları değerlendirilir.
>> Müşteri sayısı ve ticari hacmin dağılım yüzdesine, iç piyasa ve dış pazardaki payına bakılır. Firmanın ve markaların algılanması ve sahadaki yaygınlığı değerlendirilir.
>> Firmanın, ticari müşteri hacmi incelenir. Örneğin bir firma, üretiminin yüzde 50?sini X firmaya yapıyorsa, bu durum gelecekte risk yaratabilir. Firmanın olabildiğince riski dağıtması; yurtiçi ve yurtdışındaki müşteri sayısını arttırmasıyla doğru orantılıdır.
>> Rakiplerin, aynı ürüne karşı davranış davranış politikaları nasıl ona bakılır. Rakiplerin pazar politikası, satış ve pazarlama politikası, ürün yelpazesi değerlendirilir.
>> AB ile uyum çerçevesinde, firmanın nasıl bir üretim yaptığı değerlendirilir. AB uyum çerçevesinde, üretim için İSO, çevre belgesi, CE gerekiyorsa, firmanın bu belgeleri alıp, almadığı değerlendirilir.
Sonuç olarak, işbirliği yapacak işletmelerin patronları, ortakları ve yöneticileri arasında ?güven? unsuru çok önemlidir. Güvene ve başarıya odaklı bir işbirliği, işbirliği sürecine giden firmaları hedeflerine ulaştıracaktır.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.