Kadın, bir dolap ısmarlamış. Mobilya şirketinin elemanları dolabı, kadının yatak odasına monte edip gitmişler.

Ancak evin yanından tren yolu geçiyormuş. Mobilya şirketinin adamları gittikten bir süre sonra, bir tren geçmiş ve dolap en küçük parçalarına kadar dağılmış. Kadın çok şaşırmış, mobilya şirketine telefon etmiş ve durumu anlatmış. Hemen birilerini göndermişler ve dolabı tekrar monte ettirmişler.
Adamlar gittikten bir süre sonra tekrar bir tren geçmiş ve dolap yine dağılmış.
Kadın bu sefer çok kızmış ve genel müdürle konuşmak istediğini söylemiş telefonda. Genel Müdür kadını dinledikten sonra, “”Hanımefendi bu inanılmaz bir şey, durumu incelemek için bizzat kendim geliyorum” demiş.
Genel müdür kadının evine gelmiş. Dolabı kendi elleriyle tekrar monte etmiş ve “Bu sefer bir trenin geçmesini bekleyeceğim hanımefendi, üstelik dolabın içine girip öyle bekleyeceğim. Sorunun ne olduğunu kendi gözlerimle görmek istiyorum” demiş ve dolabın içerisine girip tren beklemeye başlamış.

Genel müdür dolabın içinde beklerken, kadının kocası sinirli bir vaziyette eve gelmiş. Bağıra bağıra tüm hızıyla yatak odasına girmiş. Girer girmez dolap gözüne çarpmış. Karısına, “Bu dolap da nerden çıktı” diye bağırarak dolabın kapısını açmış.

Dolabın içinde mobilya şirketinin genel müdürünü görünce, şaşırmış ve sinirlenerek bağırmaya başlamış:

“Sen de kimsin be adam!”

Genel müdür iri yarı, kızgın adama bakmış, sesini kısarak, “Şimdi tren bekliyorum deseeem inanmayacaksın!”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın